Trakyalı işçiler: Kıdem tazminatını gasbettirmemek bizim elimizde
Trakya'da çeşitli iş kollarında çalışan işçilerin kıdem tazminatının gasbedilmesine karşı 1 Mayıs'ta taleplerini dile getirecek.
Fotoğraf: Cam işçileri
Fırat TURGUT
Çorlu
Trakya’da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler kıdem tazminatının fona devredilmesini ve zorunlu BES’i içeren paketi açıklayan hükümete tepkili. Kıdem tazminatının iş güvencesi anlamına geldiğini belirten işçiler, sendikalara çağrı yapıyor: “Türk-İş, Hak-İş, DİSK başkanları işçileri sokağa dökerse o zaman engellenir.”
1 Mayıs kutlamaları için konfederasyonların tek merkez göstermesine de tepki gösteren işçiler, 1 Mayıs’ın her yerde kutlanması durumunda aileleriyle birlikte katılacaklarını söylüyor.
Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Termo Teknik’te çalışan bir işçi ise fabrikadaki tüm işçilerin bu durumdan rahatsız olduğunu söylüyor. İşçi, “İşçiler küfrü eksik etmiyor. Ak Parti’ye oy verenler bile sesini çıkaramıyor, savunulacak bir tarafı yok diyor. Epey konuşuluyor. Erdoğan’ı hastalık derecesinde sevenler dışında herkes durumdan rahatsız” diyor.
Bir fabrikada çalışan özel güvenlik görevlisi de “Resmen kazanılmış hakkını gasbediyor. Ekonomi çok kötü durumda, yandaşlar yiye yiye para kalmadı. Yeni bir kaynak yaratmak için bu kazanılmış hakka göz diktiler. Kaynaklar Saray’a da gidiyor, patronlara gidiyor teşvik adı altında. Yandaşlara, ihalelere... Yap işlet devret modeliyle köprüler, hastaneler, havaalanları yapılıyor. Belli bir araç insan kapasitesi veriyor. O rakam tutmayınca senin benim vergilerim şirketlere aktarılıyor. Böyle böyle nereye kadar? Bu sefer yine işçinin hakkına göz dikecek oradan kaynak yaratacaklar.”
Beyaz eşya üretimi yapılan Türk Metal’in örgütlü olduğu B/S/H’de çalışan bir işçi de zorunlu BES uygulamasına tepki gösteriyor: “Benzin 7 lira, sigara 15 lira, ekmeğe daha zam gelmedi. İşçiye vergi zengine kıyak. BES’e gireceksin çıkamayacaksın.” Kıdem tazminatının işçi için güvence anlamına geldiğini belirten B/S/H işçisi, “Şimdi işten çıkaramıyor. Bir nevi işçinin dokunulmazlığı gidecek. Türk Metal bir şey yapmaz, ne olduğunu biliyoruz” diyor.
"KIDEM TAZMİNATI İŞ GÜVENCESİ ANLAMINA GELİYOR"
Kıdem tazminatının işçi için iş güvencesi anlamına geldiğini belirten bir cam işçisi, “Sendikalı da olsak bizim için de aynı şey geçerli. İkincisi emeklilik yaşımızın 65’lere kadar çıkarıldığı bir ortamda kıdem tazminatımızı alıp alamayacağımız bile meçhulken, işletmenin kapandığı işten atma durumunda iyi kötü bize can suyu olabilecek kazanımımızın elimizden alınması demek. Sendikamızın sendikal güç birliği döneminde aldığı bir karar vardı. Kıdem tazminatımızın elimizden alınması grev kararıdır, bunu vermeyeceğiz kararı vardı. Öncelikle sendikamız bu söylediğinin arkasında durmak zorundadır. İkincisi de işçilerin bu sürece müdahil olması ve en önemli kalelerimizden bir tanesidir. Bunun için mücadele etmek zorundayız” diyor.
"İYİ NİYETLİ BİR SİSTEM 65 YAŞINDA MI EMEKLİ EDER?"
Başka bir cam işçisi de zorunlu BES’le ilgili tepkilerini dile getiriyor: “Daha önce kesintiler başladığında arkadaşlarımızın büyük bir bölümü sistemden çıktı. Ama son yapılan açıklamaya göre bu para yine gasbedilecek. Bunu da emekli olduğumuzda ikinci bir maaş alarak rahat edebileceğimizi söyleyerek allayıp pullayıp önümüze koymaya çalışıyorlar. Ama iyi niyetli olan bir sistem ve hükümet bizi 65 yaşında mı emekli eder? Ben bu çalışma koşullarında o yaşı görmeyeceğim zaten. Zaten bundan nasıl faydalanacağımız da kesin değil. Çünkü İşsizlik Fonu’nun ne hale geldiğini çok iyi biliyoruz. Onlarca yıl çalışıp İşsizlik Fonu için ücretinden kesinti yapılan birçok abimiz hiçbir şekilde o fondan faydalanmadan emekli olmuştur. Ve o paralar patronlara peşkeş çekiliyor.”
