14 Mayıs 2019 14:38
Son Güncellenme Tarihi: 16 Mayıs 2019 12:44

Hatipoğlu'nun din değiştirme şovuna anneden tepki ve yalanlama

Nihat Hatipoğlu'nun canlı yayında 'din değiştirttiği' 13 yaşındaki Ermeni çocuğun ailesinden yalanlama geldi: Onayım alınmadı, çocuğum Müslüman değil.

Nihat Hatipğlu'nun ATV'de yayınlanan iftar programından ekran görüntüsü.

Paylaş

Sinem UĞURLU
İstanbul

Nihat Hatipoğlu'nun canlı yayında 'din değiştirttiği' 13 yaşındaki Ermeni çocuğun ailesinden yalanlama geldi. HDP Milletvekili Garo Paylan ile iletişime geçen anne çocuğunun kendisinin onayı alınmadan ekrana çıkarıldığını söyleyerek, “Çocuğum kesinlikle Müslüman değil” dedi. Hatipoğlu ise tepkiler üzerine yaptığı açıklamada ailenin sonradan söylemini değiştirdiğini iddia etti. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan RTÜK'e şikayette bulunurken, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi de Hatioplu hakkında suç duyurusunda bulundu.

"MÜSLÜMAN OLMADI"

Konuyla ilgili 14 Mayıs'ta Evrensel’e konuşan HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, çocuğun annesinin kendisiyle iletişime geçtiğini ve kesinlikle rızası alınmadan çocuğunun programa çıkarıldığını söylediğini aktardı. 

Ailenin, yılardır Türkiye’de yaşayan Ermenistanlı bir aile olduğunu ifade eden Paylan şunları anlattı: “Annesi olay üzerine bana ulaştı. Bunun kendi rızasıyla kesinlikle olmadığını söyledi. Türkçesi yarım yamalak bir Türkçe. Programdan arandığını ama ne olduğunu anlamadığını ve videoyu gördüğünde şok olduğunu anlattı. Çocuğunun istismar edildiğini, kesinlikle Müslüman olmadığını, sünnet olmadığını söyledi.”

"ÇOCUK İSTİSMARI"

Yaşananı büyük bir skandal olarak niteleyen Paylan, “Çocuğu ‘Orada ünlü insanlar var, yemek veriyorlar’ diyerek arkadaşı programa götürmüş. 13 yaşındaki çocuktan bahsediyoruz. Önemli bir çocuk istismarıyla karşı karşıyayız” dedi. 

HATİPOĞLU: BAŞARIMI ÇEKEMEYENLER VAR

Nihat Hatipoğlu Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, ailenin önce onay verdiğini ancak daha sonra tepkilerden dolayı söylemini değiştirdiğini iddia etti: Bahis konusu olan kişi hakkında bana yayından önce bilgi verdiler. Ben de çocuğun ailesinin aranıp izin alınması gerektiğini söyledim. Program yetkilimiz anne ve üvey baba ile telefonda görüşerek çocuklarının Müslüman olmak istediğini söyledi. Gelmiş programa, hür iradesiyle bir delikanlı. Anne ve üvey baba da duruma onay verdi. Ancak aile daha sonra tepkilerden dolayı söylemini değiştirdi. Bazı kişilerin söylemleri, mahalle baskısı ve sosyal medyada yazılıp çizilenler, ailenin kararını değiştirmesinde etkili oldu.

13 yaşındaki çocuğun canlı yayında Müslüman olmasını "Görevimi yaptım" diye yorumlayan Hatipoğlu başarısını çekemeyenler, karalamak isteyenler olduğunu söyledi: Buna izin vermem. İslam geleneğinde Müslüman olmak isteyen bir çocuğu geri çeviremezsiniz. Saygısızlık olur. Hazımsız ve kıskanç insanlar var.

ERMENİ PATRİKHANESİNDEN AÇIKLAMA

Ermeni Patrikhanesinden “Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan” imzasıyla açıklama yapıldı. Açıkla şu şekilde: 

“Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun 11 Mayıs 2019 Cumartesi günü, atv kanalında yayınlanan iftar programında, üzülerek bir sahneye şahit olduk. Artür isminde, reşit olmayan 13 yaşındaki Ermenistanlı bir çocuğun yayın esnasında İslam dinini kabul ettiği ve Nihat ismini aldığını ekrana yansıdı.

Bu yayın sadece Ermeni cemaatince değil, aynı zamanda İslam dinine mensup çeşitli kesimler tarafından da kabul görmedi. Konunun dini mahiyeti hasebiyle cemaatimizden hassasiyet sergileyen birçok kişi şahsımla temasa geçerek, Patriklik Makamımız’ın duruma müdahil olmasını istedi.

Gerçekleştirdiğimiz istişarelerin yanı sıra, 12 Mayıs 2019 Pazar günü, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın yüksek katılımlarıyla Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği iftar sofrasında Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş ile bu sıkıntılı konuyu paylaştık. Açıklamalarımızı dikkatle dinledikten sonra, konuyu araştıracaklarını söylediler.

14 Mayıs 2019 Salı günü ise, Fransız Sarayı’nda verilen iftarda konu katılımcılar arasında yeniden irdelendi. Bilhassa katılımcılardan yetkin hukukçu Sayın Prof. Kezban Hatemi ile görüş alışverişi olanağımız oldu. Kendileri bu yapılanın yanlış olduğunu ve durumu Sayın Nihat Hatipoğlu’nun dikkatlerine sunacaklarını söylediler. Sayın Kezban Hatemi ile görüşmelerinin akabinde, Sayın Nihat Hatipoğlu bugün tarafımızla temasa geçip yaklaşımlarını paylaştılar. Buna göre, söz konusu çocuk programa kendileri tarafından çağrılmamış, getirilmiş. Annesinin haberi varmış, amaç Hıristiyan dinini ve Ermenileri küçük düşürmek değilmiş Bu temas vesilesiyle biz de Sayın Nihat Hatipoğlu’nun nazarında şu ilke ve yaklaşımları savunduk:

  1. Öncelikle 13 yaşındaki bir çocuk reşit değildir ve din değişimine karar veremez.
  2. Bu mahiyette bir yayın sadece dini propaganda izlenimi doğurur ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşamaz.
  3. Anne onay verse bile çocuk dinini değiştiremez. Eğer çocuğun babası yoksa ve sadece annesi varsa, annenin de dininin İslam olması gerekir ve çocuk da otomatikman İslam sayılır. Eğer çocuğun babası hayattaysa ve İslamsa, çocuk zaten babasının dininden addedilir. Dolayısıyla bu yayın kendiliğinden anlamını yitirir.
  4. Biz Ermeni Resuli Kilisesi olarak, 18 yaşın üstündekileri bile Hıristiyanlığa kabul etmeyiz. Kabul edecek olsak dahi, ailesini çağırıp yazılı rızasını alırız. Akabinde, kimliğinde Hıristiyan olduğunun zikredilmesi gerekir. Kabul ettiği din hakkında bilgi sahibi olabilmesi için 6 aylık ruhani ve manevi hazırlık süreci başlar, en sonundaysa vaftiz olarak Hıristiyan dinine geçmiş olur.
  5. Tüm dinlere saygımız var. Sizlerin de diğer dinlere saygınızın olduğundan şüphemiz yoktur. Televizyonlarda bunları reyting aracı olarak kullanmak sadece üzüntü veriyor.

Sayın Nihat Hatipoğlu’na bu akşamki programda bu konu hakkında izahat vermeleri ve tansiyonun düşürmesi yönünde katkı sağlamaları yönündeki beklentilerimizi ifade ettik.

Toplumumuzu bu süreç bağlamında bilgilendiriyor, gelişmeleri soğukkanlılıktan uzaklaşmadan izlemeyi öğütlüyoruz. Türkiye’nin farklılıkları bir arada ve uyum içerisinde barındırma geleneği, bu üzücü durumların aşılabilmesi bakımından en büyük güvencemizdir.
Dualarımla” 

GARO PAYLAN'DAN RTÜK'E ŞİKAYET

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan RTÜK'e şikayette bulundu. Hatipoğlu hakkında suç duyurusunda da bulunacağını söyleyen Garo Paylan RTÜK'e başvurusunda "Söz konusu programda, Müslümanlar tarafından kutsal görülen bir ayda, farklı dinler ve mezheplerden insanların beraber barış içinde yaşayabileceğini göstermek yerine, “ötekini” müslümanlaştırarak sevap işlenebileceği öğütlenip, ayrımcılıktan beslenen bir tutum sergilenmiştir. Milyonlarca insanın izlediği bir televizyon programında sahnelenen bu hal kucaklaşmaya değil nefrete, farklı inançlara karşı tahammülsüzlüğe yol açmaktadır" dedi. 

İnsan Hakları Derneği de Hatipoğlu için suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

İHD, ATV VE HATİPOĞLU HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, ATV ve Nihat Hatipoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “ATV televizyonunda yayınlanan ve Nihat Hatipoğlu tarafından sunulan ve canlı yayınlanan iftar programında, 12 Mayıs günü bir suç işlenmiştir. İsmi ‘Arthur’ olan 13 yaşındaki bir Ermeni çocuk, ‘Kelime-i şehadet’ getirttirilerek Müslüman dinine geçirilmiş ve isminin de bundan böyle ‘Nihat’ olacağı canlı yayında açıklanmıştır. Çocuk hukukunun en temel ilkesi, Çocuğun üstün yararı ilkesidir. Her şeyden önce bu ilke gözetilmeden, çocuk canlı yayında milyonlarca insanın izlediği bir programda yüzü açıkça gösterilecek şekilde kullanılmıştır. Türk Ceza Kanununun 115. maddesinin 3. fıkrası, ‘Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç veya düşüncesine müdahale edilmesini’ suç saymıştır. ATV canlı yayınında hukuka aykırı bir yol izlenmiş, henüz reşit olmayan 13 yaşındaki bir çocuğun özel alanına müdahalede bulunulmuştur. Daha sonra kamuoyundan edilen bilgilere göre, çocuğun annesi de bu durumu televizyondan öğrenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalamış ve taraf olmuştur. Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca uluslararası sözleşmeler iç hukukun üzerinde kabul görmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi din ve vicdan özgürlüğünü düzenlemiş olup, söz konusu canlı yayında yapılanlar, sözleşmenin 9. maddesine de aykırılık teşkil etmektedir.”

SORUŞTURMA BAŞLATILMASINI İSTEDİLER

Suç duyurusunun devamında ise, “12 Mayıs günü, ATV canlı yayınında 13 yaşındaki Arthur’un ‘dininin değiştirilmesi’ ve çocuğun üstün yararı gözletilmeden bu durumun kamuoyuna duyurulması, çocuk hakları sözleşmesinin ihlalini teşkil etmektedir. Ayrıca TCK 115/3 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. maddesi de ihlal edilmiştir. Sayın Cumhuriyet Savcısı, ihbarımızı kabul edip, konuyla ilgili soruşturma başlatmanızı ve ATV televizyonu ve Nihat Hatipoğlu hakkında dava açılmasını saygı ile talep ederiz” denildi. 

DİYARBAKIR BAROSU DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi de Nihat Hatipoğlu ve ATV yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda; “TCK 115/3 maddesinin ihlali” suç gerekçesi olarak yer aldı.
 
Diyarbakır Barosunun açıklamasında Nihat Hatipoğlu’nun "Artık sıfırsın, günahsızsın, müslümanlık kendinden önceki tüm günahları siler, sen zaten Türksün, Ermeni kökenli bir Türksün” sözlerine tepki gösterilerek yaşananların çocuk istismarı ve çocuk hakları ihlali olduğu belirtildi.

Canlı yayında yapılan şovun çocuğun yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı ifade edilerek “Dini değiştirilen bireyin 13 yaşında bir çocuk olması, çocuğun böyle bir şovun aracı haline getirilmesi açık bir çocuk hakkı ihlali ve çocuk istismarıdır. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesine, taraf devletler çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler. Açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Sözleşmede 'Din ve ahlak eğitim ve öğretimi, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din eğitim ve öğretime ancak kişilerin kendi isteğine küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır' demek suretiyle, çocuğun din ve ahlak gelişimi alanındaki eğitim ve öğretimini ailenin talebine bağlı kılmıştır. Ancak bahse konu üzücü olayda çocuğun annesi, çocuğun programa katıldığından dahi haberinin olmadığını ve bu yaşanan durumu kabul etmediğini açıkça belirtmiştir. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu tarafından güvence altına alınan 'çocuğun yüksek yararı' ilkesi ve 6112 sayılı Kanunun 8.madesine belirtilen yayın hizmetleri ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir” denildi.

NE OLMUŞTU?

12 Mayıs’ta Nihat Hatipoğlu, İstanbul Sultanahmet Meydanı'ndan canlı yayınlanan iftar programında 13 yaşındaki çocuğa ‘din değiştirtti.’ 13 yaşındaki Ermeni çocuk Arthur, isminin "Nihat" olmasını istediğini söyledi.

Nihat Hatipoğlu, çocuğun ailesinin de onayı olduğunu anlattı ve çocuğa canlı yayında Kelime-i Şehadet getirtti.

ÖNCEKİ HABER

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Erdoğan ile görüştü

SONRAKİ HABER

Mariana Çukuru'nda 11 kilometre derine inen Vescovo plastik buldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa