ODTÜ'de polis saldırısına ve yasaklara karşı dersler boykot edildi

Buse VURDU
Ankara

ODTÜ'de öğrenciler, uzun süredir öğrenci etkinliklerine yasaklar ve polisin kampüse girmesine izin verilmesine karşı dersleri boykot etti. Katılımın yüksek olduğu belirtilen boykota akademisyenler de destek verdi. Rektörlük binası önüne yürüyen ODTÜ'lüler, tek adam rejimi altında haksızlıklara karşı çıkmayan, özgürlükleri için ses çıkarmayan suskun bir toplum yaratılmak istediğine dikkat çekerek “Hala ayaktayız” dedi. Boykot ile Rektör Verşan Kök istifaya çağrıldı.

10 Mayıs günü ODTÜ’de 9. Onur Yürüyüşü’ne yönelik polis saldırısını ve polisin kampüse girmesine izin veren Rektör Verşan Kök’ü protesto etmek için dün Rektörlük önünde eylem yapan ODTÜ’lüler, bugün de dersleri boykot etti. Öğrenciler sabah saatlerinde bölümlere boykot ile ilgili pankartlar asıp sınıfları dolaşarak arkadaşlarını boykota çağırdı.

{{379361}}
 

Öğrenciler, Hazırlık ve Mühendislik Bölümlerinin binaları önünde buluşarak Rektörlük önüne yürüdü.

Gün boyu sloganlar ve şarkılar eşliğinde ODTÜ Rektörü Verşan Kök’ün geçtimiz cuma günü yaşanan polis saldırısınındaki tutumunu protesto eden öğrenciler, sık sık “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları attı.

14 Mayıs 2019

AKADEMİSYENLER CÜPPELERİYLE KATILDI

Öğle saatlerinde boykota destek vermek için Rektörlük önüne gelen akademisyenlerin ODTÜ cübbelerini giymiş olmaları dikkat çekti. 218 akademisyen, ODTÜ öğrencilerinin yanında yer aldıklarını belirten bir açıklama yaptı. Açıklamada, 10 Mayıs’ta yaşanan polis şiddeti kınanırken, akademik kurumların her türlü düşüncenin özgürce ifade edilebildiği ortamlar olduğu hatırlatıldı. Üniveriste yöneticilerinin bu özgür ortamı sağlama sorumluluğunu taşıdıkları belirtilen açıklamada, üniversite yöneticilerinin başta özeleştiri olmak üzere gereken adımları atması talep edildi.

EĞİTİM SEN: ATANMIŞ YÖNETİCİLER BİR AN ÖNCE İSTİFA ETSİN

Akademisyenlerinin ardından açıklama yapan ve polis saldırısında bir üyesi darp edilerek gözaltına alınan Eğitim Sen ODTÜ İşyeri Temsilciliği, 10 Mayıs günü yaşanan polis şiddetini kınadıklarını aktardı. Saldırının sebebinin yöneticilerin ODTÜ bileşenlerini yok sayarak aldığı kararlar olduğu belirtilen açıklamada, atanmış yöneticilerin üniversitenin evrensel ilkelerine ve ODTÜ’nün tarihsel birikimine aykırı karar aldıkları vurgulandı. Söz konusu üniversite yöneticilerinin bir an önce istifa etmeleri gerektiği ifade edilen açıklamada, öğrenciler, “Hocalara kalkan elleri kıracağız” sloganları attı.

"SUSKUN BİR TOPLUM YARATILMAK İSTENİYOR"

Rektörlük binası önünde ODTÜ bileşenleri adına yapılan basın açıklamasını ise ODTÜ öğrencisi Oğuzhan Üzel okudu. “10 Mayıs günü, Onur Yürüyüşünde arkadaşlarımıza ve hocalarımıza karşı gerçekleşen saldırı tüm ODTÜ bileşenleri olarak bizi ‘Yeter Artık’ demek için bugün bir araya getirdi” diyen Üzel, uzun zamandır polisin eylem ve etkinliklere saldırmasına rağmen son yaşanan saldırının Rektör ile kolluk kuvvetlerinin birlikte organize edilmesi nedeniyle diğerlerinden farklı olduğunu söyledi. Valiliğin LGBTİ eylemlerini yasaklamasının ardından ODTÜ’de pek çok etkinliğin yönetim tarafından engellemek istendiğini hatırlatan Üzel, “Güzel ve dayanışmacı olan ne varsa nefretle yok etmek üzerine kurulu anlayış, ODTÜ’de de kendisini Verşan Kök’le yönetimde cisimleştirmiştir” dedi.

Verşan Kök’ün rektörlüğü döneminde topluluklar üzerindeki baskıların arttığı, sol/sosyalist içerikli etkinliklerin yasaklandığı ve bahar şenliklerinin iptal edilmesi başta olmak üzere pek çok olayın yaşandığını belirten Üzel, yaşananların tesadüf olmadığının altı çizdi. Tek adam rejimi altında haksızlıklara karşı çıkmayan, özgürlükleri için ses çıkarmayan suskun ve kabullenmiş bir toplum yaratılmak istediğine dikkat çeken Üzel, bu duruma en çok karşı çıkma potansiyeli olan üniversite gençliğinin saldırı altında olduğu söyledi. Üzel, “Üniversitelerde muhalif hocalarımızın ihraç edilmesiyle başlayan süreçte, özgürlük ve eşitlik için mücadele edenler susturulduğu oranda; ülkücü ve İslamcıların desteklendiği, bilimsellikten uzak, baskıcı, ötekileştiren ve kendisinden olmayana tahammülü olmayan bir anlayış oturmuş durumda” dedi.

"HALA AYAKTAYIZ"

Ne AKP’nin ne de Verşan Kök’ün ODTÜ’nün kazanılmış değerlerine ve eşitlik, özgürlük ve dayanışmayla özdeşleşen ortak yaşam kültürüne dokunamayacağını vurgulayan Üzel, “Dün bir aradaydık, bugün de bir aradayız, yarın da bizden sonra bu okulda okuyacak arkadaşlarımıza, hayatının en güzel senelerini geçirebileceği özgür bir ODTÜ ve gelenek bırakacağız” dedi.

Taleplerinin hayata geçmesi için ODTÜ bileşenlerinin birlikte mücadele edeceğini ifade eden Üzel, 2012 yılında ODTÜ'deki polisi saldırısı, Soma Katliamı ve Berkin Elvan’ın ölümü sonrasında yapılan boykotları hatırlatarak, “Üniversitelerde eşitliği ve özgürlüğü hakim kılmak için hala ayaktayız” dedi.

ODTÜ BOYKOTUNDA TALEPLER

ODTÜ bileşenlerinin sıraladığı talepler şöyle;

• Kampüse hiçbir şartta polisin girişine izin verilmemesi,
• Öğrenci toplulukları ve gruplarının faaliyetlerinin engellenmemesi,
• ODTÜ’deki Devrim Yürüyüşü, Onur Yürüyüşü, şenlikler gibi geleneklerimizin korunması,
• Öğrencileri ve akademisyenleri gözaltına aldıran, özgürlük isteyene, karşı durana saldıran ve hiçbir meşruiyeti kalmayan Verşan Kök'ün rektörlükten istifa etmesi,
• İstifa sonrası yeni gelecek yönetimin tüm ODTÜ bileşenleri tarafından seçilmesi ve ODTÜ geleneklerine uygun şekilde hareket etmesi. 

EMEP: EŞİT VE ÖZGÜR ÜNİVERSİTE İÇİN DİRENEN ODTÜ ÖĞRENCİLERİNİN YANINDAYIZ

Emek Partisi Ankara İl Örgütü, ODTÜ’de Onur Yürüyüşü ve birçok etkinliğe yönelik yasal ve saldırılara karşı açıklama yaptı. Yaşanan saldırının sadece ODTÜ’ye yönelik değil üniversitelerin bütününe yapılmış bir saldırı olduğu belirtilen açıklamada, “ODTÜ öğrencileri, akademisyenleri ve diğer bileşenleri hem atanmış rektör Verşan Kök başta olmak üzere ODTÜ yönetimine hem de yaşanan polis şiddetine tepki gösterdi. ODTÜ bileşenleri okul içerisinde önce çeşitli etkinlikler ve boykot örgütleyerek tepkilerini ve taleplerini dile getirdiler. Emek Partisi Ankara İl Örgütü olarak parasız, bilimsel, demokratik eğitim hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Hükümetin atanmış rektörler yoluyla üniversiteleri baskı altına alma çabasının tam karşısındayız” denildi.

Bu saldırının aynı zamanda işçi sınıfının bilim yapma hakkına, bilginin toplumsal karakterine yapıldığı belirtilen açıklamada, Marksist bilim insanı J.D. Bernal’in “Bilim; birleşik, düzenli ve hepsinden öte bilinçli bir şekilde kontrol edilen tüm bir toplumsal yaşamı ifade eder; insanı maddi dünyaya bağımlılığını ortadan kaldırır ya da kaldırma imkanlarını ortaya koyar” sözlerine atıfta bulunuldu. Açıklamada, “Mücadele eden ODTÜ öğrencilerinin ve demokratik, özgür, bilimsel bir üniversite isteyen diğer tüm üniversite bileşenlerinin yanındayız” denildi.

ODTÜ boykotu ne talep ediyor? Önemi ne?

ODTÜ'lü öğrencilerden boykot: Polis, şiddet, nefret varsa ders yok

ODTÜ’de Onur Yürüyüşüne polis saldırısı: 22 gözaltı, 1 yaralı

Onur Yürüyüşü'nü yasaklayan ODTÜ Rektörlüğü, tüm etkinlikleri erteledi