TARİŞ işçilerine cezaya tepki: Yargılanması gereken TARİŞ yönetimidir
Gıda-İş ve CHP'li Kani Beko, sendikalaştıkları için işten atılan TARİŞ işçilerine ve destek verenlere hapis cezası verilmesine tepki gösterdi.
TARİŞ önünde düzenlenen miting, işçilerin, sendikaların ve kitle örgütlerinin katılımıyla yapıldı | Fotoğraf: Evrensel
Sendikalaştıkları için işten atılan TARİŞ işçilerine ve işçilere destek veren sendikacılara hapis cezası verilmesine tepki gösteren DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Yapılan bu yargılama, verilen ceza meşru değildir. Yargılanması gereken TARİŞ yönetimidir. Bu karar, İzmir işçi ve emekçileri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin vicdanında mahkum olacaktır” dedi.
İzmir-Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan jet yargılamayla, aylarca sendikal hak ve özgürlük mücadelesi veren TARİŞ işçilerine ve işçilerle dayanışmaya gelen sendikacılara 1 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini hatırlatan DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “İzmir emniyeti ve TARİŞ yönetiminin beyanlarına dayanarak işçilere ve dayanışmaya gelenlere vermiş olduğu ceza, yargının bütünüyle iktidarın ve sermayenin yargısına dönüştüğünün en açık ifadesidir. TARİŞ işçilerine ve dayanışmaya gelenlere verilen bu ceza ise sendikal hak ve özgürlük mücadelesi içinde olan işçilere, dayanışma gösterenlere verilen bir cezadır. Ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor: Artık yargı bütünüyle iktidarın ve sermayenin yargısı haline gelmiştir” dedi.
“VERİLEN CEZA MEŞRU DEĞİLDİR”
Verilen bu cezayı kabul etmediklerini ifade eden Aslan, “Hangi koşullarda ve nasıl olursa olsun, verilen cezalar işçilerin, emekçilerin, onlarla dayanışma içinde olanların ve sendikamızın mücadelesini asla durduramayacak, meşru olan haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vaz geçmeyeceğiz, geri durmayacağız. Yargılanması gereken birileri varsa, bu da TARİŞ yönetimidir. İzmir emniyetinin başından itibaren, işçilere ve dayanışmaya gelenlere yönelik antidemokratik tutumları ortadayken, mahkemenin doğrudan emniyet müdürleri ve amirlerinin ifadelerine dayanarak ceza vermiş olması tam bir hukuk garabetidir” diye konuştu.
Hiçbir araştırmaya, incelemeye gerek duymayarak yapılan bu yargılamanın ve verilen cezanın mahkemenin yargılama sürecindeki niyetini ortaya koyduğunu belirten Aslan şöyle devam etti: “Başta Soma Katliamı olmak üzere onlarca, yüzlerce işçiyi katledenler, beş yıl içinde ellerini kollarını sallayarak cezaevlerinden çıkarken, sendikalaşma mücadelesine 1 yıl 3 ay ceza vermek tam bir aymazlıktır. Sendikamız verilen bu cezayı her platformda dile getirecek, tüm yasal haklarını kullanarak meşru biçimde hak aramaya devam edecektir. Umuyor ve diliyoruz ki verilen bu ceza bir üst mahkeme tarafından düzeltilsin. Yapılan bu yargılama, verilen ceza meşru değildir. Bu karar, İzmir işçi ve emekçileri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin vicdanında mahkum olacaktır.”
CHP MİLLETVEKİLİ KANİ BEKO: CEZA, ANAYASAYI İHLAL EDEN İŞVERENE VERİLMELİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, TARİŞ'te sendikalı oldukları iddiasıyla işten atılan işçilere açılan davada, 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine tepki gösterdi. Beko, “Bir ceza verilecekse işçiye sendikalaşma izni vermeyen ve Anayasa’yı ihlal eden işverene verilsin. Bu karar siyasi bir karardır!” dedi.
Beko, “Bir yıl önce sendika üyesi olan işçi kardeşlerimiz anayasal haklarını kullandılar. Anayasa’nın 51. Maddesi, işçilerin kendi özgür iradeleriyle istedikleri sendikaya üye olabileceklerini söyler. İşçiyi işten atan işveren, dolayısıyla Anayasa’yı ihlal eden işverendir. Mahkeme bir ceza verecekse işverene vermesi gerekir. Hukuka göre, işçiyi haksız şekilde işten atmak sosyal cinayettir. Bu karar siyasi bir karardır. İşi, ekmeği ve geleceği için direnen işçilerin yanında olacağız. Yaşasın onurlu TARİŞ direnişimiz, yaşasın DİSK Gıda-İş!” diye konuştu.
AKP İKTİDARI, YARGIYI BASKI ARACI OLARAK KULLANIYOR
İşçilerin direnişinin onurlu bir direniş olduğuna vurgu yapan DİSK'in eski genel başkanı Beko, “Orada aylarca direniş gösteren işçi kardeşlerim suç işlemedi. Verilen karar sendikal örgütlenmeye bir cezadır. Dava dosyası kapanmışken tekrar açılıyor ve direnişteki işçilere yönetimin dışarı çıkmasını engelledikleri gerekçesiyle 1 yıl 3 ay ceza verildi. Anayasal bir hak olan sendikalı olma hürriyeti engellenen ve bu gerekçeyle işten atılan işçilere verilen cezanın 'hürriyeti engelleme' gerekçeli olması hukukun sınıflara göre ayrı ayrı uygulandığını gösteriyor. Bu karardan da anladığımız üzere AKP iktidarı yargıyı işçi ve sendikalar üzerinde de açık açık bir baskı aracı kullanıyor. İşçi sınıfı dünyanın hiçbir yerinde emsali olmayan bu kararlara boyun eğmeyecek ve onurlu mücadelesini daha yüksek sesle yapacaktır!” açıklamalarında bulundu.(İstanbul/EVRENSEL)