İHD ve TİHV: Yaşama ses verin

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), yaptıkları ortak açıklama ile açlık grevleri konusunda başta siyasal iktidar olmak üzere herkese, insanın sahip olduğu onur ve değere saygı gösterilmesi, yaşama ses verilmesi çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), yaptıkları ortak açıklamada İmralı Hapishanesinde tutulmakta olan dört mahpusa uzun zamandan beri avukat ve aile görüşü yaptırılmadığı, mektup ve telefon gibi iletişim olanaklarından yararlandırılmayarak tecrit uygulandığı aktarıldı.

“İmralı Hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan, avukatları ile 27 Temmuz 2011 tarihinden beri görüşememekteydi” denilen açıklamada, avukatların görüşme taleplerinin keyfi gerekçelerle 809 kez reddedildiği belirtildi. Aile görüşlerinin herhangi bir kanuni sınırlama olmamasına rağmen keyfi olarak yasaklandığının aktarıldığı açıklamada, insan haklarına saygılı çağdaş ceza infaz anlayışına göre tutuklu ve hükümlülerin ruh ve beden sağlıklarını korumaları, savunma haklarını kullanabilmeleri için aile ve avukat görüşü yapmalarının mutlak bir zorunluluk olduğu vurgulandı.

İmralı’ya uygulanan tecrit nedeniyle HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven dahil çok sayıda kişinin açlık grevinde olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, Türkiye genelinde 90 hapishanede 2983 mahpusun süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olduğu ve 30 mahpusun açlık grevlerini “ölüm orucu”na dönüştürdükleri belirtildi. Çocukları hapishanelerde açlık grevinde olan annelerin, çocuklarının yaşamsal açıdan tehlikeli durumlarını kamuoyunun ve yetkililerin gündemine taşımak amacıyla basın açıklaması, oturma eylemi gibi eylemlerine dahi tahammülsüzlük gösterildiğine değinilen açıklamada “Toplanma ve gösteri hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağının pervasızca çiğnendiği, kamu vicdanında derin yaralar açan bu durum kesinlikle kabul edilemez” denildi.

Cezaevlerinde 15 kişilik ikinci grup ölüm orucuna başladı

AÇLIK GREVLERİ DEVAM EDİYOR

Avukatlarının Abdullah Öcalan ile 2 Mayıs 2019 tarihinde görüştüklerinin altı çizilen açıklamada, görüşmenin ardından Abdullah Öcalan ve İmralı Hapishanesinde kalan diğer 3 mahpus tarafından ortak olarak kaleme alınmış bir mektubun bizzat devlet görevlileri tarafından avukatlara ulaştırıldığı aktarıldı. Söz konusu görüşme ve mektubun, tecridin kaldırılması önünde hukuki hiçbir engelin bulunmadığını ve bugüne kadar sürdürülen uygulamanın keyfi olduğunu gösterdiğini belirten açıklamada, “Açlık grevini sürdüren mahpuslar ise temsilcileri aracılığı ile bir defalık avukat görüşünün tecridin kalktığı anlamına gelmediğini ve bu görüşmelerin rutin olarak yapılacağına dair Adalet Bakanlığı açıklaması olmadığı için açlık grevi eylemlerinin sürdüreceklerini açıklamışlardır” denildi. Leyla Güven ve dışarıda açlık grevi yapan milletvekillerinin de eylemlerini sürdüreceklerini açıkladıklarını aktaran açıklamada, gelinen aşamada açlık grevini sürdüren mahpusların çok ağır ve ciddi bir yaşam tehdidi altında olduğu ve geri dönülemeyecek sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldıkları belirtildi. “Bir an önce hukuku ve insanı esas alan bir çözüm ortamı oluşturularak açlık grevlerinin sonlandırılması sağlanmalıdır” denilen açıklamada, başta siyasal iktidar olmak üzere herkese insanın sahip olduğu onur ve değere saygı gösterilmesi ve yaşama ses verilmesi çağrısı yapıldı. (Ankara/EVRENSEL)

Açlık grevindekilerin annelerine polis saldırısı