İşçiler 1 Mayıs'ta hangi taleplerle alanlara çıkacak?
Kriz, zamlar, kıdem tazminatının gasp edilme girişimleri, bireysel emeklilik sistemi... İşçiler, tüm bu dayatmalarakarşı "Haydi 1 Mayıs'a" diyor.
Fotoğraf: Evrensel
Açlık sınırını 2 bin 800, yoksulluk sınırı 6 bin 500 TL’ye yükseldi. Elektriğe, doğal gaza zam gelmediği gün yok. Ücretler hızla eriyor. Asgari ücretli soğanı, patatesi bile taneyle alır oldu. Şimdi de elde kalan son hakkı kıdem tazminatını patronlara peşkeş çekmek istiyorlar. Krizin yükünü yaratanlara değil işçi ve emekçilere çıkarıyorlar. İşçiler krizin faturasını ödememek için "HAYDİ 1 MAYIS'A" diyor.
- Kıdem tazminatı hakkının gasbedilmesi girişimlerinden vazgeçilsin. Fona devredilmesini ya da hak kaybını kabul etmiyoruz.
- Bireysel emeklilik sistemi (BES) zorunlu olamaz! İşçilerin sırtından patronlara yeni kaynak yaratılmasına izin vermeyeceğiz.
- Zamlar geri alınsın, gıda ürünlerinden vergi alınmasın, ücretler iyileştirilsin.
- Vergi adaleti sağlansın, asgari ücret vergi dışı bırakılsın.
Kriz gerekçesiyle işçi atan patronlar, kalan işçileri işsizlikle korkutup daha ağır ve kuralsız çalıştırıyor. Sadece son 1 yıl içerisinde 1 milyon 259 bin kişi işsizler ordusuna katıldı, işsizlik oranları yüzde 14.7 ile rekor kırdı. İşsizlik Sigortası Fonu ise tekellere teşvikten mega projelerin yapımına kadar sermaye için kullanıldı. Buna dur demek için HAYDİ 1 MAYIS’A.
- Kriz bahanesiyle işten atmalar yasaklansın. Tüm işçi ve emekçilere iş güvencesi sağlansın!
- İşsizlik Fonu’nun patronlara ve bankalara yağmalatılmasına son verilsin! Fondan işsizlerin yararlanma koşulları kolaylaştırılsın.
- Çalışma saatleri ücretler düşürülmeden kısaltılsın.
İşçiler koşullarını iyileştirmek için sendikalaştıklarında işten atılmakla karşı karşıya kalıyor. İktidar ise işçileri değil patronları koruyor. Sendikalı işçiler greve çıktıklarında ise grevleri bir imzayla yasaklanıyor. AKP Hükümetleri döneminde tam 17 grev yasaklandı. Yasaklara ve engellere hayır demek için HAYDİ 1 MAYIS’A.
- Sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı engellenemez.
- Grev hakkı yasaklanamaz! Önündeki tüm engeller kaldırılsın.
- Tüm anti demokratik uygulamalara ve baskılara son verilsin, gösteri ve yürüyüş hakkının engellenmesine hayır!
Kamu emekçilerinin iş güvencesi kaldırılmak isteniyor. Sadece OHAL döneminde çıkarılan KHK’lerle yüzbini aşkın kamu emekçisi mahkeme kararı bile olmadan işten atıldı. Şimdi seçme ve seçilme hakları da ellerinden alınmak isteniyor. Performans dayatması nedeniyle eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetleri paralı hale getiriliyor, verilen hizmetin niteliği düşüyor. Buna hayır demek için HAYDİ 1 MAYIS’A.
- KHK ile ihraç edilen emekçiler görevlerine iade edilsin, hakları iade edilsin.
- Atama bekleyenlerin atamaları yapılsın.
- 3600 ek gösterge emekçinin hakkıdır, bir an önce yasalaştırılsın.
- Kamusal, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti tüm emekçilerin hakkıdır!
- Demokratik, parasız, bilimsel ve anadilinde eğitim hakkı!
Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisi. Meslek hastalıklarının ne kadar olduğunun hesabı bile tutulamıyor. Sadece geçen yıl 1923 işçi, alınmayan önlemler nedeniyle çalışırken yaşamını yitirdi. Kar hırsıyla işçileri ölüme süren patronlar ise ödül gibi cezalarla paçayı kurtarıyor. Ölümlere ve sakat kalmalara hayır demek için HAYDİ 1 MAYIS’A.
- Sendikaların ve meslek örgütlerinin görüşleri alınarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasası çıkarılsın.
- Önlemlerin takibi için sendikalara ve işçilere tam yetki verilsin, ilgili devlet kurumlarındaki müfettiş sayısı artırılsın.
- İş cinayetlerinden sorumlu patronlar en ağır şekilde cezalandırılsın.
- Her sanayi havzasına iş kazalarına ve meslek hastalıklarına bakacak tam teşekküllü hastaneler kurulsun.
Taşeron çalışma işçilerin en vahşice sömürüldüğü bir düzendir. İktidar kamuda taşeronu kaldırdık dese de, uyguladığı özelleştirme politikaları nedeniyle taşeron sistemi hem kamuda hem özel sektörde kanser gibi yayılıyor. Kurallı ve güvenceli çalışma için HAYDİ 1 MAYIS’A!
- Tüm taşeron işçilere, kadrolu işçilerle eşit haklar içeren gerçek kadro verilsin! Taşeron ve güvencesiz çalıştırma yasaklansın!
- Mezarda emeklilik yasası nedeniyle genç işçiler geleceğe güvenle bakamıyor. Emeklilikte yaşa takılanların verilen sözlere rağmen gasbedilen hakları ise iade edilmiyor. Emeklilik hakkı için HAYDİ 1 MAYIS'A.
- Emeklilik tüm çalışanların hakkıdır. Mezarda emeklilikten vazgeçilmeli, emeklilikte yaşa takılanların gasp edilen hakları geri verilmeli, emekli aylıkları insanca yaşanacak düzeye çıkarılmalıdır.
Sorunlarını çözmek için bir araya gelmek isteyen işçilerin arasına ırkçılık tohumları ekiliyor. Kürt ötekileştiriliyor, mülteci işçiler lanetleniyor. Kendisine oy vermeyenler terörist ilan ediliyor. Emekçiler savaş politikalarına yedeklenmek isteniyor. Kutuplaştırıcı politikalara hayır demek için HAYDİ 1 MAYIS’A!
- Savaş politikalarına son verilsin, bütçe savaşa değil halka harcansın.
- Kürt sorunu hak eşitliği temelinde barışçıl bir çözüme kavuşturulsun.
- Mültecilere yönelik kışkırtmalara son verilsin, mülteci işçilerin eşit haklardan faydalanması sağlanmalıdır.
2018 yılında 440 kadın katledildi ve 317 kadın cinsel saldırıya uğradı. Vardiyalı çalışan kadınların çocuklarının bakımı için en basit düzenleme talepleri bile kabul edilmiyor. Hamile kalan kadınlar işten atılıyor. Kadına yönelik her türlü şiddete ve ayrımcılığa dur demek için HAYDİ 1 MAYIS'A.
- Kadına yönelik her türlü ayrımcılığa son verilsin. Tacize ve şiddete karşı etkin kamusal koruma sağlansın. Eşitlik temelli politikalar hayata geçirilsin.
- İşyerinde tacize, mobbinge hayır!
- Eşit işe eşit ücret!
- Her işyerine, her mahalleye ücretsiz, nitelikli kreş açılsın.
İktidarın politikaları çocuklarımızı da tehdit ediyor. Cemaat vakıflarındaki istismarlardan hamile kalan çocuk sayısındaki patlamaya kadar neredeyse her gün bir skandal yaşanıyor. İktidar ise bu skandallar için “Bir kereden bir şey olmaz” diyor. Çocuklarımıza sahip çıkmak için HAYDİ 1 MAYIS’A!
- Çocuk işçilik ve çocukların sokakta çalıştırılması yasaklansın.
- Çocuk yaşta evlilikler ve çocuğa yönelik her türlü istismarın önüne geçilsin, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak uygulamaları takip edilsin.
Yaşanan bunca sorunun görünmesini istemiyorlar. Bu nedenle gerçekleri yazan gazetecilere dava üzerine dava açılıyor. Halen 133 gazeteci cezaevinde. Üniversitelerde bilimi ve gerçeği savunan akademisyenler ya ihraç ediliyor ya da tutuklanıyor. Cezaevleri fikirlerini söylediği için tutuklanan siyasetçiler ve yazarlarla dolu. Demokratik bir ülke için HAYDİ 1 MAYIS'a.
- Tek adam, tek parti yönetimine son.
- Basın ve ifade özgürlüğü özgürlüğü, halkın haber alma hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!
- Cezaevindeki tüm gazeteciler ve yazarlar serbest bırakılsın, açılan davalar geri çekilsin!
- Yüz kızartıcı suça bulaşmamış, sadece fikirlerini ifade ettikleri için cezaevlerine atılan siyasetçiler serbest bırakılsın.
- Yargı bağımsızlığı sağlansın.
Yaşanan sorunların sorumlusu işçi ve emekçiler değil, sermaye ve onların iktidarlarıdır. Bunca saldırıyı işçi ve emekçilerin örgütlü gücünün zayıf olmasından yararlanarak pervasızca sürdürüyorlar. Bütün bu saldırılara dur demek ve eşit, özgür ve demokratik bir ülke için birlik olmaktan ve mücadele etmekten başka yol yok. İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta taleplerimizle alanlara çıkarak birliğimizi ve mücadelemizi büyütelim.
YAŞASIN 1 MAYIS