Tekstil işçisi bir kadın: Daha çok anlatmamız gerekiyor
Sultangazi'de çalışan bir tekstil işçisi kadının mektubu: Değiştirebilmek için daha çok tartışmamız ve anlatmamız gerekir
Arşiv | Fotoğraf: DHA
Tekstil işçisi bir kadın
Sultangazi
1 Mayıs’a giderken bir işçi kadın olarak ne çok talebim var diye düşünüyorum bu mektubu yazarken. Çalıştığım tekstil işyerindeki sorunların hangi birini yazayım. Çalışmaya sabah 08.30’da başlıyoruz, akşam 19’00’da bırakıyoruz. Sanki nefes almak bile suç bizim için. Hele bir de tekstilde çalışıyorsan daha da zor işçi kadın olmak. Erkeklerle aynı koşullarda çalışıyoruz, aynı sayıyı çıkarıyoruz, aynı saat çalışıyoruz ama ücrete gelince erkekler kadınlarda daha çok alıyor. Ücretimize itiraz ettiğimizde erkeklerin daha güçlü olduğunu söylüyorlar. Anlayacağınız biz kadınlar için çalışma alanları gittikçe zorlaştırıyor. Aslında çalışmayalım diye. Ama çalışan kadın sayısı yine de gittikçe artıyor.
Bir de kıdem tazminatının fona devri gündemde. Bu uygulama bizi daha çok geriye götürecek, ama işçiler bu konuda konuşmaya yanaşmıyorlar. Çünkü net bilgileri yok. Kendimiz nasıl aydınlatırız. Hele bir de İŞKUR’dan gönderilen işçiler var işyerinde. Bu şartları kabul etmesen kapı orda diyorlar. En çok kadınlar kabul ediyor bu durumu. 6 ay böyle çalışırız diyorlar. Primlerini İŞKUR ödüyor ve sadece sağlık hakkından yaralanıyorlar, yani ödenen prim emeklilik için sayılmıyor. Krizle birlikte bu ve benzeri durumları daha çok yaşıyoruz. İnsanlar neredeyse karın tokluğuna çalışıyor. Biz işçi arkadaşlarımızla 1 Mayıs nedir diye konuşurken, aslında bunları konuşuyoruz. Ama bunları değiştirebilmek için daha çok tartışmamız ve anlatmamız gerekir.