22 Nisan 2019 16:06

İş cinayetlerine ve kuralsız çalışmaya karşı 1 Mayıs’a!

İnşaat işçisi, 1 Mayıs'a gittikleri koşulları 1 Mayıs özel İstanbul kent ekine yazdı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İnşaat işçisi
İstanbul

Merhaba arkadaşlar,

Yeni bir 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın arifesindeyiz. Emekçilerin sadece emekçi olmaları dolayısıyla kutlamaya hak kazandığı, Chicago’da 1886’da işçi kardeşlerimizin, işçi önderlerimizin canlarını feda ederek kazandığı bir bayramın arifesindeyiz. Ve biz inşaat ve yapı emekçileri, diş ile kan ile can ile kazanılmış bayramımızın arifesindeyiz.

Öncelikle tüm sınıf yoldaşlarımızın; tekstil, dokuma, deri, metal, kimya, petrol, tarım işkollarındaki tüm arkadaşlarımız ve kardeşlerimizin bayramını kutluyorum.

Chicago’da 1886 yılında işçi önderlerimizin mücadelelerinin merkezine koydukları taleplerin neresindeyiz?

135 yıl önce alanlara çıkan işçiler, 8 saat işgünü, günlük emeğinin karşılığı olarak, okuduğum bir kaynağa göre Chicago’da bir lokantada hafif bir yemeğe bile yetmeyen ücretlerinin insanca yaşamaya yetecek noktaya ulaşması talebiyle canlarını vermişlerdi.

Biz inşaat emekçileri, maalesef bu koşulların çok gerisinde giriyoruz 1 Mayıs Bayramımıza. Nedir bu koşullar?

Bizler 1 Mayıs’a ailelerimizden uzakta çalıştığımız şantiyelerde, hayvan barınaklarından hallice konteynerlerde en az 4-5, yer yer 8-10 kişi yaşadığımız, konteynerin olmadığı yerlerde inşaatın en izbe köşelerini derme çatma alçıpan duvarlarla çevirerek oluşturduğumuz sözüm ona odalarda kaldığımız koşullarda, halk arasında “yal” denen yemeklerden hallice gıdalarla beslenerek ve en acısı şantiyelerde her gün birer ikişer ölerek giriyoruz 1 Mayıs’a.

En son ve birçok şantiyede gördüğüm pekçok ölümden daha acı gelen bir haber ve acı bir görüntü ile giriyoruz 2019 1 Mayısı’na. Ferman Keser isimli arkadaşımızı Antalya Kepez Sur Yapı Şantiyesi’nde 11. kattan düşmesi sonucu bir iş cinayetinde kaybettik. Bu kardeşimizin bedeninin durduğu yere dikkatle baktığımızda, filiz denilen, henüz üst katları atılmamış olan bir kaba inşaatın daha üst katına denk gelen bir yerden düşmüş. Emniyet kemeri bağlanmazsa düşülür böyle bir yerden. Ve daha önemlisi takipçisi olacağımızı belirterek kardeşimizin ailesinin acısını derinleştirmemek amacıyla yazabileceğim pek çok şeyi daha sonraya bırakıyorum. Ailesinin acısını paylaştığımı belirtirken, örgütsüz ve sahipsiz olmaya devam edersek hepimizi bekleyen sonun bu veya benzeri olduğu maalesef kuşku götürmez.

Özetle 1 Mayıs’a tüm bunların yanı sıra bizim yaratmadığımız ama faturasının bizlere kesilmeye çalışıldığı krizlerin gölgesinde giriyoruz. Bu krizler ki sebebi biz olmadığımız halde, tasarruf denince akla ilk bizim çalışma haklarımızdan kesintilerle atlatılmaya çalışılan, işverenin sopası. Ferman kardeşimiz ve daha pek çok arkadaşımızın hakkını ararsa işsiz kalmakla tehdit edilmesine yarayan, belki Ferman özelinde olmasa bile bizzat şahit olduğum “Koşul bu kardeşim! Beğenmiyorsan çalışacak bir sürü adam var” cümlesini kurma cüreti veren, işyerlerinde ölmemizin altyapısını hazırlayan görünmez bir silahın namluları üzerimize çevrilmiş durumda.

Biz inşaat işçileri 1 Mayıs 2019’a bu koşullarda giriyoruz. Tüm bu koşullar altında yine pek çok 1 Mayıs tartışmasında olduğu gibi 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı tartışmalarının yapıldığını görüyoruz. Biz inşaat işçileri de bu tartışmalardan azade olmamak kaydıyla; ama öncelikle 1 Mayıs’ı kutlama hakkımızı muktedirlere dayatacak bir güç olmayı hedeflemekle ve uzun uğraşlarla sektörümüzün gündemine sokabildiğimiz sendikalarımızı işlerliği olan, sınıf demokrasisi ile ön açan bir araca dönüştürmenin mücadelesini vermekle yükümlüyüz. Bu hattı inşa ederken de, kriz bahanesiyle el uzatılan kıdem tazminatının savunacak bir yol haritasını, şantiyelerimizdeki kuralsız çalışmanın tamamen ortadan kaldırılmasını için toplusözleşmelerle dahil olabildiğimiz bir işkolu yaratmayı 1 Mayıs tartışmalarımızın merkezine oturtmalıyız. Ve bunu 1 Mayıs vesilesiyle temas kurduğumuz tüm işçilerin bilincine çıkarma sorumluluğuyla yüzyüzeyiz.

Hesabı sorulmamış iş cinayetinin kalmadığı, daha önemlisi artık iş cinayetlerinin sebebi olan, “insandan önce kâr” diyen bu acımasız değirmeni tarihin derinliklerine göndereceğimiz 1 Mayıs’larına özlemle...

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş 1 Mayıs’ı Kocaeli’de Perşembe Pazarı’nda kutlayacak

SONRAKİ HABER

Kapatılan ODTÜ Medya Topluluğu yeniden açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa