08 Mayıs 2019 12:25
Son Güncellenme Tarihi: 08 Mayıs 2019 21:12

İran nükleer anlaşmadan kısmen çekildi

İran nükleer anlaşmadan kısmen çekilme kararı aldı. Anlaşmanın taraflarına İran’ın çıkarlarını koruyacak önlemler için süre verildi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

ABD’nin ekonomik yaptırımlarla sıkıştırdığı ve bölgeye gönderdiği uçak gemisi ve konuşlandırdığı ağır bombardıman uçaklarıyla askeri olarak da gözdağı verdiği İran’dan, “nükleer anlaşmadan kısmen çekilme” hamlesi geldi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, taahhütlerin bir kısmını durdurduklarını ve anlaşmanın taraflarına İran’ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini söyledi.

2 TAAHHÜT DURDURULDU

Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump’ın 8 Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan ayrılmasının yıl dönümünde yaptığı konuşmada, anlaşma çerçevesindeki 2 taahhüdü durdurduklarını açıkladı.

Anlaşmadaki 26. ve 36. maddelerinin “Karşı tarafın verdiği sözleri ihlal etmesi durumunda kendilerine karşı adım atma hakkı verdiğini” dile getiren Ruhani, anlaşmaya taraf 5 ülkeye bu kararlarını ilettiklerini belirtti. Ruhani, anlaşma kapsamında “uranyum zenginleştirmede 300 kilogramın üzerine çıkıldığında fazlasını başka ülkelere sattıklarını ve karşılığında sarı kek aldıklarını ancak bugünden itibaren bu satışın durdurulacağını” söyledi.

Ağırlaştırılmış suyun da İran’da 130 tonu geçmesi durumunda fazlasını başka ülkelere sattıklarını aktaran Ruhani, bu uygulamayı da durduracaklarını ve zenginleştirilmiş uranyum ile ağırlaştırılmış suyu artık satmayacaklarını ifade etti. Ruhani, “Eğer nükleer anlaşmaya taraf ülkelerle 60 gün içinde müzakere masasına oturup petrol satışı ve bankacılık konularında milli menfaatlerimiz temin edilirse bugünkü duruma geri döneriz” şeklinde konuştu.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bu süre sonunda anlaşma sağlanamazsa Arak Ağır Su Reaktörü’nün modernizasyonuna başlayacaklarını da belirtti.

TARAFLARA MEKTUP GÖNDERDİ

Nükleer anlaşmaya taraf 5 ülkenin (Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya) devlet başkanına gönderdiği mektubun içeriğiyle ilgili olarak da Ruhani, şu bilgileri paylaştı:

“Çok açık olarak şunu söyledim: Eğer bu attığımız adımı bahane edip dosyayı BMGK’ye götürürlerse çok kesin bir hamleyle karşı karşıya kalacaklar. Mektupta atacağımız kesin adımı da kendilerine anlattım. Sizlerin tavsiyesi ile 1 yıl bekledik. Bu tarihi bir ruh ve milli gücün sabrıydı. Aynı şekilde direnişimiz ve diplomasimiz de tarihidir. Biz bu süre içinde taahhütlerimize bağlı kaldık. Bugün de nükleer anlaşmadan çıkmak istemiyoruz. Tüm İran halkı ve dünya halkları bilmelidir ki bugün nükleer anlaşmanın sonu değildir.”

ABD’DEN GÖZDAĞI HAMLELERİ

İran’nın bu kararının ardından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan açıklama geldi. Londra’ya giden Pompeo, ülkesinin İran’a karşı önlem olarak bir uçak gemisi ve destek filosunu bölgeye göndermesine ve 52 tipi ağır bombardıman uçaklarını konuşlandırmasına atıfta bulundu. İran’ın bölgedeki ABD varlığına karşı tehdit oluşturduğuna dair “net göstergelerin” bulunduğunu savunan Pompeo, “Umarım gönderdiğimiz mesaj İranlıları, Amerikan çıkarlarına saldırmadan önce bir kez daha düşünmeye sevk etmiş ve bizi de onları caydıracak bir pozisyona getirmiştir” dedi.

ABD yönetimi, nükleer anlaşmadan Mayıs 2018’de çekilerek İran’a yaptırımları geri getirmişti.

RUSYA: SORUMLUSU ABD

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, İran’ın kararının “ABD’nin düşüncesiz adımları” sonucu olduğunu söyledi. Peskov, “Putin, Washington tarafından İran’a yönelik düşüncesizce atılan adımların sonucu hakkında defalarca konuştu. Bunun sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz” dedi. Peskov, Rus diplomatların Avrupalılar da dahil olmak üzere ortakları ile teması sürdürdüğünü dile getirdi.

İSRAİL: İZİN VERMEYECEĞİZ

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran’ın nükleer anlaşmadaki çıkarları korunmazsa 60 gün içinde zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracakları uyarısına ilişkin yaptığı değerlendirmede “İsrail İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin vermeyecek. Bizi öldürmek isteyenlerle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

ALMANYA: İRAN'LA OLAN ANLAŞMAYI MUHAFAZA ETMEK İSTİYORUZ

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Dışişleri Bakanlığı'nda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini kısmen durduracağına yönelik ifadelerini değerlendirdi. İran'ın açıklamasını büyük endişeyle karşıladıklarını ifade eden Maas, “Bizim tutumumuz açık. Biz bu anlaşmayı özellikle İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için muhafaza etmek istiyoruz. İran'ın bugün attığı adıma rıza göstermiyoruz” dedi.

İNGİLTERE: BUNUN TABİİ Kİ SONUÇLARI OLACAKTIR

İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, ülkesinin İran ile varılan nükleer anlaşmaya bağlı olduğunu ancak bu ülkenin anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden vazgeçmesinin ‘sonuçları’ olacağını söyledi.

ABD'li mevkidaşı Mike Pompeo ile Londra'da görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Hunt, İngiltere ile ABD'nin savunma ve güvenlik alanında dünyada en yakın iş birliği içindeki iki ülke olduğunu belirterek, ABD Başkanı Donald Trump'ın gelecek ay İngiltere'ye yapacağı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

ABD'nin çekilmesinin ardından da İngiltere'nin nükleer anlaşmayı desteklemeyi sürdürdüğünü hatırlatan Hunt, “Ancak Tahran'ın bugün anlaşma kapsamındaki taahhütlerine ilişkin açıklaması hoş olmayan bir adım. İran'ı gerilimi tırmandırıcı adımlar atmamaya ve taahhütlerine sadık kalmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

ANLAŞMADA NE VAR?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015’te imzalanan ve kapsamlı ortak eylem planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran’a yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor. Buna göre İran, en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabiliyor. Anlaşma İran’a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor.

Ayrıca anlaşmaya göre İran, ağır su stokunu 130 tonun altında tutmak zorunda ve aşımı halinde ülke dışına çıkarmakla yükümlü bulunuyor.

İran, nükleer anlaşma metninde, “Yaptırımların geri getirilmesi halinde ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmediği durumda İran’ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceğini” ifade eden 26 ve 36’ncı maddeyi esas aldığını belirtiyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Mutlusan işçileri: Gerçeği örtme şansları yok

SONRAKİ HABER

TÜPRAŞ işçilerinden dayanışma çağrısı: Bu saldırı hepimize

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa