Bir kavram: DİYALEKTİK -6-
Bu sayımızda diyalektiğin temel yasalarından olan niceliğin niteliğe dönüşümü yasasını inceleyeceğiz.
Çizim: Nikolai Shukov
Bu sayımızda diyalektiğin temel yasalarından olan niceliğin niteliğe dönüşümü yasasını inceleyeceğiz.
Basitçe, bir şeylerin ölçülebilen yanlarına nicelik ve onun ne olduğunu gösteren, onu diğer şeylerden ayıran yanlarına nitelik diyoruz. Fark edebileceğimiz gibi doğada sadece nicelikten ya da sadece nitelikten ibaret bir şey yoktur. Örneğin suyun hidrojenden ve oksijenden meydana gelişi onun ne olduğunu ifade ederken, kütle, hacim gibi özellikleri onu büyüklük bakımından tanımlar. Ama doğada niceliksel ve niteliksel özellikler, birbirleriyle ilişkili halde bulunur ve bir bütün olarak şeylerin özelliklerini belirtir. Hidrojen ve oksijenden oluşması suyu tek başına diğer şeylerden ayırt etmez, oksijen ve hidrojenin sayıca hangi oranda bir araya geldiğini görmezden gelerek onu niteleyemeyiz.
NİCELİĞİN NİTELİĞE DÖNÜŞÜMÜ NEDİR?
Doğada nicelik ve nitelik arasında, birindeki değişimin diğerini de etkilediği bir ilişki vardır. Bir şeyin niceliğindeki artış, belli bir noktada maddenin niteliğinde kökten bir değişikliğe yol açar. Genel olarak her niteliksel değişim, yani temel özelliklerin değişimi bir nicel değişmenin sonucundan gerçekleşir. Bir sıvıyı soğutmaya başladığımızda uzun bir süre onda bir değişiklik gözlemeyiz, ama sıcaklığındaki değişim belli bir noktaya geldiğinde donmaya başlar ve başka bir faz olan katıya dönüşür. Bir başka örnek organik bileşiklerdir. CH2O2 asetik asidin, C2H4O2 formik asidin, C3H6O2 propiyonik asidin formülüdür. Genel formülleri aynı olmasına rağmen, karbon ve oksijen atomlarının sayısındaki değişim, birbirinden tamamen farklı maddeler ortaya çıkarır.
EVRİM VE DEVRİM
İlk bakışta göze çarpan, nicelikteki değişimlerin yavaş, sürekli ve gözle görünmeyen şekilde, yani evrimsel bir gelişim izlediğidir. Bu birikim, bir anda maddenin niteliğinde devrimci bir değişime sebep olur. Evrim ve devrim, nicel birikim ve nitel sıçrama aynı sürecin değişik anlarıdır, birbirinden tamamen ayrı süreçlermiş gibi anlaşılmamalıdır.
Niceliğin niteliğe dönüşümü yasası bize, her büyük değişimin geçmişte kökleri olduğunu, biz farkında olalım ya da olmayalım, birikerek ilerlediğini gösterir. Her devrimin kökleri, kendisini hazırlayan uzun evrimsel dönemlerin içindedir. Toplumlar tarihindeki en önemli olaylardan biri olan Ekim Devrimi bir günde gerçekleşmiş gibi gözükmesine rağmen, işçi ve emekçilerde yılların getirdiği öfke birikmesinin ve Bolşevik Parti’nin yıllarca süren çalışmasının bir ürünüdür.
HER NİCELİK NİTELİĞE DÖNÜŞÜR MÜ?
Diyalektik materyalizm, sadece nicelik birikiminin nitelik dönüşümü için yeterli olmadığını söyler. Bu anlayış, evrim ve devrimi birbirinden koparan ve sıraya koyan metafizik görüşün tersidir. Nicelikteki değişim, nitelik dönüşümü için elverişli olmalıdır. Lenin Ekim Devrimi’nin öncesinde “Devrimin öncüsü, yığınları sürüklemeye yetenekli, halkın öncüsü olan sınıfın çoğunluğu bizden yana. Halkın çoğunluğu bizden yana...” derken, sadece niceliği değil, onun belirli bir niteliği taşıyan unsur olmasının önemini vurguluyordu. Lenin için belirleyici olan, sıradan bir toplumsal tabakanın değil, kapitalist toplumdaki devrimci sınıf olan, dolayısıyla toplumsal yapının niteliğini değiştirebilecek sınıf olan işçi sınıfının çoğunluğunun Bolşeviklerden yana olmasıydı.
Niceliğin niteliğe dönüşümünü daha net görebilmek için bir başka önemli nokta ise kapsamın doğru ortaya konulmasıdır. Bir akışkanın yüzey alanındaki artış ya da azalış, ne kadar da sürse bir nitelik dönüşümüne sebep olmayacakmış gibi görülebilir. Bu, akışkan tüm ilişkilerinden koparılmış gibi düşünüldüğü, ya da yanlış ilişkileri öne çıkarıldığı için böyle gibidir. Akışkanın yüzey alanındaki değişim, örneğin onun akışkanlık özelliği açısından, ya da tamamen özüne ilişkin köklü niteliği olan molekül yapısı açısından bir değişikliğe neden olmaz. Ama Pascal Prensibine göre çalışan hidrolik sistemler açısından bu özellik son derece önemlidir ve onun gücünü, niteliğini temsil eder.