Farklı işkollarından işçiler seçim iptaline tepki gösterdi
Her işkolundan işçi ve emekçiler İstanbul seçimlerinin iptalini anlamsız ve adaletsiz olarak değerlendiriliyor.
Fotoğraf: Pixabay
Sinan CEVİZ
Özbey DURSUN
İstanbul
Kıdem tazminatı ve işsizlik gibi normal gündemlerine dönen işçiler içerisinde, seçimin yenilenmesine ihtimal verilmiyordu. Bu nedenle YSK kararı özellikle ilgi gün çok tartışıldı. Karar, muhafazakarı, sosyal demokratı, sosyalisti... Her kesimden işçiler tarafından anlamsız ve adaletsiz olarak değerlendirildi.
Mardaş Limanı’ndan gelen 3 işçi ile bir aradayız. İşyerindeki sorunları konuşurken işçilerden biri yüksek sesle “Yuh hay ben sizin kararınıza” diye bağırdı. Dönüp ne olduğunu anlamaya çalıştık:
-Hayırdır kardeş ne oldu?
-Ne olsun seçim iptal.
Seçim iptal sözü bir anda tüm kahveyi sardı. İlk tepkiler “Reis İstanbul’u vermez, seçim meçim hikaye artık” oldu. Yani demokrasinin varlığının elde kalan son göstergesi seçimlerin itibarı da bu kararla yerle bir oldu.
Biraz etraftaki tepkileri izledikten sonra masada birlikte oturduğumuz Mardaş işçileri ile sohbete devam ettik. Ortak değerlendirmeleri şu şekildeydi: “Kesin hile yapacaklar yoksa sandığa gömülürler bunu bile bile böyle bir karar alınması saçma. Mesela bizim limana bakalım, insanlar işten atılma korkusu içinde, kıdem tazminatı falan kalkacak deniyor herkes kaygılı. Ama Reis İstanbul’un derdine düşmüş. Normalde sandığa gömülür ama kolay kolay İstanbul’u vermezler. Halk destek vermez ama bunlar bir yolunu bulacak.”
Ambarlı Limanı’nda görüştüğümüz işçilerin genel eğilimi ise kararın adil olmadığı yönünde. AKP’ye oy vermiş, hatta son seçimlerde de İstanbul’da Binali Yıldırım’a oy vermiş işçiler dahi kararın usulsüz olduğunu düşünüyor. AKP tabanında kararı savunanlar yok değil ancak bu savunmayı yapan işçilerin ses tonu mahcup bir düşüklükte. Dikkat çeken bir yan ise kararı destekleyen AKP’liler 40 ve üzeri yaş grubu işçilerden oluşuyor. Orta yaş altı AKP’li işçiler ise seçimlerin yenilenmesini doğru bulmuyor.
"ŞİMDİ BİZ YAPIYORUZ HAKSIZLIĞI"
Konu ile ilgili AKP’li bir işçinin değerlendirmesi şöyle: “Sen seçimi kaybetmişsin. Ben de Binali başkana oy verdim ama yapılanlara bakınca bir daha vermeyeceğim. Hep bana hep bana olmaz, bırak adam seçilmiş, biz niye AK Parti dedik, haksızlıklar olmasın diye. Hep Ak Parti dedik. Şimdi biz yapıyoruz haksızlığı. Mesela madem usulsüzlük var o zaman hepsini yenile ilçeleri de yenile. Darbe günü tankların altına yattık. Yanlıştı, milli iradeye karşıydı diye şimdi de bu karar milli iradeye karşıdır. Bu kez ben de gidip İmamoğlu’na oy vereceğim.”
MHP’li işçilerde de tepki oldukça yüksek. Bir MHP’li liman işçisi gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Arkadaş ne bekaymış, tamam beka, meka dediler eyvallah oyumuzu verdik. Şimdi kaybedince beka sorunu bitmedi mi? İlla Reis mi kazanacak her seçimi.”
"HİLEYE İZİN VERMEMELİYİZ"
HDP’li seçmen ise her seçimin günah keçisi olduğu gibi karar ardından da bazı çevreler tarafından çoktan AKP ye yedeklenecek diye ilan edilmiş durumda. Oysa liman işçisi HDP’liler hiç öyle düşünmüyor. 40 yaşında bir mafi operatörünün değerlendirmesi şöyle: “Ben HDP’liyim bu seçimde İmamoğlu’na oy verdim. Halk iradesini yok saymaktır bu bende bu seçimde sadece oy vermeyeceğim gidip kapı kapı çalışacağım oy isteyeceğim. Artık bunların yaptığı kabul edilemez. Umutsuz olan arkadaşlar var bunlar her türlü hile yapacak diye ama izin vermemek için çalışmalıyız. Bu bizim için önemli bir meseledir.”
