Anaokullarında “Dinimi Seviyorum, Öğreniyorum” projesine tepki

Yalova Eğitim Sen tarafından, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında düzenlenen “Dinimi Seviyorum, Öğreniyorum” projesi ile anaokullarında başlatılan kurslarla ilgili yapılan açıklamada, projenin eğitimin iktidarın politikaları doğrultusunda görevlendirilen sözde “sertifikalı uzman eğitmenler” yoluyla bilimsellikten uzaklaştırılıp dincileştirilmesi amacına hizmet ettiği vurgulandı.

Projenin amaçları arasında “Çocukların ilk dini eğitimlerini okul öncesi alanında eğitim almış pedagojik olarak alanında uzman kişilerden okul ortamında almalarını sağlamak” olduğu belirtilen açıklamada; “Oyun çağı çocuğu ile eğitimsel niteliği olsun diye tek bir oyunu bile planlamak, uygulamak çok ciddi bir eğitimden geçmeyi gerektirmekteyken, protokolde “sertifikalı öğretici” olarak tanımlanan imam hatip lisesi mezunu ve okul öncesi kısa bir eğitim ile sertifika alan eğitmenler bu yaş grubuna nasıl eğitim verebilir, onların seviyesine nasıl inebilir, alanında nasıl uzman olabilir?​” denildi.

Çocuğun cennet, cehennem, melek, cin, peri, Allah gibi kavramları bir yetişkin ya da ergen bir genç gibi kavramasının imkansız olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Projede din öğretimi dışında birçok hedef ve değerlerimiz de eklenmiş durumdadır. Oysa bu hedefler zaten okul öncesi eğitiminde programlarda var olan konulardır. Haftalık 6 saat verilecek olan bu kurs 4-6 yaş grubundaki çocukların bu şekilde alacağı yoğun eğitim onlar için algılanması güç düzeyde olabilir. Oysa çocuğa önce doğal ilişkileri, anne-baba ilişkilerini, sonra bilimi, daha sonra dini anlatmak, bu sırayla 3 aşamalı bir eğitim vermek gerekmektedir. En alta beşeri ilişkileri ve bilimi koymadan hemen dini koyarsanız, onun üzerine bilimi koymak imkansızlaşmaktadır. Sanat ve kültürle birlikte verilen bilim bireyin gelişiminde öncelikli olup, tüm bunların ardından isteğe bağlı din eğitimi verilmelidir” denildi.

Sözü edilen protokol ve diğer illerde düzenlenen bu tür protokollerin, orta ve uzun vadede öğretmenin mesleğini elinden alma işlevi gördüğü  ve iktidar tarafından kamusal eğitimin yine iktidarın politikaları doğrultusunda görevlendirilen sözde “sertifikalı uzman eğitmenler” yoluyla bilimsellikten uzaklaştırılıp dincileştirilmesi ve içinin boşaltılması amacına hizmet ettiği dile getirilen açıklamada “Bu protokoller, bu açıdan bakıldığında, uzun süredir MEB’i yönetenlerin eğitim emekçilerine reva gördükleri 'Öğretmenin değersizleştirilmesi' yaklaşımının bir sonucu ve eğitim emekçilerine aba altından -hatta artık açıkça üstünden de- gösterilen 'güvencesizlik' sopasının da doğal bir uzantısıdır” denildi. (HABER MERKEZİ)

Eğitim Sen: Ataşehir’de Danıştayın Ensar Vakfı kararına uyulmuyor

Anaokulu etkinliğinde korkunç manzaralar