24 Nisan 2019 10:50

Eğitim Sen İzmir: Kamu okulları sermayeye devredilemez

Eğitim Sen, Çınarlı Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine devredilmesine karşı okul önünde açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

26 Şubat 2019 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Arasında Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü imzalanarak yürürlüğe girdi. Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Çınarlı Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi'nin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine devredilmesine karşı okul önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

"Meslek Liseleri Sermayeye Devredilemez" yazılı pankart açan eğitim emekçileri, "Eğitm haktır devredilemez" , "Okuluma dokunma, öğrencime dokunma, mesleğime dokunma" sloganları attı. Açıklama okulun mezunları, veliler ve Eğitim Sen Genel Başkanı Aytekin Aydoğan'da destek verdi. 

Basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal okudu. MEB ve TOBB arasında imzalanan protokole dikkat çeken Vardal, protokol kapsamında bulunan okullardaki, meslek ve teknik eğitimin yönetimi, yürütülmesi Protokol Danışma Kurulu’na (PDK) devredildiğini, iller bazında ise bu görevin Protokol Yürütme Kurullarına (PYK) verilediğini anacak bu durumun Anayasaya aykırı olduğunu ifade etti. 

Okulların yönetiminin PDK ve PYK aracılığı ile sürdürülecek olmasının sonuçlarını aktaran Vardal, "Bu kurumların artık pedagojinin, bilimin, çocuğun üstün yararının belirleyici olduğu kurumlar olmaktan çıkması olacaktır. Olması gereken dil ve ilkeler yerine sermayenin, piyasanın, rekabetin dili ve eylemi bu kurumlarda egemen olacaktır. Bu okullarda çalışanların geleceği artık sermayenin belirleyici olduğu kurulların kararına göre şekillenecektir. Bu durum, okulların kamu kurumu olma özelliğini ortadan kaldırmaktadır. Meslek liseleri için imzalanmaya başlayan protokollerin, bu okul türünü, kademeli olarak sermayeye devretmeyi hedeflediği görülmelidir. Bu durum, siyasi iktidarın uzun süredir yaşama geçirmeye çalıştığı ancak başarılı olamadığı bir politikanın sonucudur. Kamu okullarının özel işletmelere dönüşmesine ve eğitimin siyasi iktidarın yaratmaya çalıştığı algının aracı olmasına karşı, kamusal eğitim mücadelesi bu dönemin acil ve ertelenemez görevi olarak önümüzde duruyor" dedi. 

“PROTOKOL İLE ÇOCUK İŞÇİLİK ARTACAK”

“İş garantili meslek” çağrısıyla öğrencileri ‘eleman’ diye tanımlayan Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ile yaptığı protokolün çocuk işçiliğini yaygınlaştıracağını belirten Vardal, "TÜİK verilerine göre 2018 yılında 15 - 17 yaşlarındaki çocukların işgücüne katılım oranı 20.3’ten 21.1 yükselmiştir. Bu oran protokol aracılığı ile daha da artacaktır. Kamusal eğitim Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve eğitimcilerin sorumluluğundadır. Bu sorumluluk özel okul patronlarına, TOBB’ a devredilemez. Kamusal eğitim haktır. Devredilmesi eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir ve anayasal suçtur. Öğrencilerimizin eğitim hakkına ve mesleğimize sahip çıkacağız" dedi. 

“MEB ANAYASAL SUÇ İŞLİYOR”

Daha sonra söz alan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, vizyon belgesi ile kamusal ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırıldığını ifade ederek, "Milli eğitim bakanı bu protokol ile 'Biz kamusal alanları, eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencileri sermayeye, şirketlere satıyoruz' diyor. Bizim yıllardır mücadele ederek kazandığımız haklarımızı sermayeye teslim ediyor. Yargı çok söylüyor, kamusal eğitim devletin sorumluluğundadır, MEB sorumluluğundadır hiç bir yapıya, kuruma devredilemez anayasal suçtur diye. MEB şuanda anayasaya aykırı davranıyor ve suç işliyor. Davamızı açtık, il il bu protokolleri takip etmeye devam edeceğiz” diyor. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

ESP'li Erkan Kakça ve Coşkun Yiğit tahliye edildi

SONRAKİ HABER

Bolu Belediyesi’nde 97 işçi işten atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa