Eski Futbolcu Iwelumo: Taraftarın gücünü ırkçılığa karşı kullanmalıyız
Futboldaki ırkçılığa karşı kurulan, Irkçılığa Kırmızı Kart Göster Kampanyası Yöneticisi Eski Futbolcu Chris Iwelumo: Doğru mesajlar her zaman önemli.
Irkçılığa Kırmızı Kart Göster Kampanyası Yöneticisi Eski Futbolcu Chris Iwelumo
Fotoğraf: Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
Irkçılığa Kırmızı Kart Göster Kampanyası (Show Racism The Red Card) 1996 yılında kuruldu. Kampanyada birçok profesyonel futbolcu ve kulübün yanı sıra politikacılar ve sendikacılar da aktif olarak yer alıyor. Başta futboldaki ırkçılık olmak üzere, genel olarak ırkçılık karşıtı bir eğitim vakfı olarak faaliyet yürüten kampanya grubu, ülkedeki birçok sendikanın yıllık olağan konferanslarına da katılarak, ırkçılık karşıtı çalışma yürütüyor. 15-18 Nisan tarihlerinde Liverpool’da yapılan Ulusal Eğitim Sendikası yıllık olağan konferansına da katılan Show Racism The Red Card yöneticileri, burada yaptıkları özel toplantılarla ırkçılığa karşı mücadeleye dikkat çektiler.
Kampanya grubunun önde gelen yöneticilerinden biri de, Eski futbolcu Chris Iwelumo. 498 profesyonel maç oynayan ve toplam 106 gol atan Iwelumo, 2014 yılında profesyonel futbolu bıraktı. Burnley, Stoke City, Watford, Brighton Hove Albion, Charlton Athletic, Wolverhampton Wanderers, Notts County gibi takımların yanı sıra İskoçya milli takım formasını da giyen Iwelumo ile Liverpool’da Ulusal Eğitim Sendikası Konferansında buluştuk. Iwelumo, özellikle futboldaki ırkçılık ve buna karşı mücadele konusunda sorularımızı yanıtladı.
Sence, otoriteler futboldaki ırkçılığa karşı mücadele ediyor mu?
Hayır. Yeterince mücadele edilmiyor. En büyük mesele de budur zaten. Ama birçok alanda olduğu gibi futbolda da büyük isimler bu çalışmaya destek veriyor. Bakalım bu konuda ne kadar ilerleyeceğiz? Birlikte göreceğiz. Aslında, epey bir ilerleme sağlamıştık ırkçılığa karşı mücadelede. Fakat Brexit tartışmalarıyla birlikte ırkçı saldırılar tekrar arttı ve mücadele bir kez daha önem kazandı. Bütün bunlara rağmen ilerlediğimizi söyleyebilirim. Ama hâlâ otoriteler üzerine düşeni yapmıyor.
"SPORCU DAHA FAZLA SORUMLULUK ALMALI"
Sizce Premier Lig futbolcuları ırkçılığa karşı mücadelede rol alıyor mu?
İşin gerçeği, Premier Lig takımları ve futbolcuları bu mücadelede yer alıyorlar. Bu alanı çok iyi bilirim. Yıllarca Premier Lig takımlarında oynadım. Kendim defalarca ırkçı saldırıya uğradım. Futbolcular bir şeyler yapmaya çalışıyor. Okullara gidip kampanyamız ile ilgili konuşmalar yapıyor, eğitim çalışmalarına katılıyorlar. Birçok kez stadyumlarda bu tür eğitim çalışmaları yaptık. Sosyal medyada da buna benzer çalışmalar yapıyoruz.
Ama şu da bir gerçek ki; profesyonel futbolcuların bu konuda daha fazla sorumluluk almaları gerekir. Çünkü onlar sürekli toplumun karşısındalar, neler olup bittiğini anlatmayı terk etmemeleri gerekir. Yaptığımız çalışmalar da futbolcuları daha fazla işin içine katmada önemli rol oynuyor.
DÜNYANIN HER YERİNDE OLAN SORUN
Son zamanlarda, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde stadyumlarda ırkçı sloganlar ve saldırılar artmaya başladı. Özellikle siyah futbolculara karşı... Bunu neye bağlıyorsun?
Eğitim meselesi. O ülkelerdeki eğitim sisteminde, başka kültürlere ve renklere saygı konusunda yeterince eğitim verilmediğini düşünüyorum. Ben kendim Almanya’da oynadım. Doğu Almanya’ya maça gittiğimizde benzer saldırılar bana da yapıldı. Buna doğrudan kendim muhatap oldum. Danimarka gibi ülkelerde bile bunlar yaşanıyor. Ama ben kesinlikle olayın bir eğitim meselesi olduğunu düşünüyorum. Hükümetler bu konuda daha sorumlu davranmalı. Bizler de daha fazlasını yapabiliriz. Çünkü bu, sadece bir ülkede değil, dünyanın her yerinde olan bir sorun.
Türkiye futbolunu seyrediyor musun?
Denk gelirsem izliyorum. Dean Sounders’ın Galatasaray günlerini biliyorum. Dean bana anlattı. Türkiye’de çok iyi günler geçirmemişti. Türkiye seyircisinin futbola olan tutkusundan söz ediyordu. İşte asıl mesele budur. Taraftarın tutkusu ve gücü. İşte bu gücü ırkçılığa karşı bir güce dönüştürmek çok önemli. Bu açıdan Türkiye’deki futbolcuların üzerine de önemli görevler düşüyor.
"AMED SPORU KUTLUYORUM"
Türkiye’nin doğusunda ağırlıklı olarak Kürtler yaşıyor. Onların da takımları var. Bunlardan biri de Amed Spor. Batıda oynadıkları maçlarda futbolcular, teknik heyet ve taraftarları saldırılara uğradılar. Aynı zamanda, bölgede çeşitli çatışmalar da yaşandığı için Amed Spor “Çocuklar Ölmesin Maça Gelsin” pankartı ile sahaya çıkmışlardı. Bunu nasıl değerlendiriyorsun?
Bu, çok büyük bir mesaj. Olağanüstü bir sorumluluk. Tüm takımlar aslında barış ve kardeşlik mesajları vermeli. Eğer bir kulüp, çocukları futbol seyretmeleri için teşvik ediyor ve kardeşlik mesajı veriyorsa, işte ırkçılığa karşı verilebilecek en büyük eğitim budur. Amed Spor’un da yaptığı bu anlamda çok, hem de çok büyük bir mesajdır. Onları kutluyorum.
Toplumun gözü önünde olduğumuz için, bizim vereceğimiz mesaj çok önemli. Büyük bir sorumluluğumuz var. Doğru tavırları her zaman geliştirmek zorundayız. Amed Spor’un yaptığı da, hükümete ve halka iyi bir mesajdır. Yeni kuşakların nasıl olması gerektiğini duyurmuş oluyor. Türk hükümeti de bu mesajı alıp hayata geçirmeli.