"ARTIK YÜZDE 75 İMAMOĞLU DİYOR ÇÜNKÜ HAKSIZLIK OLDU"
Limancıların yanı sıra depo işçileriyle de görüşmeler yaptık. Esenyurt’ta bulunan büyük bir giyim firmasının deposundaki çalışan işçiler de önemli oranda kararın usulsüz olduğunu düşünüyor. Depo içerisinde özellikle gece vardiyasında hararetli tartışmaların olduğunu söyleyen işçiler, seçimin yenilenmesini beklemediklerini ifade ettiler.
Olup bitenleri değerlendirdiğimiz bir işçi şunları aktardı: “Benim bölümde 110 kişi çalışıyor 31 Mart’ta yarı yarıya oy kullanıldı diye biliriz. AK Parti ve CHP adaylarına ama bu karar sonrasında biz gece vardiyasında sabaha kadar konuştuk şimdi yüzde 75 İmamoğlu diyor. Çünkü haksızlık oldu, madem usulsüz hepsini yenile, adam 2 hafta başkan oldu bak mübarek Ramazan’da pide 1 lira, Meclis kapısı herkese açık. Bırak yapsın, biz işten atılacak mıyız diye her gün stresteyiz. Reis ille de İstanbul’u isterim diyor. Bu nasıl aşk ise anlamadık.”
31 Mart’ta AKP’ye oy verdiğini söyleyen bir işçi de “Bizim depoda cemaatlere gidenler var onlar kararı destekliyor, cemaatleri sohbetler de İmamoğlu’nun cemaatlere para yok demesine kızmış. Ama AK Parti’ye oy veren benim gibi çok kişi İmamoğlu’na oy vermeyi düşünüyor. Bizi ikna edecek güzel bir izahları yoksa. Bu adaletsiz millet aç geçinemiyoruz bunlar düşmüş İstanbul’un derdine. Sanki Yunan aldı İstanbul’u.”
Depoda çalışan MHP’li işçiler arasında kararı destekleyenler olsa da ağırlıklı görüş kararın adil olmadığı yönünde.
"BİRLİK SAĞLAMALIYIZ"
Güvenç Öz (Avcılar Belediyesi Fen İşleri Baştemsilcisi): Bu seçimlerin iptal edilmesini vatandaşın kendi iradesiyle kullandığı oyların şu anda hiç edilmeye çalışıldığını düşünüyorum. İkincisi de ne hikmetse YSK neden durdu durdu şimdi böyle bir karar aldı. Ülkeyi nereye götürmeye çalışıyorlar. Bence ülkeyi bir kaosa sürüklemeye çalışıyorlar. Herkesin sakin ve soğuk kanlı bir şekilde süreci iyi değerlendirmesi ve daha büyük bir birlik sağlaması lazım.
"İKTİDAR ZULÜM YAPIYOR"
MNG Kargo işçisi: Neden tekrar bizi götürüyorlar seçime? Zaten İmamoğlu seçimi kazanmıştı. Tekrar seçim de olsa oyunuz değişmeyecek. İktidar zulüm yapıyor.
MNG Kargo işçisi: Bazı bölgelerde AKP kaybetti neden mazbatayı yine kendi tarafına veriyor. Halka bana verilmeyen oyu yok sayarım diyorlar. Yenilenecek seçimde daha önce AKP adayına oy verecek işçi kardeşlerimizin de oylarının değişeceğini düşünüyoruz.
EYÜP GÜZELTEPE HALKI TEPKİLİ
Güven Güven (Muhasebeci): Bazen sözcükler insanın boğazında düğümlenir ya, söyleyecek söz bulamazsın; işte tamda öyle bir gün. Ülke olarak bir YSK darbemiz eksikti ve sonunda bu da oldu. 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerini yaşamış bir halk olarak alınan bu kararla birilerinin atı alıp Üsküdarı geçmesi hedeflenmektedir.
Temizlik işçisi: Halkın iradesini yok sayarak seçimi yenileyecekler. Şimdi herkes sandık başına. Hazımsızlıklarına cevap verelim. Tatiller iptal herkes oyunu kullansın.
Enver Kaya (Aşçı): AK Parti bu yenilgiyi kabul etmiyor. Faşizme karşı omuz omuza mücadeleyi örmemiz gerekiyor.
Çetin Aygün (Esnaf): Bence seçimlerin iptali demokrasinin iptalidir. Özellikle tombaladan çeker gibi Büyükşehir Belediye başkanlığını zarflardaki oy pusulaları arasından seçip itibarsızlaştırma operasyonudur.
