02 Mayıs 2019 09:28
Son Güncellenme Tarihi: 02 Mayıs 2019 18:33

AYM'den Gezi kararı: Müdahale, demokratik toplum gereklerine uygun

AYM, başvurular üzerine Gezi direnişinde polisin müdahalesini "demokratik toplum gereklerine uygun" buldu. Başkan vekili karara karşı oy kullandı.

Fotoğraf: Cansu Pişkin/EVRENSEL

Paylaş

Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınan ve yürüyüş yapmaları engellenen 5 kişinin başvurusunu inceledi. AYM inceleme sonunda başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahalenin "demokratik toplum düzeninin gereklerine" uygun olduğuna karar verdi. Anayasa Mahkemesi Başkan vekili Engin Yıldırım bu görüşe katılmadı ve karşı oy kullandı. Karar oy çokluğuyla alındı. AYM ayrıca başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin itirazları da reddetti.

DAVA SÜRECİ

2013 yılında Gezi Parkı eylemlerine katılan Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek, Erkan Baş ve Ali Çerkezoğlu'nun da aralarında olduğu kitle Galatasaray Meydanı'nda İstiklal Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Polis eylemi engelledi ve 48 kişiyi gözaltına aldı.

Daha sonra serbest bırakılan Ali Çerkezoğlu hakkında 'Suç işlemek için örgüt kurma', 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kışkırtma' suçlamasıyla, Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek ve Erkan Baş hakkında ise 'Polisin ihtarına rağmen dağılmama' suçlamalarıyla haklarında iddianame düzenlendi. Mahkeme, 29 Nisan 2015 tarihindeki duruşmada 26 kişinin beraatine karar verdi. Karar temyize götürülmediği için kesinleşti.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞIDILAR

Beraat edenler arasında olan Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek, Erkan Baş ve Ali Çerkezoğlu, 29 Mayıs 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Başvurucular gösteri hakkının engellenmesi nedeniyle taleplerini dile getiremediklerini, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiğini belirtti. Başvuruda ayrıca ifade özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, masumiyet karinesinin, lekelenmeme hakkının, bağımsız mahkeme ilkesinin, özel hayat ile haberleşmenin gizliliğinin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının ve insan haklarına saygı hakkının ihlal edildiği ifade edildi.

AYM "MÜDAHALE, DEMOKRATİK TOPLUM GEREKLERİNE UYGUNDUR" DEDİ

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, 20 Mart 2019 tarihli kararında, "Başvurucuların gösteri yürüyüşü sırasında gözaltına alınmaları ve yürüyüş yapmalarına engel olunmasının, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarına müdahale teşkil ettiği kabul edilmelidir" dedi.

"34'ÜNCÜ MADDE İHLALİ YOK"

Ancak Anayasa Mahkemesi, inceleme sonunda müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğuna ve Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verdi.

BAŞKAN VEKİLİ KARŞI OY KULLANDI

Anayasa Mahkemesi Başkan vekili Engin Yıldırım'ın bu görüşe katılmadı ve karşı oy kullandı. Engin Yıldırım'ın karşı oy gerekçelerinden bazıları şöyle oldu:

  • "Başvurucuların gösteri yürüyüşü sırasında gözaltına alınmaları ve yürüyüş yapmalarına engel olunmasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına müdahale teşkil ettiği açıktır." 
  • "Başvuruculardan katıldıkları gösterinin yasal olmadığı ve kamu düzeni bakımından sorunlu olduğu gerekçesiyle dağılmaları istenmişse de başvurucuların yaptıkları eylem şiddet içermeyen barışçıl bir nitelik taşımaktadır."
  • "Başvuruya konu olayların meydana geldiği günden önceki iki gün boyunca İstanbul Valisi sosyal medya ve diğer yayın organları aracılığıyla 8 Temmuz 2013 tarihinde açılacağını bildirmiştir. İlin en yüksek mülki amirinin vatandaşları Gezi Parkına davet etmesi her halde kamu düzenini bozacak yasadışı bir toplantıya davet olarak düşünülemez."
  • İlin en büyük mülki idari amirinin yaptığı çağrı üzerine toplantıya katılan başvurucuların uzun sayılabilecek bir süre boyunca özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları bu kişiler üzerine anayasal bir hakkı kullanmalarından dolayı orantısız bir külfet anlamına gelmektedir.

AYM inceleme sonunda ayrıca kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin itirazı olan başvurucu Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek ve Erkan Baş yönünden "kişi bakımından yetkisizlik", Ali Çerkezoğlu yönünden ise "başvuru yollarının tüketilmemesi" nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliği ile karar verdi. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin itirazların da "başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle" kabul edilemez olduğuna oy birliği ile karar verdi. 

ANAYASANIN 34'ÜNCÜ MADDESİ NEDİR? 

Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması  amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

CHP’den Yüksek Seçim Kuruluna çağrı: Boyun eğmeyin

SONRAKİ HABER

Erdoğan'ın hedefi yine "doğum kontrolü": Nüfusumuz azaltıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa