"Tarımda Milli Birlik Projesi": Tarım holdinge teslim
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarımda Milli Birlik Projesi"nin holdingleşmenin önünün açılmasıyla yerli tarımı bitirme projesi olduğunu söyledi.
Fotoğraf: MA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Tarımda Milli Birlik Projesi"nin doğuracağı olumsuzluklara dikkat çekti. Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulan projenin, tarımda holdingleşmenin önünü açmak suretiyle yerli tarımı bitirme projesi olduğunu söyledi.
Gürer, ülkenin tarımsal yapısını tüm kurumlarıyla birlikte tamamen değiştirecek projesinin, Türkiye’de uygulanmasının çözüm üretmeyip yeni sorunlara neden olacağını belirtti. Bu projenin, yerli tarımı yok etmek için hazırlanmış bir proje olduğunu vurgulayan Gürer, “AKP iktidarı, güya tarımda yaşanan sorunların çözümü için hazırladığı proje ile yurt dışındaki tekellerin taleplerini öne alıyor” dedi.
"YABANCI SERMAYE ORTAK OLACAK"
Tarım ve Orman Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatlarının ve tarımda faaliyet gösteren devlet kurumlarının organizasyon yapısını tamamen değiştirecek olan projeyle, Türkiye’de tarımın kurulacak olan bir şirkete devredilmek istendiğini söyleyen Gürer, “Bu şirketin yarısına özel sektör ortak olacak. Aralarında TMO, Atatürk Orman Çiftliği, Türk Şeker, Çaykur gibi kuruluşlar şirket iştiraki haline gelecek. Davul boyunlarında asılı ama tokmak başkasında olacak. Bu yerli ve milli tarımı bitirme projesidir” diye konuştu.
"BENZER BİR PROJE DENENDİ AMA BAŞARILI OLMADI"
Benzer bir projenin 1990’lı yıllarda denendiğini ancak uygulamadan sonuç gelmediği için vazgeçildiğini hatırlatan CHP Milletvekili Gürer, bugün hayata geçirilmek istenen projenin de geçmişte denenen ancak başarılı olamayan projenin başka bir versiyonu olduğuna dikkat çekti.
"PROJE ÜRETİCİ KORUMUYOR"
“Üretici ürününü değerinde satamayacak, tüketici ise pahalılığa mahkum edilecek” diyen Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım ve Orman Bakanlığının ve bağlı kuruluşlarının etkinliği azaltılacak, uluslararası tekellerin ülkemizdeki kontrolü artacak, ithalat ve bağımlılık daha da artacak. Çiftçi şirketin kararlarına teslim edilecek. Sertifikalı tohum sonrası bu kez çiftçinin, üreticinin ekeceği, üreteceği ürünler şirket kontrolüne geçecek. Fiyatları şirket belirleyecek, çiftçinin geliri düşüp zamanla kendi topraklarında amele durumuna düşürülecek. Tarımda kooperatifçiliğin sonu getirilecek. Sömürünün, tekelleşmenin önü açılacak, Kırsal kalkınma diye bir kavram kalmayacak, tekeller kalkındırılacak.”
"ÇİFTÇİ TARIMDAN SOĞUTULUYOR"
Gürer, “Halen bir türlü bitmeyen toplulaştırmada, parçalı arazilerin birleştirilmesi uygulaması son yıllarda bakanlık bakanlık gezen bir duruma getirildi, girdi fiyatlarında artış ile toprağın sorunları sonucu çiftçi topraktan bilinçli olarak uzaklaştırılıyor” diye konuştu.
"BU PROJE YABANCI TEKELLERİN AMACINA HİZMET EDECEK"
Bu modelin tarımda birlik değil holding dönemini başlatacağını ve kırsal kalkınmanın tamamen göz ardı edileceğini ifade eden Gürer, yatırım desteklerinin ise holdingin kontrolüne geçeceğini vurguladı.
TARIMDA İSTATİKSEL VERİLER
Gürer, son 10 yılda çiftçi sayısının yüzde 38, tarımda istihdam edilen tarım çalışanı sayısının yüzde 50 oranında azaldığına belirtti. 2002 yılında 7 milyon 458 bin kişinin çalıştığı tarım sektöründe 2018 yılında 4 milyon 983 bin kişinin çalıştığına vurgu yapan Gürer, 17 yıl önce 930 bin hektar olan sebze ekili alanın bugün 790 bin hektara gerilediğini belirtti. 25 yılda 4.5 milyon hektar tarım alanın yok olduğunu söyledi. (EKONOMİ SERVİSİ)