28 Nisan 2019 11:22

ODTÜ’lüler seçim sonuçlarını tartışıyor

Seçim sürecini ve seçim sonuçlarını ODTÜ öğrencileri ile değerlendirdik.

 

Fotoğraf: Wikimedia Commons/CC BY-SA 4.0

Paylaş

İlayda BİLGEN

ODTÜ

Gerçekleşen 31 Mart yerel seçimleri ile yerel yönetimlerde kimlerin olacağı belirlenmiş bulunuyor. Bizler de seçim sürecini ve seçim sonuçlarını ODTÜ öğrencileri ile değerlendirdik.

Yerel seçimler üzerine Şehir ve Bölge Planlama bölümü 3. sınıf öğrencisi “Kent, toplumu ve toplumsal değerleri içinde bulunduran mekânsal bir birlikteliktir. Bu birliktelik sayesinde, kentliler aynı mekânsal ve sosyal değerleri paylaşırlar. Bu yüzden üretilen mekanların toplumla ve değerlerle ilişkili olması sürdürülebilirlik ve birliktelik açısından oldukça önemli.” diyor. Günümüz Türkiye’sine bakıldığında ise topluma ve toplumsal değerlere hizmet eden bir kent ve yerel yönetim görmenin mümkün olmadığını belirtiyor.

Seçim sonuçlarını ise “Ekonominin bu denli geriye gittiği ve kentleri etkilediği bir halde, seçim sürecinde vadedilen toplumsal kaygı yerini tekrar rant ve çıkara bırakacak. Kentte toplum yararını ve toplumsal kaygıyı ele alan değişimler beklemek pek olası görünmüyor. Bence bu denli bir değişim sadece seçimlerle olabilecek bir değişim değil.” diyor. Ezgi ise “Bitmiş, tükenmiş ve artık kendi kendini tüketmeye başlamış bir sistemin devam etmesini beklemek bir hayli zor.” diyerek düşüncelerini aktarıyor.

KAYYIM TEHDİDİ ALTINDA BELEDİYELER

Kimya bölümü 2. sınıftan bir öğrenci iktidar dışında kazanılan belediyelere yöneltilen kayyım tehdidinin bu iktidarın yönetiminin devam edeceği düşüncesini pekiştirdiğini söylüyor. Genç bir kadın olarak ise iktidarın kadınları geri planda bırakan söylemlerinin ancak yönetim değiştiği takdirde değişeceğini belediye yönetimine katılan kadınların bunun için bir adım olabileceğini dile getiriyor.

Fizik bölümünden Mert ise “Kapitalist sistem içerisindeki belediyecilik sisteminden en fazla yolsuzluk olmaması, bütçenin iyi kullanılıp ihtiyaçları karşılamayı öncelik edinmesini bekleyebiliriz.” diyor.

SEÇİMDE KRİZİN ETKİSİ

6. Yurt’ta konuştuğumuz arkadaşlarımızdan Anıl, seçimin kendisi için heyecanlı geçtiğini, sonuçlar bakımından İstanbul'un kendisini şaşırttığını söyledi. Anıl, Ankara'da belediye yönetimi değişikliğinin dini cemaatlerin zayıflatılmasında, özellikle de gençler için ulaşımın kolaylaştırılmasında, eğitimin iyileştirilmesi ve mafya oluşumlarının gücünün azaltılmasında etkili olabileceğini söyledi. Öbür yandan yerel seçimlerin gençlerin, özellikle de üniversite gençliğinde çok büyük bir değişime neden olmayacağını söyledi.

6. Yurt’tan Arif, seçimin böyle sonuçlanmasının en başında ekonomik gidişatın ve krizin, bunun yanında AKP'nin üslubunun ve EYT’lileri yok saymasının olduğunu belirtti. Gençliğin gelecek için önemli bir yerde durduğunu, yeni bir iktidarın kurulmasında veya iktidar değişiminde rol oynayabileceğinden bahseden Arif, bu seçimde de gençliğin önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Ek olarak, ne kadar bu seçimden muhalefet yüzü gülerek çıkmışsa da zafer sarhoşluğuna kapılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Yurtlu bir genç ise seçimin kendisi için heyecanlı geçtiğini, şu ana kadar girdiği üç seçim arasından seçim sonu kendini mutlu hissettiği tek seçimin bu olduğunu söyledi. Öte yandan gençliğin bu seçim için önemli bir yer tuttuğunu ve sonraki seçimler için daha da büyük öneme sahip olacağını vurgulayan genç, iktidarı almak isteyen herhangi bir partinin çalışması gereken bir alan olduğundan bahsetti.

GENÇLER GELECEKLERİNİ GÖREMİYOR

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi Emre seçim sürecinin artan baskılar ve kötüye giden ekonomi koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde özellikle lisans ve yüksek lisans mezun ve öğrencileri arasında Avrupa ve Amerika bölgelerine doğru artan bir göç istemini beraberinde getirdiğini gördüğünü dile getiriyor.

Sonuçlara bakarak ise el değiştiren kentlerin metropol İstanbul'dan, liman kentlerinden ve ticaret hacmi yüksek olan kentlerden oluşmasının tesadüf olmadığını belirtiyor. AKP'nin neoliberal kanadında ve Türkiye sermaye sınıfında krize karşı bir tepki olarak da yorumlanabileceğini belirtirken “Bundan sonra her şeyin halkın isteği doğrultusunda olacağını söylemek ütopik olur.” ifadelerini de ekliyor.

Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü 2. sınıf öğrencisi Öykü Yaman, gençlerin yönetime dahil olabilmesi konusunda bilgisiz ve dolayısıyla da ilgisiz olduğunu vurgularken yönetimlerin de gençleri bu yönde heveslendiren bir yönetim olmadığını söylüyor ve gençlerin bu konuda daha istekli olması gerektiğini belirtiyor.

Biyoloji bölümü 2. Sınıf öğrencisi İnci Topçuoğlu ise yerel seçimlerden sonra da gençlerin yaşadığı sorunların düzelmeyeceğini, sorunların çözülemeyecek sorunlar olmadığını fakat kısa süre içerisinde ve böyle bir yönetim anlayışıyla çözülemeyeceğini söylüyor

Seçimlerin sonuçlanması ile beraber öğrencilerin yeni belediye yönetimlerinden beklentileri üzerine konuştuğumuzda ise hazırlıkta okuyan iktisat öğrencisi İbrahim “Halkı birlikte harekete teşvik etmeli, imece ruhunu tekrar canlandırmalı ve belediyeler bütçe oluşturabilecekleri üretim faaliyetlerine girişmeli.” diyor.

“SEÇİMLER BİR SONUÇ DEĞİL, ADIM”

Hazırlık öğrencisi İsmail, kendi belediyesinde iktidar partisi kazansa bile muhalefetin adayının yüksek bir oy oranının olmasını, bunu kullanarak belediyenin yerinde saymak yerine gelişmek için çabalamasını istediğini belirtti.

Hazırlık öğrencisi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden Sinem, seçim sonuçlarının esasında bir adım olduğunu, sonuç olmaması gerektiğini söyledi. İlerleyen zamanlar ve seçimler için bir umut ortamı yarattığını söyledi.

Hazırlıktan Yasemin ise seçim sonuçlarının onu şaşırttığını, insanların bu tepkisini beklemediğini söyledi. İlerleyen süreç için “AKP başarısızlığı halka göstermek istiyor. CHP belediyecilik yapamıyor algısı yaratmaya çalışılacak. İktidarın değişmesi şu an hayal gibi gözüküyor ama sonuçta bu iktidar belediyelerle geldi, belediyelerle gidebilir.” dedi.

DAHA FAZLA YEŞİL ALAN, ŞEFFAF BELEDİYECİLİK

Mimarlık bölümünden Mehmet, belediyelerde insanlara kolaylık sağlanması gerektiğini, daha fazla yeşil alana ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Çarpık kentleşmenin de yerellerde engellenmesi gereken sorunlardan birisi olduğunu belirtiyor.

Çevre Mühendisliği’nden iki öğrenci belediyeden beklentilerinin şeffaflığın her kademede sağlanması olduğunu; bunların yanında çevre düzenlemesi adına okullardaki laboratuvar projelerinin artık gerçekleştirilmediğini söylediler.

Makine mühendisliğinden Cem Barış ise “Üretici, liyakat esaslı, tarım, hayvancılık ve endüstri gibi alanlardan ürün çıkarabilecek, asıl amacı rant elde etmek olmayan, çevreci bir belediyecilik anlayışının olmalı.” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Hep birlikte tartışmak için

SONRAKİ HABER

Hazırlık öğrencileri olarak bizim de 1 Mayıs'ta yerimiz var!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa