Temelli: İstanbul’da seçim değil, demokrasi referandumu var
HDP'nin “Zulme karşı direniyoruz, kazanacağız” sloganıyla düzenlediği Diyarbakır İl Kongresinde tecride ve savaşa son verilmesi çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel
Halkların Demokratik Partisinin (HDP) “Zulme karşı direniyoruz, kazanacağız” şiarıyla düzenlediği Diyarbakır İl Kongresine Eş Genel Başkan Sezai Temelli ve milletvekillerinin yanı sıra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, Barış Anneleri de katıldı. Anneler Günü nedeniyle anneler kongreye güllerle katıldı.
“ANNELERİN SESİ DUYULMALI”
Kongrede konuşan tutuklu annelerinden Garip Kandemir, “Bir görüşme gerçekleşti, bütün halkları heyecanlandırdı. Tecridin kaldırılması dışında başka bir çözüm yoktur. Annelerin sesi duyulmalı. Talepler meşrudur. Biz topraklarımızda eşit ve özgür yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, “Annelerimiz bize söylenecek bir söz bırakmadı. Annelerimiz bize bugün, ‘Konuşmanın değil direnmenin günüdür’ dedi” diye konuştu.
“MUHATABI YOK SAYARAK SORUNU ÇÖZEMEZSİNİZ”
Sezai Temelli ise Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle süren açlık grevlerine dikkat çekti. Temelli, “Annelerimiz beyaz tülbentleriyle yine direniyor. Biz de tecridi kırmak için yanlarında olacağız” dedi. İktidarın savaş politikasında ısrar ettiğini ve bunu dayattığını söyleyen Temelli, “Artık yeter diyoruz çocuklarımız ölmesin diyoruz. Bu savaşa bu şiddete son verin diyoruz. Leyla Güven, savaştan başka bir şey bilmeyenlere karşı barışın sesini yükseltmeye çalışıyor. Binlerce tutsak cezaevinde bu savaş bu zulüm bitsin diye barışın muhatabını işaret ediyor. Tecrit bitsin diyor. Barışın muhatabını yok sayarak bu sorunu çözemezsiniz. Demokratik bir yaşam barış istiyorsanız Kürt meselesini çözüme kavuşturmalısınız. Cezaevindeki ölüm orucunda olan 30 tutsağın ölmesini istemiyoruz” dedi.
“FAŞİZME GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
OHAL dönemiyle yeni bir dikta rejiminin yaratıldığını ifade eden Temelli, “OHAL döneminde KHK'lerle 10 binlerce insan işinden edildi. OHAL yüzünden binlerce arkadaşımız cezaevinde. Bir suçları olduğu için değil bir sevdaları olduğu için cezaevinde. Ama biz o sevdadan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bu OHAL rejimini kabul etmiyoruz. Hâlâ KHK'lerle ihraç edilmiş insanlar, düşmanca yaklaşımla karşı karşıya. İktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Biz faşizme geçit vermeyeceğiz” dedi. Kayyum politikalarıyla irade gasbının bir talan anlayışının ürünü olduğunu belirten Temelli, “Kayyumların ne yaptığı ortada, soygun, talan ne ararsınız var. Şimdi bunların hesabını sorma zamanı” dedi.
“TECRİDE, SAVAŞA SON VERELİM”
Demokrasi ittifakı çağrısını Diyarbakır’da yineleyen Temelli, 23 Haziran İstanbul seçimiyle ilgili de konuştu. Temelli şunları söyledi: “23 Haziran sadece bir belediye başkanlığı seçimi değil, bir demokrasi referandumudur. O demokrasi referandumunda Türkiye halkları, toplumsal muhalefet tüm samimiyetiyle, mutlaka ama mutlaka buluşmalıdır. Bu buluşma gerçekleşirse belediye başkanlığı da, meclis üyeliği de kazanılır. Ama bunlardan öte Türkiye'nin demokrasi yolu açılır, barış yolu açılır, İmralı'nın yolu açılır. Gelin cesur olun, faşizm korkudan beslenir. Gelin bu korkuyu hep birlikte yıkalım. Gelin hep birlikte tecride ve savaşa son verelim.”
“BİZ MERMİ İSTEMİYORUZ, BARIŞ İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Temelli şunları söyledi: “Bakın bu halkın kaynaklarını her gün çalıyorlar. Yetmiyor, savaş tamtamları çalıyorlar. Bu halkın kaynaklarıyla mermi üretiyorlar, silah üretiyorlar. Halk ekmek isteyince, iş isteyince de ‘mermi kaç para’ diyorlar. Biz mermi istemiyoruz, barış istiyoruz. Sınırlara yığınak istemiyoruz. Sınırlarımızda barış istiyoruz. Ülkelerin bütünlüğü çerçevesinde, halkların kendi iradesini gözeten demokratik çözümler istiyoruz. Suriye’de de, Irak’ta da, Türkiye’de de demokratik çözüm istiyoruz. Bu yüzden de diyoruz ki savaşa hayır barış hemen şimdi.” (DiyarbakırEVRENSEL)