"HAKKI VERMEMEK İŞÇİNİN ELİNDE"
Kristal-İş’e çağrı yapan bir cam işçisi de şunları söylüyor: “Çeşitli illerde örgütlü olduğu onlarca fabrika var. Öncelikle örgütlü olduğu fabrikaların bulunduğu kent merkezlerinde çadırlar kurabilir. Kıdem tazminatı elimizden alındığında ne olacağını, bu hakkın verilmemesi gerektiğini anlatması gerekiyor. Bütün üyelerini de sürece katarak bir plan yapıp yol haritasını çıkarması gerekiyor. Bu konuda sendikaya da ciddi bir baskı olacaktır. Yarın kıdem tazminatı hakkımız elimizden alınsa bile sendikacılar sendikanın kasasından kıdem tazminatlarını alacaklardır. Bundan dolayı sendikacılar kayıtsız da kalabilir ama buna meydan vermemek de cam işçisinin elinde.”
"SENDİKALAR İŞÇİLERİ SOKAĞA DÖKERSE"
Akkanat Tekstil’de çalışan bir işçi kıdem tazminatının önemini kendi yaşamı üzerinden anlatıyor: “Tazminat benim işime yarıyor. Mesela daha önce çalıştığım yerden çıkınca 10 bin lira tazminat aldım, borçlarım azaldı. Burada da öyle olacak. Benim başka bir param yok ki. Tazminatla borç kapatıyorum. Bunu benim elimden alacaklar, iyice yok edecekler beni. 3-5 yıl bir yerlerde çalışıyorum ve aldığım tazminat delik kapatıyor. Bugüne kadar yaptıkları gibi işçinin parasını patronlara verecekler. Sen benden kestiğin parayı niçin patrona veriyorsun?”
Akkanat işçisi bu noktada konfederasyonlara önemli bir görev düştüğünü söyleyerek şu çağrıyı yapıyor: “Türk-İş Başkanı daha önce kırmızı çizgimiz demişti. Gerçekten o noktada durursa ve işçileri sokağa davet ederse bir şey olur. Türk-İş, Hak-İş, DİSK başkanları işçileri sokağa dökerse o zaman engellenir bu. Sendikalar çıksa işçiler çıkar. Konfederasyon başkanları kükreyecek ki işçileri arkasına alsın.”
TRAKYALI İŞÇİLER TEK MERKEZ'DE 1 MAYIS KUTLAMASINA TEPKİLİ
Hak-İş ve Memur-Sen 1 Mayıs'ı Urfa'da Türk-İş ise Kocaeli'de kutlama kararı aldı. Trakyalı işçiler de 1 Mayıs kutlamaları için konfederasyonların tek merkez göstermesine tepki gösteriyor.
Sendikasız olan Akkanat’ta çalışan işçi, “Çorlu’daki işçinin Kocaeli’de, Urfa’da ne işi var? Yap Çorlu’da kutlamayı işçiler katılsın” diyor.
"URFA DEMEK KİTLESEL OLMASIN DEMEK"
Termo Teknik işçisi de şunları söylüyor: “1 Mayıs’ı örgütlemek gerekiyor. Ama sendika hâlâ 1 Mayıs’tan söz etmiş değil fabrikada. Sendika Urfa’ya gideceğiz diyor, Urfa’ya kim gider? Giderse şube başkanı gider. Bizim ne işimiz var Urfa’da? Urfa demek kitlesel olmasın demektir.”
Kıdem tazminatına yönelik saldırıyı hatırlatan B/S/H işçisi ise “Kıdemin elinden gidiyor. Daha başlamadan çık alanlara göster. Hazır önünde 1 Mayıs var. Kaldı ki sendikasız yerlerin de tepki göstermesi lazım. İşçileri tek bir yere toplamak sıkıntılı. Sen bir yer belirle ama gelemeyen Çorlu’da katılsın, aileleriyle birlikte yürüsün. Kocaeli’ye kim gidecek? Zorlarsan bir otobüs götürürsün fabrikadan. Oraya toplayacağına burada topla çok katılan olsun” diyor.
"LÜLEBURGAZ 1 MAYIS'INA KATILACAĞIZ"
1 Mayıs’ın bir bayram günü olmasının yanı sıra hak gasblarına karşı meydanlarda kararlılıklarını gösterecekleri bir gün olduğunu ifade eden Şişecam işçileri ise şunları söylüyor: “Bu dönem hükümetin yeni saldırılarını göz önünde bulundurarak bu mücadele gününün mümkün olan her yerde kutlanması önemlidir. Sendikalı sendikasız bütün işçi arkadaşların alanlarda olması, gelecek saldırıların karşısında mücadele kararlılığımızı göstermemiz açısından önemlidir. Bizim de konfederasyonumuz olan Türk-İş’in her sene olduğu gibi bu sene de günün anlamının ve bizlerin ihtiyacının uzağında kararlar alarak tek bir yerle sınırlı kutlamak istemesinin bizlere bir faydası yoktur. Aksine sesimizi her yerde duyurmamızın önüne geçen ve engelleyen bir tutumdur. Bizler cam işçileri olarak her koşulda Lüleburgaz’da bir mayıs kutlamalarına katılıp hükümetin elimizden almaya çalıştığı kıdem tazminatı hakkımızı vermemek BES kesintilerini ve sırtımızdaki vergi yükünü reddetmek için vermemiz gereken mücadelenin ilk adımını göstermek için alanda olacağız.”
DİSK, KESK ve Türk-İş’e bağlı sendikaların oluşturduğu Lüleburgaz Emek Platformu, 1 Mayıs’ı Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. 1 Mayıs’ta saat 12.00’de, Eski Hükümet Konağı önünde toplanılarak, Kongre Meydanı’na yürünecek ve miting yapılacak.