Akkuyu Nükleer Santrali için uyarı: Felaketler temelde başlıyor
Akkuyu Nükleer Santralinin temelinde çatlak oluşması sonrası uzmanlar endişeli: Daha temelinde felaketler oldu, faaliyete geçerse neler yaşanır?
ARŞİV | Nükleer santral protestosu
Fotoğraf: Halil Polat / EVRENSEL
Sedat BAŞKAVAK
Mersin
Mersin Akkuyu Nükleer Santralinin reaktörünün oturacağı temel betonunun bazı bölümlerinde çatlak oluşması “Daha temelinde felaketler oldu, faaliyete geçerse neler yaşanır” tartışma ve sorularını da beraberinde getirdi.
ZEMİN 3. KEZ DÖKÜLMÜŞ
Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Osman Koçak, temelin zemin betonunun üçüncü kez döküldüğünü belirtiyor. Koçak “Ve bu temelin üstünde Akkuyu NGS Genel Müdürü Anastasia Zoteeva’nın övünerek lanse ettiği üzere açılıp kapanabilen ve ancak dört gemi ile taşınabilecek bir metal muhafaza kabının içinde 80 metre yüksekliğinde bir reaktörden, türbinlerden, jeneratörlerden oluşan ve içinde nükleer tepkimelerin gerçekleşeceği bir kütle düşünün. Beton zemin daha bu muazzam ağırlıkların ve nükleer reaksiyonların hiçbiri yokken çatlıyor!” diyerek üzerinde yük olmayan bir beton neden çatlar diye sordu.
SANTRALDEN ÖNCE KAZASI OLDU
Koçak, bir tasarım sorunu var ise durumun çok daha vahim olacağına dikkat çekerek “Genel Müdür, zemin sorunları ile uğraştıklarını söyledi. Fakat sorunun niteliğini açıklamadı. Yetkililere düşen görev Türkiye kamuoyuna gerçekleri açıklamaktır” dedi. Basına yansıyan temeldeki çatlak haberlerinin aynı zamanda bir nükleer kazanın haberi olduğunu belirten Koçak “Türkiye’nin daha nükleer santrali olmadan zaten bir nükleer kazası var. Denetimsiz, hukuksuz, mühendisliğin de olmadığı bir proje var karşımızda. Projeye son verilmelidir. Yeni bir kaza daha büyük tehlikeler yaratacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Erkan Demir ise zemin koşulları uygun olmayan bir yere nükleer santral inşaatı yapmaya başlandığını ve bu inşaatın denetime kapalı olduğunu vurguladı. “Sondaj yaptılar, sonuçlarını açıklamadılar. Zemin yapısında neyle karşılaştılar, neyi tespit ettiler açıklamadılar. Karstik boşluk var mı? ÇED raporuna itirazda bunları dile getirdik” diyerek 1950’lerin verileriyle hareket edilerek nükleer santral yapıldığını belirtti.
Santrale ilişkin ortada iki gerçek olduğunu belirten Demir “Birincisi bu bölge deprem açısından uygun değil. Bunun bilimsel olarak tespitleri var. İkincisi taşıma yükü düşük alüvyon yapı üzerine inşa ediliyor. Bu da zeminin zayıf olduğunun en büyük göstergesidir. Betonun temelde çatlaması bundan olabilir” dedi.
DOLGU ZEMİN TEHLİKESİ
Dolgu zeminin en önemli sorun olduğunu, bunu 1999 Marmara depreminde Avcılar’da yaşananlardan gördüğümüzü ifade eden Demir “Dolgu zemin üzerinde olan Avcılar depremin merkezine uzak olmasına rağmen hasar görmüştü. Temelinde bu sorunların yaşandığı nükleer santralin inşa ve işletim aşamasını düşünmek bile sonuçları açısından insanı ürpertiyor. Alttaki zemin kötüyse devasa bir temel betonu üzerine gelecek diğer yükleri de ekleyince oturmalar, çatlamalar, ve göçmeler olacaktır. Vazgeçin demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ZEMİN ETÜDÜ İÇİN ÖRNEK BİLE ALINMADI
Akkuyu Nükleer Santralinin ÇED raporunun iptali için Danıştay 14’üncü Dairede görülen davada santralin oturtulacağı zeminin altının boş olduğunu ve aktif fay hattının çok yakınında yer aldığını ifade ettiklerini belirten Avukat İsmail Hakkı Atal “Bütün bu delillere rağmen mahkeme ve bilirkişi heyeti keşifte zemin etüdü yapmak için bir örnek almadı” dedi.
DEPREM GÖZ ARDI EDİLDİ
Davaya Türkiye Barolar Birliği vekili olarak katılan Av. İsmail Hakkı Atal, nükleer santral sahasında 1983’te zemine tonlarca çimento basıldığını ve çimentonun zemine basıldığı yerden 150 metre ötede denizden çıktığını işçilerin gördüğünü dile getirerek “Ayrıca Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hasan Çetin’in TÜBİTAK kongresinde sunduğu akademik çalışmaya göre de Akkuyu Nükleer Santral sahasının, ‘Aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattının bitim noktasının 30 kilometre batısında olduğunu ve burada her 10 bin yılda bir 7 şiddetinden büyük deprem olduğu’ belirtiliyor. Ancak son 17 bin yıldır deprem olmadığı için enerji birikiminin olduğunu ve bölgede her an 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceğini de ifade ettik” diye konuştu.
ŞİRKETTEN AÇIKLAMA
Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı sırasında beton zeminde iki kez çatlama meydana geldiği iddiaları üzerine Akkuyu Nükleer AŞ yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada uluslararası standartlara uygun çalışıldığı ifade edilirken çatlak iddiasına yanıt verilmedi. Açıklamada, inşası sürdürülen nükleer santralde birinci önceliğin güvenlik olduğu belirtilerek, “İnşaat nükleer güvenlik gerekliliklerine, yüksek kalite standartlarına ve planlanan takvime uygun olarak devam edecektir. Çalışmalar Türkiye Atom Enerjisi Kurumu temsilcileri tarafından denetlenmektedir” ifadesi kullanıldı.