Burdurlular 1971 yılında meydana gelen depremin acılarını hâlâ yaşıyor
Burdur'da 12 Mayıs 1971'de meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depreme tanık olanlar, aynı acıları bugün de yaşadıklarını söylüyor.
Fotoğraf: Mesut Madan/DHA
Burdur'da, 12 Mayıs 1971'de meydana gelen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği depremin merkez üssü olan Yarıköy ve Yazıköy'de yaşayanlar 48 yıldır acılarının taze olduğunu belirtiyor.
Burdur'da, 12 Mayıs 1971 tarihinde saat 08:25'te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremde kent merkezi ile Yazıköy, Yarıköy ve çevresinde birçok ev yıkılırken 57 kişi de yaşamını yitirdi. Depremin yıktığı evlerini olduğu gibi bırakan Yazıköy ve Yarıköylüler, yeni yerleşim yerlerine taşındı. Depremin izlerinin bulunduğu eski evler ise 48 yıldır aynı şekilde duruyor. Yarıköy'ün 1971 yılındaki muhtarı 87 yaşındaki Mehmet Kocabıyık, "Değirmenin yanındaydım. Bir baktım, köyün her tarafı toz duman oldu. Benim ev yıkılmamıştı, çocuklarıma bir şey olmadı. Kardeşimin 8 yaşındaki çocuğu enkaz altında kalarak öldü" dedi.
"ACIMIZ 48 YILDIR AYNI"
Deprem anında 8 kişinin, yaralanıp hastaneye gidenlerden de 3 kişinin öldüğünü anlatan Kocabıyık, "Acımız 48 yıldır aynı duruyor. Allah bir daha göstermesin. Çadırlarda çok zorluk çektik. Hayvanlarımız, eşyalarımız yıkıntı altında kaldı. Devlet yiyecek, içecek, battaniye getirdi. Çok yağmur yağdı. İlk gün çok zahmet çektik, daha sonra devlet yardımları geldi. Zamanın cumhurbaşkanı geldi. Depremden sonra köyümüz şu andaki yerine taşındı" diye konuştu.
"AMCAMIN KIZI ENKAZ ALTINDA ÖLDÜ"
Yarıköy'de yaşayan 66 yaşındaki Osman Nuri Şen ise "Sabah deprem olduğunda köyün yüzde 90'ı yıkıldı. Çok az sağlam bina kaldı. Çadırlarda çok rezil olduk. Çok yağmur yağdı. Benden 3 yaş küçük amcamın kızı enkaz altında kalarak öldü. Deprem olduğunda nişanlıydım ve düğün hazırlıkları içindeydik. Deprem olunca bütün eşyalarımız enkaz altında kaldı. Çadırda düğün yapamadık. Düğünü 1 yıl ertelemek zorunda kaldık" dedi.
75 yaşındaki Remzi Selçuk ise deprem sırasında yurt dışında çalıştığını anlatarak, "Depremi duyunca 2 gün sonra köye geldim. Çadır kurduk. Çadırda kaldık. Bunları anlatırken gözlerim doluyor" diye konuştu.
"AKTİF BÖLGEDEYİZ"
Burdur İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde görevli Jeoloji Yüksek Mühendisi Tamer Kurtman, kentin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu belirterek şunları söyledi: Türkiye'yi etkileyen Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayı gibi Burdur-Fethiye fay zonunda bulunan segmentler yani fay parçaları sol yanal atımlı bir doğrultu fayı hattına dönüşmeye çalışan bir sisteme sahip. Uzun jeolojik dönemlerde Kırıkkale-Çorum üzerinden Kuzey Anadolu fayına bağlanacak ancak bu sistemi KB GD yönlü Ege graben sistemi yavaşlatıyor. Bu nedenle aktif bir bölgedeyiz. Ancak bu fay hattının içerisinde Burdur'un olduğu yer KB GD yönlü bir graben (açılma) sistemi söz konusu ve burada çöküntülerle meydana gelen düşey akımlı fayların etkileriyle depremler oluşuyor. Bu nedenle aktif bir fay ortamında olan ilimiz 1914 depreminden sonra 1971 depremini yaşadı. O günden bu yana ciddi bir depremle karşı karşıya kalmadık.
Tamer Kurtman, "büyük felaket" olarak anılan 1509 İstanbul depreminin ardından 1510 ile 1876 yıllarında Burdur ve Isparta'yı kapsayacak depremler olduğunu ve binlerce insanın öldüğünü vurgularken, "1914 depreminde Burdur'da 657 kişi ölmüş. 500 civarında da Isparta'da ölü var" dedi.
FARKINDALIK EĞİTİMİ
Yazıköy-Yarıköy deprem yıkıntılarına "deprem köyü" adını verdiklerini kaydeden Tamer Kurtman, bölgenin afet farkındalığı açısından önemli olduğunu belirterek "Türkiye'nin her yerinden otobüslerle öğrencilerin bu deprem köyüne gelmesini istiyoruz. Onlara deprem köyünü gezdirip oluşturacağımız müzede buradaki yıkıntılardan çıkanları sergileyeceğiz. Konferans salonumuzda gelen öğrencilerimize afet farkındalık eğitimleri vereceğiz. Deprem simülasyonu izleyecekler. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) konusunda bilgilendirilecekler ve buradan öğrencilerimizi Afet Farkındalık Sertifikası ile geri göndermeyi düşünüyoruz" diye konuştu. (Burdur/DHA)