Seçim döneminde unutulanlar: Liseli gençler
"Burjuva partileri seçim çalışmalarında oy kullanamayan liselileri görmezden gelmişti her zamanki gibi."
Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri
31 Mart seçimlerinin geride kalmasıyla birlikte oy verenlerin yanı sıra biz liseliler de kendimizi büyük bir tartışmanın içerisinde bulduk. Liseli gençler olarak çoğunluğumuz her ne kadar oy veremesek de gelecek seçimler için önemli bir kesimin parçası olduğumuz büyük bir gerçek.
Yerel seçimlerin öncesinde AKP’nin ve ilerleyen süreçler ile birlikte karşımıza çıkan tek adam rejiminin ittifakı olan Cumhur İttifakı’nın gençlik kesimlerinin büyük bir çoğunluğunu ikna etmek noktasında zorlandığı bir tablo vardı. Seçim sonuçlarının ardından da gençlik kesimleri içerisindeki “iktidarın politikalarına ikna olmama” hali özellikle büyükşehirlerde Cumhur İttifakı’na oy vermeme biçiminde karşılık buldu. Özellikle de ilk kez oy kullanan 2000’li kuşağın seçimlere dair etkisi, bizlerin lise sıralarında en çok konuştuğu konulardan biri oldu.
GENÇLERE SÖZ HAKKI YOK
Kendi okulumuzda, sınıflarımızda, kantinde, bahçede yaptığımız herhangi bir tartışmada ucunun kendilerine henüz dokunmadığını düşünüp siyasi konular ve seçimlerde kayıtsız kalan çevremizdeki öğrenciler dahi bu seferki belediye seçimlerinden sonra bu meselelerin aslında kendilerine de yansıdığını gördü ve olaylar karşısında belki de ilk defa coşkulu bir tutum sergiledi. Daha öncesinde kendilerini ya da bu konu hakkındaki görüşlerini içine kapatan Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri özellikle büyükşehir belediyeleri konusundaki isteklerini sosyal medya hesapları ve gruplardan açıkça duyurdular. Ankara Atatürk Lisesi’nde okunan hazırlık sınıfı nedeniyle 12. sınıfların büyük bir kısmı oy kullanabildi fakat bizler seçimlerde liselilere yönelik neredeyse hiçbir vaat göremedik. Burjuva partileri seçim çalışmalarında oy kullanamayan liselileri görmezden gelmişti her zamanki gibi. Bu durumda konuştuklarımızın arasında adayların toplumun her kesimine yönelik değil de sadece oy aldıkları kesime yönelik çalışmalar yürüttüğü konusunun yer almasına sebep oldu. Bunların yanı sıra AKP hükümetinin büyük şehirlerdeki egemenliğinin bir nebze olsun kırılmış olması Ankaralı gençleri sevindiren ve bizlerin de oy kullanabildiği ilerideki seçimler için bizi umutlandıran bir olay oldu. Lakin içimizdeki umudu seçimden seçime yeşertmekten çok yaşamımızın her alanında diri tutmanın önemini ayrıca vurgulamak gerekir.
Tüm bu gelişmeler ve sevincimizin yanında asla unutmamalıyız ki liselilerin sürekli tekrarladığı parasız, eşit, nitelikli ve bilimsel eğitim talebi yerine getirilmediği, yaşamlarımızın üzerine kurulu baskıcı ablukadan kurtulamadığımız ve mücadele etmediğimiz müddetçe şehrimizdeki sözde bahar Ankara’nın ayazına dönüşüverir.