Çaycuma'da köylülerden Çayır Mağarası'na kurulacak taş ocağına tepki
Çaycuma halkı ve yaşam alanı savunucuları Çayır Köyü Mağarası önünde toplanarak kurulmak istenen taş ocağına tepki gösterdi.
Zonguldak Valiliğin "ekolojik odak" olarak belirleyip turizme açmak için proje üstüne proje ürettiği doğa harikası Çaycuma Çayır Mağarası’nın çevresindeki ormanlık alanda taş ocağı açma girişimlerine tepki göstermek ve projenin iptal edilmesi için Çaycuma Çayır Köyünde eylem yapıldı.
Çaycuma Güdüllü, Çayır, Kışla, Kadıoğlu, Taşçılı, Kalafatlı köylerinden yüzlerce insan, yaşam alanı savunucularıyla birlikte Çayır Köyü Mağarası önünde toplanarak kurulmak istenen taş ocağına tepki gösterdi. Ekşioğlu Madencilik şirketinin Çayır Köyü Mağarası üzerinde kurmayı planladığı, yılda 1.750 bin ton üretim kapasiteli taşocağına civarda yaşayan köylüler büyük tepki gösterdi. TEMA Zonguldak ve Çaycuma Temsilciliği ile Zonguldak Çevre Koruma Derneğinin çağrısıyla mağara önünde toplanan köylüler, gerekirse iş makinelerinin önüne yatarak taş ocağının kurulmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
"ÇAYIR'DA TAŞ OCAĞI İSTEMİYORUZ"
TEMA Zonguldak Temsilcisi Berran Aydan, TEMA Çaycuma Temsilcisi Seçkin Ünsal, Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk ile mağara araştırmacısı Engin Zaman’ın birer konuşma yaptığı eyleme, Çaycuma Güdüllü Köyü Muhtarı Tahsin Pert, Kışla Köyü Muhtarı Rıfat Demirkesen, Kadıoğlu Köyü Muhtarı Mustafa İslamoğlu, Taşçılı Köyü Muhtarı Şahin Keserci ve Kalafatlı Köyü Muhtarı Cemal Demirer’in yanı sıra yüzlerce yaşam alanı savunucusu ve köylüler katıldı. Uzun süre "Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Köylüler burada devlet nerede”, “Çayır’da taş ocağı istemiyoruz” diye haykıran köylüler, tesis için 2 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısına topluca gitme kararı aldı.
"KURDUN, KUŞUN, KARINCANIN DA HUZURU BOZULACAK"
İlk konuşmayı yapan Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk yapılacak proje hakkında bilgi vererek, "Tam mağaranın üstünde yılda 1.750 bin ton taş çıkarak bir ocak açılmak isteniyor. Bu Türkiye Taşkömürü Kurumunun toplam üretiminin bir buçuk katından daha fazla. Burada ilk elde 3.133 ağaç kesilecek. 10 binden fazla ağaç da proje alanı içinde kaldığı için her an kesilme tehlikesiyle karşı karşıya. Delme patlatma yöntemiyle yapılacak üretim yalnızca insanların değil, burada yaşayan kurdun, kuşun, karıncanın da huzurunu bozacak. 2 Mayıs’ta Ankara’da İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısı yapılacak. Bu toplantıda ya süreç sona erecek, ya da ÇED izni alarak şirket çalışmaya başlayacak. Buna izin veremeyiz. 2 Mayıs’ta hep beraber Çevre Bakanlığı önündeyiz. O zamana kadar da ne kadar çok insana sesimizi duyurabilirsek bu projenin önüne geçme olasılığımız o kadar yüksek olur. Biz kurdun, karıncanın, kuşun hakkına sahip çıkacak, bu kabus projeyi durduracağız" dedi.
"DOĞA YOKSA YAŞAM DA YOK"
Daha sonra söz alan TEMA Çaycuma Temsilcisi Seçkin Ünsal, binlerce ağacın kesilerek yaban hayatı sona erdirecek bir projenin asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Ünsal "Ağaç demek doğa demek. Doğa demek hayat demek. Doğanın olmadığı yerde yaşam da olmaz. Yaşam hakkımıza hep beraber sahip çıkacağız" dedi.
"KORUMA KURULUNUN OLUMSUZ GÖRÜŞÜ VAR"
TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan da yaptığı konuşmada taş ocağının gelişim sürecini özetledi ve Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun olumsuz görüş bildirmesine karşın ÇED sürecinin devam ettiğini söyledi. Aydan, "Çıkarılacak milyonlarca ton taşı taşıyan kamyonların gürültüsünden, kırma eleme tesisinin çıkaracağı tozdan dumandan buralar yaşanmaz hale gelecek. ÇED Halkın Bilgilendirme Toplantısı sizlerin tepkisiyle yapılamadığı halde ‘Halk bilgilenmek istemedi’ diyerek rapor tutup sürecin devam etmesini sağlamışlar. Tam Çayır Köyü Mağarası üzerinde ve tamamı ormanlık alanda planlanan bu tesis geçtiğimiz günlerde tekrar Karabük Kültür ve Tabiat Varlıkları koruma Kurulunun gündemine geldi. Önemli bölümü akademisyenlerden oluşan kurul, ‘Burada taşocağı açılamaz, açılacak ocak mağaranın su yapısını bozar’ şeklinde tekrar görüş bildirdi. Buna rağmen bu tesis açılamaz. Biz hep beraber el ele verip yaşam hakkımıza sahip çıkacağız. Doğal değerlerimizin tahrip edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
"MAĞARADA 6 TÜR YARASA KOLONİSİ YAŞIYOR"
Mağara araştırmacısı Engin Zaman yaptığı konuşmada mağaranın yapısı ve ekolojik önemi hakkında bilgi verdi. Zaman, "Kurulacak tesis tam mağaranın üzerinde planlanıyor. Burada dinamit atarak üretim yapılacak. Bu da mağaraya su sağlayan kanalların bozulmasına neden olacak. Mağarada yapılan bilimsel araştırmaya göre 6 çeşit yarasa kolonisi yaşıyor. Bu çeşitlilik açısından Çayır Köyü Mağarası Türkiye’nin ikinci önemli mağarası olarak biliniyor. Yarasa deyip geçmeyin. Onlar geceleri biz uyurken doğada milyonlarca böcekle biyolojik mücadele yaparak yok ediyor. Yarasalar olmasa, böcekler nedeniyle siz en azından domates bile yetiştiremezsiniz. Ayrıca bu mağarada yalnızca buraya özgü bir balık türü bulunuyor, onun da korunması lazım. Mağaraya bilimsel araştırmaları dışında girilmesi bile tehlikeliyken böyle bir projenin gündeme gelmesi kabul edilemez" diye konuştu.
2 MAYIS’TA ANKARA’DA BULUŞACAKLAR
Konuşmaların ardında bir süre slogan atan köylüler, Çayır Köyü Mağarası’na kadar yürüdü. Burada mağarayı da ziyaret eden yaşam alanı savunucuları ve köylüler 2 Mayıs’ta Ankara’da Çevre Şehircilik Bakanlığında buluşmak için sözleşerek dağıldı. (HABER MERKEZİ)