Ölüm oruçlarıyla ilgili hükümete ve kamuoyuna duyarlılık çağrısı
İHD Merkezi Cezaevi İzleme Komisyonu Sözcüsü, ölüm oruçlarının durumun insan hakları savunucularını kaygılandırdığını söyledi.
Fotoğraf: MA
Tecridin kaldırılmasına yönelik süren ve kritik aşamaya gelen açlık grevleri ölüm oruçlarına dönmeye başladı. 4 farklı cezaevinde 15 tutuklunun ölüm orucuna başlamasına dair konuşan İHD Merkezi Cezaevi İzleme Komisyonu Sözcüsü Avukat İlhan Öngör, durumun insan hakları savunucularını kaygılandırdığını söyleyerek duyarlılık çağrısı yaptı.
MA'nın haberine göre, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in tutuklu bulunduğu cezaevinde başlayıp, tahliye edilmesi sonrası sürdürdüğü açlık grevi eylemi 174’üncü günü geride bıraktı. Cezaevlerinde aynı taleple tutukluların eylemi ise 136’ncı günü geride bıraktı. 4 farklı cezaevinde açlık grevinde olan 15 tutuklu ise önceki gün ölüm orucuna başladı.
"ÖLÜMLERİN ÖNÜNE GEÇİLSİN"
DTK ise ölüm oruçlarına dair yazılı açıklama yaptı. Devletin açlık grevlerine duyarsızlığı ve sorunun çözümüne dair adım atmaması üzerine ölüm oruçlarının başladığının ifade edildiği açıklamada, "Açlık grevi eyleminin geldiği aşama artık kritik aşamayı da aşan, her an toplu ölümlerle karşılaşması gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz yeni bir aşamadır" denildi. Yaşanan durumlar için CPT, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu olmak üzere uluslararası hukuk ve insan hakları kuruluşlarını acil olarak harekete geçmeye çağıran açıklamada, "Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP hükümetine açlık grevi eylemcilerinin son derece hukuki, meşru, insani ve ahlaki talepleri karşısındaki bu duyarsızlığına son vermesi, tecridi sonlandırarak, ölümlerin önüne geçmesi çağrımızı bir kez daha yapıyoruz" denildi.
"TECRİDİN KALKMASI BARIŞIN KAPISINI ARALAYACAK"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Cezaevi İzleme Komisyonu Sözcüsü ve Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör, devam eden açlık grevleri ve ölüm orucuna ilişkin MA’dan Hamdullah Kesen’e konuştu. 15 tutuklunun ölüm orucuna başladığını hatırlatan Öngör, bundan sonraki sürecin yaşam hakkı açısından insan hakları savunucularını fazlasıyla kaygılandırdığını vurguladı. Öngör, “Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin mevcut yasalarımıza göre dahi aykırı olduğu tartışmasız. Tecridin devamı aynı zamanda Türkiye’de tekrardan Kürt meselesinin barışçıl yollarla çözülmesinin önündeki en büyük engel olarak görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye’de toplumsal barışın sağlanmasını, silahların susmasını, diyalog ve müzakere süreçlerinin başlatılmasını, demokratik siyaset alanının aktif ve etkin hale gelmesini talep eden biz insan hakları savunucuları için devam eden ve hukuka aykırı olan tecridin kaldırılması, barışın kapısının aralanması için bir fırsattır” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)