Koç Holding uzlaşmaya yanaşmıyor, TÜPRAŞ işçileri direniyor
TÜPRAŞ işçileri ile Koç Holding arasında yürütülen toplusözleşme süreci tıkandı. İşçiler, ses getiren eylemler yapmaya hazırlanıyor.
Fotoğraf: Evrensel
4 bin 300 TÜPRAŞ işçisi ile Koç Holding arasında yürütülen toplusözleşme süreci, Koç Holding'in düşmanca tutumu ile tıkandı. Koç Holding, son görüşmede de işçilerin hazırladığı taslağı konuşmaya yanaşmadı. Koç Holding’in tutumunu değiştirmediği ve ara bulucu aşamasının geçtiği durumda konu Yüksek Hakem Heyetine gidecek. İşçiler şimdiden "Koç Holding’in devlet baskısı ile sözleşmeyi bitirmesine engel olacağız" diyor.
Haftada bir gün süren eylemler yapan işçiler, daha uzun ve ses getiren eylemlere yönelebileceklerini ifade etti. İşçiler, "4 fabrika işçileri olarak geri adım atmayacağız, gidecek yer kalmadı" diyor. TÜPRAŞ işçileri, bu süreçte tüm sendikalara, emek ve demokrasi güçlerine de dayanışma çağrısı yapıyor. Petrol-İş yöneticileri de hazırlanan taslağın arkasında durmayı sürdürüyor.
"AFAKİ BİR TALEP YOK"
Petrol-İş dün Aliağa’da sürece ilişkin TÜPRAŞ önünde açıklama yaptı. TÜPRAŞ’taki uyarı eyleminde konuşan Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay, "Bu sürece gelinmesinin tek sorumlusu holding yetkilileridir. Taslakta yer alan taleplerimizde afaki bir talep yok. Eğer biz burada alın terimizi akıtıyorsak, bunun karşılığını istiyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz" diye konuştu. Oktay ayrıca "Kıdem tazminatımıza el koymaya çalışanlara dur demek için 1 Mayıs’ta alanda olacağız. 1 Mayıs’a kadar buradaki problemimiz çözülmezse o gün de hep beraber burada toplanır gideriz" dedi.
"SORUMLU DAVRANMAYA DAVET EDİYORUZ"
Basın açıklamasını okuyan TÜPRAŞ İşyeri Baştemsilcisi Veysel İnce de süreç boyunca masada kalma, müzakere yürütme ve ortak akıl, irade ile toplu sözleşmeyi sonuçlandırma çabalarının işveren tarafından beklenen karşılığı bulmadığını dile getirdi. TÜPRAŞ'ın ülke ekonomisi ve sanayisi için önemli olduğunu ve örnek teşkil ettiğini ifade eden İnce, "Toplu sözleşme sürecinin an itibariyle geldiği bu noktada, TÜPRAŞ’ın çalışma barışı açısından da bu örnek özelliğinin, tüm uyarılarımıza rağmen dikkate alınmıyor olması üzücüdür. Kazanılmış haklarımıza sahip çıkacağız. Temennimiz, en az bizim kadar bu sorumluluk duygusu içinde olması gereken işverenin de aynı hassasiyeti göstermesidir. TÜPRAŞ’ta işveren, hukuki prosedürlerin tüketilmesi sonucunda, sürecin irade ve akıl dışı bir sonuca sürüklenmesine yönelik bir TİS stratejisi içinde olmadığını açıkça göstermelidir. İşvereni sorumlu davranmaya davet ediyoruz" diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)