İspanya’da sağın yükselişi sol seçmeni sandığa yöneltti
İspanyol eğitimci ve sendikacı Jesus de la Roza, İspanya’da pazar günü gerçekleşen erken genel seçimleri ve sonuçlarını Evrensel için yorumladı.
İspanya Başbakanı ve Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Pedro Sanchez. | Burak Akbulut/ AA
Jesus de la Roza*
İspanya’da bundan üç yıl önce Pedro Sanchez başkanlığındaki Sosyalist Parti (PSOE) tarihinin en kötü sonucunu almıştı. Pedro Sanchez, Felipe Gonzales gibi partinin ağır topları dahil parti içinden birçok kesimin eleştirilerine maruz kalmıştı. Üç yıl sonra ise, 28 Nisan’da yapılan seçimlerde en yüksek oyu aldı. Buna, Valensiya, Madrid ya da Galiçya gibi 30 yıldır muhafazakar sağ Halk Partisi’nin (PP) etkili olduğu özerk bölgeler de dahil. Peki ne oldu da böyle bir değişiklik gerçekleşti?
Bu konuda dikkate alınması gereken iki temel noktadan söz edilebilir. Bunlardan biri, esas olarak sol partilerin lehine bir durum olan katılımın yüksek olması (yüzde 75,75), diğeri ise sağın üç partide bölünmesidir. Bu üç sağ parti, hükümet olduğu dönemde yaptığı yolsuzluklarla güvenilirliğini kaybetmiş olan Halk Partisi (PP), merkezden uzaklaşıp bütünüyle sağa yanaşan liberal sağ Yurttaşlar Partisi (Ciudadanos-C’s) ve yüzde 10 oy ile 24 sandalye kazanarak ilk defa parlamentoya giren neo-Frankocu, yabancı düşmanı, ırkçı, kadın düşmanı ve aşırı milliyetçi parti Vox’dur.
KATILIM NEDEN YÜKSELDİ?
Sol seçmenlerin yüksek katılım oranının nedenini anlamak için ise geçtiğimiz yılın Aralık ayında Endülüs Özerk Bölgesinde yapılan seçimlere bir göz atmak gerekir. Bu seçimlerde, Sosyalist Parti (PSOE) 40 yıl iktidarda kaldıktan sonra, neo-faşist, özerklik karşıtı ve ultra-liberal yaklaşımlarla oy patlaması yaşayan sağ muhafazakar partiler Halk Partisi (PP), Yurttaşlar Partisi, Katalan ayrılıkçılığına karşı İspanya’nın birliği gibi temel bir mesajla oyların yüzde 11’ini alan aşırı ırkçı Vox Partisi karşısında ilk defa gerilere düşmüştü. Vox’un faşist söylemleri, ırkçı yaklaşımları Halk Partisi ve Yurttaşlar Partisi’ne de bulaştı ve bu partiler daha bir sağa doğru kayarak iyice radikalleşti. Dolayısıyla bu durum, sol seçmenin genelini ürküttü, mevcut partilere inancını kaybetmiş olanlar ve sandığa gitmeyen seçmenleri oy kullanmaya zorladı.
Sosyalist Parti (PSOE) sandalye sayısını 85’den 123’e çıkararak önemli bir yükseliş sağladı. Halk Partisi (PP) ise sayısını 137’den 66’ya düşürerek önemli bir yenilgi aldı. Buna karşın diğer iki sağ partiden Yurttaşlar Partisi (Ciudadanos) 32 sandalyeden 57’ye çıktı, daha önce parlamentoda yer alamayan Vox ise bu kez 24 sandalye elde etti.
Parlamentoda 71 sandalyesi bulunan sol parti Podemos ise 42 sandalyeye düştü, ancak bu parti hükümetin kurulmasında belirleyici olabilir. İspanyol parlamentosu 350 milletvekilinden oluşuyor. Dolayısıyla salt çoğunluk için yeterli sayı 176.
KATALONYA, BASK ÜLKESİ VE GALİÇYA’DA DURUM
Katalonya’da görüşmelere dahi tahammül göstermeyen bağımsızlık karşıtı üç sağ parti, politikalarında oldukça katı bir çizgi izledi. Bunlardan Vox yalnızca bağımsızlık karşıtı değil özerklik karşıtı duruşu olan bir parti aynı zamanda. Sağ partilerin bu yaklaşımları ve Katalan politikacılara açılan davalar (10 kişi hâlâ cezaevinde) bağımsızlık yanlısı Katalan milliyetçisi partilerin ve Sosyalist Parti’nin (PSOE) oyunu arttırdı. Bu bölgede, sandalye sayısını 9’dan 15’e yükselterek en fazla oyu alan parti konumuna gelen Katalonya Cumhuriyetçi Sol Parti’yi (ERC-Esquerra Republicana de Catalunya) 7 sandalyeden 12 sandalyeye ulaşan Sosyalist Parti izledi. Şu anda sürgünde olan Katalonya eski hükümet başkanı Puigdemont’un bağımsızlık yanlısı sağ partisi Katalunya için Birlik’in (Junts per Catalunya) parlamentodaki temsiliyeti 8’den 7’ye, aynı şekilde Podemos’un da 12 olan sandalye sayısı ise 7’ye düştü. Özerk bölge seçimlerinde birinci konumda olan Yurttaşlar Partisi (Ciudadanos) bu seçimde (merkezi Madrid hükümeti seçimi) beşinci parti konumuna düştü ve mevcut beş temsiliyetini korudu. Halk Partisi (PP) 6’dan 1’e düşerken, Vox bir sandalye kazandı.
Bask Ülkesi’nde ulusal sağ partilerden (PP, C’s, Vox gibi) hiçbiri temsiliyet elde edemedi. En fazla oyu, 5 sandalyesini 6’ya çıkaran sağcı Milliyetçi Bask Partisi aldı (PNV). 3 sandalyesi olan Sosyalist Parti, 5 sandalyesi olan Podemos ve 2 sandalyesi olan bağımsızlık yanlısı sol parti EH Bildu 4’er sandalye (ayrıca Navarra özerk bölgesinde 1 sandalye) elde ettiler. Halk Partisi’nin (PP) mevcut iki sandalyesini koruyamayarak temsiliyet hakkını kaybetti.
Halk Parti’sinin bölgesi olan Galiçya’da Sosyalist Parti (PSOE) ilk defa en fazla oyu aldı.
YENİ HÜKÜMET NASIL KURULACAK?
Sosyalist Parti en fazla oyu aldı; ancak salt çoğunluğu elde edemedi. Dolayısıyla ittifaka gereksinimi var. Bir olasılık sermayenin ve Sosyalist Partiden bir kesimin tercihi, salt çoğunluğun sağlandığı durum olan Yurttaşlar Partisi ile koalisyona gidilmesi. Öte yandan bu olasılık zayıf görünüyor; çünkü Yurttaşlar Partisi lideri Albert Rivera seçim kampanyası boyunca ısrarla Sosyalist Parti ile bir ittifak yapmayacağını dile getirdi (gerçi daha önce de böyle bir söylemde bulunmuş ve bazı özerk bölgelerde bu sözünde durmamıştı).
Diğer bir konu ise Sosyalist Parti tabanının Madrid’deki parti merkezinde toplanmış olan parti militanlarının sonuçlar açıklandıktan sonra sürekli olarak attıkları “Rivera ile hayır” sloganıyla bu birliğe karşı çıkıyor olmaları. Bunu da hesaba kattığımızda Ciudadanos ile bir ittifak yapılması şimdilik zayıf bir olasılık.
Diğeri -ki bu güçlü bir olasılık- Unidas Podemos (Birleşik Sol Partisi+Podemos) ve Milliyetçi Bask Partisi’nin (PNV) desteklediği bir hükümet olasılığı. Aslında bu toplamla ilk oylamada salt çoğunluğa ulaşılamıyorlar ve başka bir partinin desteğine ihtiyaç duyacaklar; ancak ikinci oylamada nispi çoğunlukla hükümeti kurabilirler.
Kesin olan bir şey var ki o da yeni hükümetin başkanı Sosyalist Parti lideri Pedro Sanchez’in olacağı. Unidas Podemos lideri Pablo Iglesias bu hükümetin bir parçası olacaklarını dillendiriyor. Bunun gerçek olup olmadığını bekleyip göreceğiz.
Her halukarda, haziran ayına kadar yeni bir hükümet kurulamayacak; çünkü İspanya, birkaç gün içinde, 26 Mayıs'ta yapılacak yerel, özerk ve Avrupa seçimleri için yeniden seçim kampanyasına girecek.
*Emekli eğitimci, sendikacı
(İspanyolca’dan çeviren: Hilal Ünlü)