Tekstil işçisi: YSK İstanbul’da halkın iradesini yok saydı, ‘demokrasi yok’ dedi. En tehlikelisi de hadi seçime gidelim, daha dikkatli olalım, yine kazanırız gibi söylemler. Bence ana muhalefet partisi ve bütün halk sokağa çıkmalıdır, demokrasi istemeli. Fakat bu da yetmez tek adam diktatörlüğünü de yıkmalıdır. Yoksa seçime gitmekle AKP’nin kanalına girmek onların istediğini yapmaktır.
İşsiz: Bugün YSK’nin almış olduğu kararda gördük ki ülkemizde hukukun, adaletin yerini artık teokratik ve otokratik yönetimin baskıcı rejimine girmiştir. Biz emekçiler olarak bu kararı kesinlikle kabul etmiyoruz.
Genç işsiz: Bu seçim bir kez daha gösterdi ki, tek adam rejiminin olağanüstü hukuksuzluğa yol açtığı ve halkın iradesinin yok sayıldığı bir rejime dönüşüp, Meclisini bile yok sayıp, kendi başına buyruk, hukuk ile bağdaşmayan ve demokrasiden uzak bir sistemdir.
"İŞÇİLERİN İRADESİ GASBEDİLDİ"
Sancaktepe’de bulunan İMES Sanayi Sitesinde metal ve döküm işçileri İstanbul seçimlerinin yenilenmesine tepki gösterdi.
Recep Çelik: Bu halkın iradesine bir darbedir. Bunu asla kabul etmiyorum. Yargının tek adam yönetiminin denetiminde olduğunun kanıtıdır. Cumhur İttifakı YSK’yi tehdit etti, YSK da hukuku ve adaleti katletti.
Abidin Yüksel: İşçi ve yoksulların emeği ve iradesi gasbedildi. Ülkede demokrasi, adalet yok artık. Başta işçiler olmak üzere tüm halkın, iradelerinin gasbedilmesine karşı birlik olmaları lazım. Her şeyi tek adam belirliyorsa bunun adı demokrasi değil diktatörlüktür. İstanbul halkı bu hukuksuzluğa karşı birleşmeli ve mücadele etmeli. 23 Haziran’da kaybeden Cumhur İttifakı ve tek adam olacaktır.
Fesih Aydın: Halkın iradesi yok sayıldı, bu büyük bir hak gasbıdır. O zaman 16 Nisan referandumu, 24 Haziran seçimleri de iptal edilmelidir. 7 Haziran sonrası bir sivil darbe olmuştu. Bu da ikinci sivil darbedir. Emekten, demokrasiden, hak ve hürriyetten yana olan herkes birleşmelidir. Emekçilerin gücü karşısında hiç kimse duramaz. 31 Mart’ta kaybedenler 23 Haziran’da daha büyük bir kayıpla halkın tokadını yiyecekler.
Veli Sarı: Ülkemizde adaletin, demokrasinin kırıntısı yok. YSK sadece oy gasbı yapmadı. Aldığı talimatlarla sivil darbenin aleti oldu. YSK görevlileri istifa etmeli. Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP hazmedemedikleri İstanbul seçimini tehditle iptal ederek işçi ve emekçilere zorbalık yapmıştır. Tüm işçiler birleşmeli, bu zorbalara iyi bir ders vermelidir.
YENİLGİYİ HAZMEDEMEDİLER
Ali DOĞAN
İstanbul
Tuzlalı işçiler, AKP’nin baskısıyla seçimlerin iptal edilmesine tepkili. İşçiler hileden dolayı değil, AKP’nin yenilgiyi hazmedememesi için seçimin tekrar edildiğini söylerken, AKP seçmeni olduğunu söyleyen bir işçi ise tepkisini “Utanıyorum” diyerek dile getirdi. AKP’nin yenilgiyi hazmedememesi nedeniyle seçim tekrarlandığını söyleyen bir deri işçisi, “Seçimin iptali için her şeyi yaptılar. Yani benim kazanmadığım bir seçim, ben kazanana kadar tekrarlanır diyor. Bence artık buna iyi bir ders vermeliyiz. Bu sefer biz işçiler başarmalıyız” dedi.
AKP seçmeni olduğunu söyleyen bir başka deri işçisi, şunları söyledi: “Seçim sonuçlarında zerrece hile olduğunu düşünsem emin olun önce ben koşarım. Ama bu adam çalıştı ve aldı. Ben gerçekten utanıyorum. Bu durumu kime anlatırsın! Dört oy pusulasında üçünde sıkıntı yok, birinde var. Ben yemin ederim ilçede AKP’ye oy verdim, mecliste bağımsız kullandım. Büyükşehir’de İmamoğlu’ya oy verdim. Bu sefer benim de ailemin de oyu onundur.”
AKP’nin seçim sonucunu başından bu yana kabul edememesinin utanç verici olduğunu dile getiren metal işçisi, “Dünyaya rezil olduk. Cumhurbaşkanı hep millet karar verir diyor, ama milletin kararı benim lehime olursa sayarım, olmazsa yeniden seçim diyor. Bu diktatörlüktür, başka bir şey değil” dedi. “Bu nasıl bir demokrasi anlayamadık. AA, YSK, hakimler, savcılar, yargı adamların elinde, istediği gibi oynuyorlar. Sandıkta kaybediyorlar bunu saymayız deyip yeniden başlayalım diyorlar. Bu bizim irademize saygısızlıktır, düpedüz hırsızlıktır” diyen Tersane İşçisi Hasan Kara, bir kere kazandıklarını, bir kere daha yapabileceklerini söyledi.
"BİZ İŞÇİLER OLARAK KIDEMİ, EYT'Yİ ANLATMALIYIZ'"
YSK’nin İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından Gebze’de de tartışmalar başladı.
8 ay gibi kısa bir süre önce AKP üyesi olduğunu ifade eden bir işçi, “Emeklilikle ilgili tartışmalar nedeniyle AK Parti’den ayrıldım. Bugün ayrıldığım için gurur duyuyorum. Çünkü bugün alınan karar demokrasiye bir darbedir. Bundan sonra biz işçi sınıfı olarak yüzümüzü sokağa mahalleye, her evde EYT’yi, kıdemi anlatarak dönmeliyiz. Tüm mağdurlar birleşirse yeniden kazanırız” dedi. AKP’ye oy verdiğini ifade eden bir başka işçi ise, “Yenildik. Kabul etmemiz lazım. Ne gerek vardı bu karara? Artık huzur istiyorum” dedi. CHP’li bir işçi ise karamsarlığa düşmemek gerektiğini belirterek “Bence oluşması gereken bu haksızlığa karşı mücadele etmektir” dedi. (Gebze/EVRENSEL)
OYUN İÇİNDE OYUN
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
YSK kararıyla 6 Mayıs’ta demokrasinin, halkın iradesinin hiçe sayıldığı bir gün yaşadık. Tek adam rejiminin ne demek olduğunu daha iyi anlar olduk. Birileri oyun oynarken mızıkçılık yapan çocuklar gibi hareket ediyor. Erdoğan İstanbul’da kaybettiği seçimi yeniletiyor. Halkın özgür iradesini hiçe sayan Erdoğan ve YSK, 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi kendi istedikleri sonuca ulaşmayınca tekrardan halkını seçime gönderiyor.
Seçimde şaibelerin olduğunu, halkın seçimin yinelenmesini istediğini söylüyor ve de bu kararı YSK’ya aldırıyor. Şaibeden bahsedenler seçim günü yaşananları unuttuğumuzu mu sanıyor? YSK’nın seçim yasağı yandaş basın tarafından delinmedi mi? Oy sayımı başlar başlamaz yandaş kanallar İzmir’de bile AKP’nin önde olduğunu söyledi. AA’sı ise 13 saat boyunca İstanbul oy oranını duraksatmadı mı? Binali Yıldırım İstanbul seçimini kazandığını söylemedi mi? Seçim gecesi gönül belediyeciliği kazandı diye afişler asmadılar mı? Hatta afişleri günlerce köprülerde, reklam panolarında tuttular. Oyun içinde oyun. Kaybettiklerinde de seçimi iptal ettirmek için neredeyse 1.5 ay uğraşmadılar mı? AKP muhalifi işçilerin bir kısmı AKP’nin yolsuzluklarını örtmek için zaman kazandığı düşünürken bir kısmı ise seçimde hile yapacaklarını hatta birçok AKP’li seçmenin İstanbul’a kaydırılıp kendi adamını seçtireceğini düşünüyor. AKP’li işçilerse seçimlerden şaibenin kalkacağını savunurken hayırlısı olur demekteler. AKP’ye oy vermiş bir kısım işçi arkadaşlarda AKP’nin kendini rezil ettiğini, seçimlerin bu sefer farkla kaydedileceğini ama AKP’nin de seçimde hile yapacağını düşünüyor.
Ben daha önce yaşadığım tecrübelere bakarak AKP seçmeninin rahat tavırlarından endişe duyuyorum. 7 Haziran’da kaybeden AKP, Kasım’da seçimi tekrarlatırken AKP seçmeni yine rahat hareket etmiş ve sonunda seçimi AKP kazanmıştı.
Şimdi elimizde 3 seçenek var. 1’incisi seçimi boykot etmek, 2’incisi seçimde tüm muhalif kesimlerle birleşerek ortak hareket etmek, 3’üncüsü ise mazbatayı teslim etmeyip kazanılmış haktan vazgeçmemek. Erdoğan ve YSK’nın kararlarına bakıldığında yenilenen seçimin ne derece demokratik ve adil olacağı şüpheli.