Antep’te 1 Mayıs çağrısı: Birlikte mücadeleyle değişim olabilir
Antep'te 1 Mayıs öncesinde bir araya gelen işçiler, tüm işçilerin talepleriyle alanlarda olması gerektiğini ifade etti.
Fotoğraf: Evrensel
1 Mayıs öncesi Antep OSB’de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler Başpınar İşçi Komitesinin çağrısıyla bir araya geldi. Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen’in de katıldığı toplantıda işçiler ekonomik kriz, yerel seçim, kıdem tazminatının fona devri gibi pek çok konuyu tartıştı. Antep tarihinde önemli yerleri olan direnişlere dikkat çeken işçiler, 1 Mayıs’ta tüm işçilerin talepleriyle alanlarda olması gerektiğini ifade etti. Toplantıda, özellikle bu dönem kıdem tazminatı hakkının korunması için mücadele edilmesi gerektiği de vurgulandı.
"HANİ AYNI GEMİDEYDİK"
İşçilerin dikkat çektiği noktalardan biri, kazanılmış haklara göz diken patronların ve iktidarın zenginliklerine zenginlik katarken işçilerin ise her geçen gün sefalete sürüklendiği oldu. Halı dokuma sektöründe çalışan bir işçi, “10 sene önce ben fabrikaya girdiğimde bir tane makine vardı, şu an 10 tane makine var. Bir de iplik fabrikası açtı. 10 sene önce benim evim yoktu, şu an hâlâ yok. Patronun 200 milyon liralık bağ evi var, hani aynı gemideydik” dedi. Başka bir dokuma işçisi de hükümetin kriz karşısında aldığı tutuma değinerek, “Gelen zamların hiçbirinden sorumlu değilmiş gibi davranıyor. Sigorta şirketlerinden sebzeciye kadar herkese ‘Ayağınızı denk alın’ diyor. 17 senedir kendisi yönetiyor ama 17 senedir mağdur” ifadelerini kullandı.
ÜNALDI’NIN ÖNEMİ
Halı dokuma ustası olan başka bir işçi ise Antep tarihinde önemli yerleri olan direnişleri hatırlatarak şunları söyledi: “Ünaldı’da 1993’te iki gün grev yaptık, yüzde 100 zam aldık. Sonra dernek kurduk, 1996’ya kadar altı ayda bir en az yüzde 40 zam aldık. 1996’da 20 bin kişi grev yaptık hakkımızı aldık. 2009’da Çemen Tekstil’de greve çıkan işçiler kazandı, sonra sendika sattı. Şimdi artık işçileri bölmek için kademeye göre zam veriyorlar. Biz yine de birlik olmalıyız.”
"BİRLİKTE MÜCADELE İLE DEĞİŞİM OLABİLİR"
İşçilerin fabrikalarda kölelik şartlarında çalıştığı, insan yerine konulmadığı, herhangi bir konuda itiraz edenin işten atıldığını vurgulayan çuval fabrikasında çalışan bir işçi, bu sorunların işçilerin birlikte mücadelesiyle çözülebileceğini söylüyor. 1 Mayıs’ın tarihine bakıldığında da aynı şeyi gördüklerini ifade eden işçi, “1 Mayıs’ta işçiler 8 saat iş günü için mücadele etti, kazandı. İstanbul seçimlerinden sonra İmamoğlu, mazbatasını almak için 17 gün mücadele etti, kazandı. Bugünden yarına Başpınar’ı değiştiremeyiz belki ama sabırlı olmalıyız. Yemekhane sorunu için de mesai ücretleri için de kıdem tazminatı için de sabırla mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
"EN BÜYÜK HİLEYİ KENDİLERİ YAPIYOR"
Yerel seçimler ve AKP’nin gerilemesi de üzerinde durulan konulardan biri oldu. Sandık sonuçlarının tanınması ve seçilen başkanların göreve başlaması gerektiğini vurgulayan işçiler Bölge illerinde “kayyımcı zihniyet”in devam etmesine tepki gösterdi. KHK’li olduğu gerekçesiyle görevine başlatılmayan belediye başkanlarının, halkın iradesiyle seçildiğini ifade eden işçiler, “En büyük hileyi kendileri yapıyorlar, adaylarının akrabalarının kütüğünü taşımışlar, muhalefete verilen oylar kaybolmuş” diye duruma tepki gösteriyor.
"KIDEM TAZMİNATINA SAHİP ÇIKILMALI"
Toplantıda söz alan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen, “1 Mayıs, işçilerin talepleriyle en kitlesel şekilde alanlarda olduğu gündür. Bugün de Başpınar işçilerinin en acil sorunu kıdem tazminatının fona devridir. İşçiler için kıdem tazminatı, işsiz kaldığında kullanabileceği, birikmiş borçlarını ödeyebileceği, iş bulana kadar karnını doyurabileceği bir para. Bunu bilen hükümet durumu istismar ediyor, yasa değiştiğinde ‘Tazminata kolaylıkla ulaşılabilir’ şeklinde anlatıyor. Fakat bu değişikliği isteyen aslında patronlardır. İşçiler haklarının gasbedilmesine karşı 1 Mayıs sürecinde ve 1 Mayıs’ta kıdem tazminatına sahip çıkmalı, bunun için mücadele etmelidir” diye konuştu.
"İŞÇİLER BİRLİK OLMALI, ÖRGÜTLÜ OLMALI"
Zorunlu bireysel emeklilik sistemini de (BES) hatırlatan Türkmen, “Zaten asgari ücretten sigorta primi kesiliyor, bir de bireysel emeklilik için para kesiyorlar. Bu yasayı bu hükümet çıkardı, işçilerin emekli maaşını, çalışırken aldığı ücretin yüzde 40’ına düşüren hükümet, işçileri bireysel emeklilik sistemine mahkum ediyor” dedi.
Ülkedeki seçim sonuçlarına da değinen Türkmen, “Belediye başkanları değişmiş olsa da biz biliyoruz ki yine imkanlar halk için kullanılmayacak. Öncekiler ihale yapmakla kalmamış, aynı zamanda belediyenin kasasındaki parayı kendi vakıflarına, kendi cemaatlerine aktarmış. Şimdi ise belki paralar çalınmayabilir ama patronlar için düzen sürecek” ifadelerini kullandı.
Bütün bunların temelinde işçilerin örgütsüz olmasının yattığını belirten Türkmen, “İşçiler örgütlü olsa, kendi emeğine, kendi işine sahip çıkacak gücü olsa bunların hiçbirini yapamazlar. Ama işçiler örgütsüz olduğu için sadece Başpınar’da işten atılan işçi sayısı 30 bini geçti. İşsiz sayısı 4 milyonun üzerinde. Bunların karşısında durmak için işçiler birlik olmalı, örgütlü olmalı” dedi.