İstanbul Havalimanında sorunlar bitmek bilmiyor
Yeni havalimanında ikram tesisi bulunmaması nedeniyle THY’nin ikram malzemelerini 43 kilometre uzaktan TIR’lar ile taşıdığı iddia edildi.
İstanbul Havalimanı | Fotoğraf: İGA
İstanbul’un yeni havalimanı ile ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor. Uzun taksi sürelerinin yarattığı zaman kaybı ve milyonlarca doları bulan yakıt masrafının ardından bir skandal ayrıntı daha ortaya çıktı.
AirportHaber yazarlarından Çetin Özbey’in köşesinde aktardığı bilgilere göre yeni havalimanında ikram tesisi yok ve ikram malzemeleri 43 kilometre uzaktan TIR’lar ile taşınıyor.
Özbey yazısında bu konuyla ilgili şu satırları kaleme aldı: “İnternetten baktım. Atatürk Havalimanı ile İstanbul Havalimanı arasının kaç kilometre olduğunu anlayamadım. Mesafeyi 24 kilometre olarak da veren var 43 kilometre olarak da veren mevcut. Başka biri ise 61 kilometre diyor. Hangisine rağbet edeceğimi şaşırdım. Ortalamalarını aldım ve 42.7 kilometre, 43 kilometre olduğunu varsaydım.
Anlayamadığım diğer bir husus daha var. O da İstanbul Havalimanında Türk Hava Yolları’nın ortağı Turkısh DO&CO’nın ikram tesislerinin yapılmamış olması ve de İstanbul Havalimanı çıkışlı yolculara uçuş esnasında sunulacak olan ikramın Atatürk Havalimanındaki tesislerden 10-12 TIR ile her gün İstanbul Havalimanına taşınması.”
İGA İLE THY ARASINDA KRİZ Mİ VAR
Airport Haber’in bir diğer Köşe Yazarı Fatih Akdeniz de İGA ile THY arasında kriz olabileceğini aktardı. Akdeniz yazısında, “THY ve TGS personeli İGA’dan adeta yaka silkmiş durumda. Hem terminal içinde hem de apronda personele nefes aldırmıyorlar. Kuralları uygulama gayreti olarak düşünülse de aslında olay öyle değil” ifadelerini kullandı.
Akdeniz yazısında özetle şunları aktardı: “Gelelim aprona; buradaki durum daha da vahim. Türk Hava Yolları’nın yer hizmetleri görevini icra eden TGS personeli öylesine zor günler geçiriyor ki, bir dokunsanız bin ah işitiyorsunuz.
Atatürk Havalimanında DHMİ ile de zor anlar yaşayanlar oluyordu elbette ama buradaki durum onunla kıyastan çok uzakta.
Mesela bagaj yükleme araçlarını kullanan şoförlerin şut altına girmesi yasak. Yani apron kartı oraya girmesine izin vermiyor. İçerideki elektrikli araçlarla bagajlar dışarı çıkarılıyor. Bu da operasyonda bazen aksamalara neden oluyor.
Yine operasyonda görevli personel ve bazı birim şeflerinin apron kartları körüğe çıkmasına izin vermiyor. Dolayısıyla ekipler operasyonu yerinde takip edemiyor.
Apronda İGA görevlilerinin TGS ve THY personellerinin adeta peşinde koştukları iddiaları var. Yani en ufak bir hatada nefes aldırmıyorlar. Araçların park edilme şekillerine bile karıştıkları, ‘5 aracı yan yana park edemezsiniz, aracı yan çevirme, buradan sağa dönemezsin ileriye git oradan dön’ gibi daha çok bir çok konuda zorluk çıkardıkları ifade ediliyor.
Araç kullanan personeli durdurup ehliyet sordukları, hatta yolcuları uçaktan alıp terminale götüren Cobus’u durdurdukları ve içinde yolcu dolu olan aracın şoförüne ehliyet sordukları iddiaları gerçekten akıl alır gibi değil.
TGS personelinin Atatürk Havalimanında kullandıkları ehliyetlerini ibraz etmelerine rağmen İGA’daki ehliyetlerinin şirketleri tarafından henüz gönderilmediği için dolarla ceza yediklerini mi söyleyeyim yoksa ambulansın arkasından ‘hızlı gitme’ diye uyardıklarını mı anlatayım.
Çok daha fazlası var aslında. İşte bu yüzden İGA ile THY personelleri arasında şu aralar soğuk rüzgarlar esiyor. Birbirlerine selam bile vermiyorlar.” (EKONOMİ SERVİSİ)