1 Mayıs izlenimleri
1 Mayıs’ta öne çıkan unsurlardan biri de toplumun en dinamik kesimi olan gençliğin 2019 1 Mayıs’ına katılımının güçlü olmasıydı.
Fotoğraf: Tamer Arda Erşin
Hazan İLİK
Yıldız Teknik Üniversitesi
1 Mayıs her sene olduğu gibi bu sene de işçi ve emekçiler tarafından Türkiye’nin dört bir yanında kutlandı. Fakat 2019 1 Mayıs’ını özel kılan, başta İstanbul olmak üzere ülkenin her yerinde son yılların en kitlesel 1 Mayıs’ının gerçekleşmiş olmasıydı. Özellikle seçimde “tek adam-tek parti” ittifakını geriletmiş olmanın coşkusu büyük kentlerdeki 1 Mayıs alanlarına hakim olan duyguydu. Seçim sonuçlarının yanı sıra ekonomik kriz ve açıklanan reform paketinin yarattığı etkinin de alanlara çok büyük ölçüde yansıdığını söyleyebiliriz. Bu açıdan sendikaların kortejlerinden yükselen iki temel talebin öne çıktığını söylemek mümkün: “Kıdem tazminatıma dokunma” ve “Krizin faturasını krizi çıkaranlar ödesin”. İşçi ve kamu emekçileri sendikalarının katılımı geçen yıllara göre artmış olsa da sendikaların katılımının genel olarak zayıf olduğunu söyleyebiliriz.
GENÇLİK ALANLARDAYDI
1 Mayıs’ta öne çıkan unsurlardan biri de toplumun en dinamik kesimi olan gençliğin 2019 1 Mayıs’ına katılımının güçlü olmasıydı. Günlerce süren eylemlerle şenliğine sahip çıkan ve toplumun diğer tüm kesimlerinin desteğini alan ODTÜ öğrencilerinin korteji Ankara 1 Mayıs’ına damgasını vurdu. Ekonomik krizin faturasını ödememe, özerk ve demokratik bir üniversite, demokratik bir Türkiye gibi taleplerini fakülte pankartlarına taşıyan ODTÜ’lülerin coşkusu alana yansıdı. Bir sanayi kenti olan Antep’te ise staj sömürüsüne karşı ve üniversiteye geçiş hakkının kaldırılmasıyla birlikte daha da yakıcı hale gelen nitelikli bir eğitim talebiyle meslek liselilerin katılımı dikkat çeken bir diğer durumdu. Yine Adana’da geçmiş yıllara nazaran sendika kortejlerinde yürüyen genç işçi sayısında bir artış olduğunu söylemek mümkün. Hemen her yerde kortejlerdeki gençlerin katılımı dikkat çekti. Ülkenin her yerindeki mitinglerin genel havasına paralel bir biçimde bu kortejlerde de ekonomik reform paketine tepki, krizin yarattığı yoksullaşma ve genç işsizlik, çalışma koşullarının ağırlaşması, bilimsel bir eğitim müfredatı gibi sorun ve talepler öne çıktı. İstanbul ve bölge illeri açısından bu yılki 1 Mayıs’ın en kitlesel gençlik kortejini ise Emek Gençliği oluşturuyordu.
GÜNÜMÜZÜN İHTİYAÇLARI VE GENÇLİK
Elbette bu seneki 1 Mayıs’ın hem işçi ve emekçiler hem de gençler açısından düne nazaran daha fazla ilgiyle karşılanması bu kesimlerin yaşam koşullarından memnun olmadığının da bir göstergesi. Eğitimin giderek piyasalaştığı ve niteliksizleştiği, genç işsizliğin her geçen gün rekor kırdığı, akademik özgürlüğün ve yaratıcı düşüncenin esamesinin okunmadığı, üniversitelerdeki kulüp ve topluluklar üzerindeki baskının yoğunlaştığı, etkinliklerinin sansürlendiği ya da engellendiği, liselilerin eğitim hakkının elinden alınmaya çalışıldığı ve en önemlisi de her gencin hayatını derinden etkileyen ekonomik kriz koşullarında 1 Mayıs’ın –özellikle gençlik kesimlerinin katılımı açısından- kitlesel geçmesi oldukça olumlu. Öte yandan 2019 1 Mayıs’ından çıkaracağımız en önemli sonuç, mitinglere katılan liseli ve üniversiteli gençlerin çoğunluğunun örgütlü bir biçimde herhangi bir kortejde yürümeyen, tekil olarak gelen gençlerden oluşuyor olmasıdır. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki günlerde daha da ağırlaşacak olan yaşam koşullarına karşı 1 Mayıs’ın coşku ve özgüvenini, kalıcı ve değiştirici bir güce dönüştürmek için, mücadele ve örgütlülüğü güçlendirmek olmazsa olmaz bir ihtiyaç artık. Üniversite ve liselerdeki anti demokratik uygulamalara, tacize, tecavüze, işsizliğe ve geleceksizliğe karşı örgütlü bir biçimde bir araya gelmeden, üstümüze yönelen ve yönelecek olan ekonomik, politik, kültürel saldırıların karşısında durmak oldukça güç. Bu sebeple işçi sınıfının ve onun etrafında birleşen emekçilerin, geleceğinden vazgeçmek istemeyen tüm Türkiye gençliğinin mücadelesinin güçlenmesi açısından önümüzdeki dönemin en önemli ihtiyacı bu olacaktır.