Günler uzadı kombiler kapandı
Uzun kış gecelerinden sonra uzun yaz günlerini değerlendirmek de ayrı bir uğraş haline gelebilir. Bunun için sizlere bahara özel bir rehber hazırladık
Fotoğraf: Pixabay
Bahar ayları geldi, güneş sıcak yüzünü göstermeye başladı. Soğuk havalar şehirleri terk etmeye başlarken kombiler, kaloriferler, sobalar bir sonraki kışa kadar yaz uykusuna yatırıldı, ısınma faturasından bir süreliğine kurtulduk. Kışlıklar katlandı, yazlıklar yavaş yavaş yerlerinden çıkmaya başladı. Mevsim değişimi, bütün bu koşturmaca, doğanın yeniden uyanması, çiçeklerin bir bir açması bazen yorucu olabilir. Uzun kış gecelerinden sonra uzun yaz günlerini değerlendirmek de ayrı bir uğraş haline gelebilir. Tam da bunun için sizlere bahara özel bir rehber hazırladık.
İyi baharlar!
PARKLARA, SAHİLLERE AKIN BAŞLADI
Biz öğrenciler ve genç işçiler için kısa bir mola, ders arası, hafta sonu tatili bile getirdiği maddi yük yüzünden çoğu kez bir yük olabiliyor. Bu maddi yükten kaçmanın kısa yollarını bulmak ise yine biz gençlerin en iyi bildiği şey. Hele ki enflasyon, kriz, işsizlik gençliğimizin ilk yıllarından itibaren dilimize pelesenk olmuşken! E o zaman ne yapıyoruz? Güzel havaların tadını en az para harcayarak çıkarabileceğimiz parklara akın ediyoruz.
Ama o da ne! Şehrin park olarak planlanmış alanları giderek azalıyor, yerine binalar mı dikiliyor? Biraz olsun nefes alabileceğimiz, cebimizde sadece minibüs parası varken de rahatlayabileceğimiz parklar bir bir elimizden alınıyor. Parklar, yeşil alanlar için mücadelemize devam ediyoruz tabii ki. O sırada da park olmasa da bulabildiğimiz en küçük çim parçasına sarılıp toprağa ayağımızı basarak parksız, yeşilsiz, gri şehrin stresini atmaya çalışıyoruz. Kolay bir iş değil, hepimize sabır diliyoruz.
TERMOSLAR, ÇANTALAR DOLSUN
Diyelim ki bütün bunlara rağmen rahatlayabileceğimiz bir park parçası bulduk. O park parçasının da kısıtlı olmasından ötürü kalabalıktan yer bulduğunuzu, kendinizi çimlere attığınızı düşünün. Yanınıza “piknik sepetinizi” almadan olmaz.
Tabii ki bizim piknik sepetimiz öyle şatafatlı sepetlerden değil. İçinden çeşit çeşit kuruyemiş, değişik peynirler, mevsimi henüz gelmemiş ama gelse de cep yakan meyveler bizim piknik sepetimizden hayli uzak. Bu nedenle park eşlikçisi adayları sıralı tam listemiz imdadımıza yetişiyor:
Bir grup arkadaş Evde demlediğimiz bir termos çay Güzel bir kitap Ve tabii ki bütün bunların yanında Genç Hayat’ın son sayısı! (Dergimizi okurken çektiğiniz fotoğraflarınızı sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizlere göndermeyi unutmayın. :))
GÜNEŞ’TEN KORUNUN
Küresel ısınma malumunuz. Ozon tabakasının incelmesiyle birlikte Güneş’ten gelen zararlı ışınlar daha fazla gezegenimize ulaşıyor. Bu nedenle öğle saatlerinde dışarıda olmamaya özen göstermemiz gerekiyor. Bunun dışında açık renkli kıyafetleri tercih etmek de önemli. Tabii ki güneş kremi ya da güneş ışınlarının zararlı etkilerini en aza indiren diğer ürünleri kullanmak en iyi çözüm fakat reyonlarda güneş kremleri cep yakarken bol su tüketip şapkanızı yanınızdan ayırmamanızı öneriyoruz.
YOLCULUKLARIMIZI DEĞERLENDİRİYORUZ
“Her an parka, bahçeye gidecek zamanımız yok” dediğinizi duyar gibiyiz. Bunun için de çok güzel bir önerimiz var. Otobüsün, dolmuşun, servisin penceresinden yolları, (eğer varsa) ağaçları izlemek bu baharda güzel bir aktivite olabilir. Sonuçta ulaşım çilesini en çok biz gençler biliriz!
O uzun yolculuklar, sıkış tıkış otobüslerde kendimizi durağa atmak için verdiğimiz mücadeleler... Günlük aksiyon filmi dozumuzu böyle böyle dolduruyoruz. Eğer ki kendinizi boş bir koltuğa atabildiyseniz gözlerinizi bir saniyeliğine kapatıp kendinizi bir sahil kıyısında ya da ağaçların altında oturuyor gibi hissetmemeniz için hiçbir neden yok! Yollar, binalar, trafik yanı başınızdaki camdan akarken siz bir ormanda çimlerin üstünde kitap okuma keyfinin tıpkısının aynısını toplu ulaşımda yaşayabilirsiniz. Çünkü siz de biliyorsunuz ki burası toplu taşıma, burada orman kanunları işler!
GÖK DOLABİLİR İÇERİ
Parklardan, sahillerden çıktı otobüsümüze, dolmuşumuza binip evimizin kapısına vardık. Yapılacak ödevler, okunacak kitaplar ve ev işleri önümüzde bizi bekliyor. Bütün bunları yapmanın mevsimi yok fakat tüm bu işlerimizi yaparken güzel bir havasını tenimizde hissetmek için camlarımızı açmak, başımızı camdan çıkarıp hava almak baharın coşkusunu hissettirilebilir. Egzoz dumanı, şehir gürültüsü, korna sesinden beş dakika da olsa uzak kalabiliyorsanız ne mutlu size!
SEZON SONU GELİYOR
Yaz gelirken birçok tiyatro sezon sonu nedeniyle son gösterimlerini yapıyor. Sezonun son ayına girmişken öğrenci biletlerini ucuza alabileceğiniz devlet ve şehir tiyatrolarının programlarına göz atmanızı öneriyoruz.
Devlet ve şehir tiyatrolarında sezon sonu gelse de bahar ve yaz mevsimleri birçok başka kültür sanat etkinliği için bizlere olanak sağlıyor. Açık hava gösterimleri, ücretsiz katılabileceğiniz festivaller, konserler bu yaz da birçok ilde gerçekleşiyor.
BİZE HER YER SPOR ALANI
Binaların, yolların arasına sıkışmış küçücük alanları çift kale maçlara, voleybol turnuvalarına, yürüyüş parkurlarına ev sahipliği yaptırmanın mevsimi kapımızda. Bazılarımız için bir ihtiyaç bazılarımız içinse bir eğlence olan spor elbette ki hakkımız. Şehirlerde yine küçücük alanlara sıkışmaya çalışsak da arkadaşlarımızla bir araya gelip spor yapmanın tadı paha biçilemez.