12 Mayıs 2019 07:28

BES’ten sosyal güvenlik, hak kayıpları ve KHK paneli

BES Kocaeli Şubesinin panelinde zorunlu BES ve KHK'lerin emekçiler üzerinde yarattığı hak kayıpları ve bunlara karşı mücadele yolları konuşuldu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Kocaeli Şubesi, “Sosyal güvenlik sistemi, hak kayıpları ve 703 sayılı KHK” başlıklı panel düzenledi.

Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şube binasında gerçekleşen panele BES genel merkez yöneticileri Banu Aykaç, Özlem Yılmaz Yeşer, Bahadır Berdicioğlu ve Şenol Köksal konuşmacı olarak katıldı.

Moderatörlüğünü BES Kocaeli Şube Başkanı Gülüzar Ateş'in yaptığı panelde ilk olarak konuşan BES Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Şenol Köksal, sosyal güvenlik sisteminde yaşanan hak kayıplarından söz etti. Hak gasplarının yıllardır var olduğuna değinen Köksal, KHK'ler ile bu kayıpların daha da arttığını söyledi. Son dönemde yapılanların sosyal güvenlik hukukuna aykırı olduğunu belirten Köksal, “65 yaş, mezarda emeklilik sürecini hepimiz yaşadık. Biz halka anlatmaya çalıştık, yasa bir çırpıda çıktı. Bundan sonra kendi emeklilik aylığını gören sayısı düşecek. 65’ine kadar çalışma garantisi yok, bu alanda neden mücadele ettiğimizi görmemiz gerekir. Yapılanlar sosyal güvenlik hukukuna aykırı” dedi. Sağlık alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken Köksal, “Bize ‘Ağaç kökü yiyin’ diyen bu siyaset, sağlıktan yararlanmamızın önüne de geçti, GSS paralı hale geldi. Bu yasa gerçekten Deli Dumrul yasası. Kaymakamlığa başvurup Yeşil Kart alabiliyorsunuz ama Yeşil Kart’ınız ile direkt hastanelerde muayene olamıyorsunuz. Önce aile hekimine veya sağlık ocağına gitmeniz gerekiyor, oralar sizi hastaneye sevk ediyor” dedi.

“İŞVEREN KATKISINI ORTADAN KALDIRIYORLAR”

Genel Basın Yayın Halkla İlişkiler Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri Bahadır Berdicioğlu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ve vergi sistemindeki adaletsizliklere değindi. Zorunlu Tasarruf Teşvik fonunu kaldıran AKP’nin zorunlu BES’i dayatıyor olmasının ironik olduğunu söyleyen Berdicioğlu, “Zaten insanlar dar gelirli, kıt kanaat geçiniyor. İnsanların maaşının yüzde 3’ünü kendi rızaları olmadan kestiler, vergilendirilmiş kazancımızı nasıl yöneteceğimize bizim dışımızda birileri karar veriyor. Zorunlu BES ile işveren katkısını ortadan kaldırıyorlar, dertleri bu. BES ile ilgili söyledikleri şeyler geçersiz. Zorunlu BES'e gittiğimiz her yerde karşı çıktığımızı söylüyoruz” ifadelerini kullandı. Adaletsiz vergi sisteminin yoksulluğa sebep olduğunu belirten Berdicioğlu, “Birinci vergi dilimi yüzde 15, biz diyoruz ki vergi dilimi yüzde 10’da sabitlensin ve açlık sınırının altındaki ücret vergi dilimine tabi tutulmasın. Asgari ücretli neredeyse ikinci vergi dilimine giriyor, daha erken vergi dilimine giriyor, soygun başlıyor. Milyon dolarlık futbolcular birinci vergi diliminde sabitken, asgari ücretli işçiler ikinci vergi dilimine giriyor, bu çok büyük adaletsizlik” dedi.

“BİRLEŞİK BİR MÜCADELEYİ ÖRMELİYİZ”

Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Özlem Yılmaz Yeşer, dönüşümün sonuçlarının yakıcı şekilde yaşandığını belirtti. Kamunun dönüşümünün 24 Ocak 1980 kararlarına dayandığını ifade eden Yeşer, “Kamu hizmeti kavramının çökertildiği, yurttaşın aldığı hizmetin dönüştüğü bir süreçte kamu çalışanlarının istihdam şekli de değişti. Bu süreçte kurumlarda ana hizmet unsurunu oluşturmayan işler taşerona devredildi. Taşeron kamuda da tahribat yarattı, güvenceli istihdamı ortadan kaldırdı. Şimdi 4a'nın yerine güvencesiz bir şekilde 4b kamu istihdamı yapar oldular. Böyle olunca bir yandan örgütlenmenin önündeki engeller de artmış oluyor” dedi. 703 sayılı kararnameyle bütün bakanlıkların yeniden düzenlediğini söyleyen Yeşer, "657'ye ilişkin birçok madde bu kararnameye eklendi. Bugün geldiğimiz noktada güvencesizlik KHK’ler ile ayyuka çıktı. Mülakatlar ve arşiv kayıtları kamunun güvencesizliğini artırmış durumda. Tek adam rejimi ülkeyi bir anonim şirket gibi yönetmek istediğini söyledi, hemen ardından her şey piyasaya açıldı. Yapabileceğimiz tek şey olabildiğince birleşik bir mücadeleyi örmektir" ifadelerini kullandı.

Son olarak Genel Kadın Sekreteri Banu Aykaç, esnek çalışma modelinin çalışma hayatında yarattığı ve yaratacağı sorunlara değindi. Esnek çalıştırmanın; işçinin, emekçinin işveren tarafından istediği zaman, istediği şekilde, istediği sürede çalıştırılması anlamına geldiğinin altını çizen Aykaç, “Kamudaki istihdam esnek ve güvencesiz bir yapıya dönüştürüldü. Devasa işsizlik, yoksulluk, gelecek kaygısı emekçileri kabul eden pozisyonda bırakıyor. Karşı tarafın bütün keyfiliği size esneklik adı altında yaptırılıyor. Esnek çalışmanın hedefi aslında daha ucuza çalıştırma, böylece emekçiler daha da yoksullaştırılıyor. Yoğun baskı, mobbing emekçilerin sağlığını da derinden etkiliyor. Şikayet ve muhbirlik geldiği nokta itibariyle ayyuka çıkmış durumda” diye konuştu. Aykaç, “Esnek çalışma kadın emekçileri daha katmerli etkiliyor. İşçi, memur ayrımının kalmadığını gördük. Birlikte ve ortak mücadeleye bizim de zorunlu yaklaşmamız gerekiyor” dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İsveç’te "terörü özendirdikleri" iddiasıyla 3 imam gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

"İSG uzmanlarına bağımsız çalışma güvencesi verilmeli"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa