“Ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşım, yerel yönetimlerin de sorumluluğunda"

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi, Adana’da yerel yönetimlerin gıda güvenliği ile ilgili alması gereken önlemlere dikkat çekmek için basın toplantısı gerçekleştirdi. Şube binasında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şeyhmus Alparslan, derinleşen krize ve ekonomideki daralmaya dikkat çekerek insanların ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşması için yerel yönetimlere önerilerde bulundu.

“KONU İLE İLGİLİ BİR BİRİM KURULSUN”

Alparslan’ın önerileri arasında gıda bankası ve aşevleri, suyun ticarileşmesinin önüne geçecek önlemler, üretim ve tüketim kooperatiflerinin belediyeler tarafından desteklenmesi öne çıkıyor. Alparslan, önünüzdeki dönem derinleşmesi de beklenen krizle beraber son dönemde gıda fiyatları ve dolayısıyla dar ve orta gelir grubunun gıdaya erişimde yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Merkezi yönetim kadar yerel yönetimlere de acil görevler düştüğünü dile getiren Akparslan, “Adana Büyükşehir ve İlçe Belediyelerin bünyesinde konu ile ilgili sorumlu birimlerin oluşturulması önemli ve örnek bir adım olacaktır” dedi.

“SEYYAR SATIŞ İÇİN HİJYENİK YERLER PLANLANSIN”

Açıkta gıda satışının Adana’da ciddi bir problem olarak devam ettiğini dile getiren Alparslan, “Seyyar gıda satışı için uygun yer planlaması ve bunun hayata geçirilmesi; hijyen koşulları ve sıvı-katı atık uzaklaştırma olanaklarının sağlanması, seyyar esnaf mağdur edilmeden, kent estetiği ve gıda güvenliği açısından sorunun çözümüne dönük doğru adımlar olacaktır. Semt pazarlarında sebze ve meyve dışında özel muhafaza koşulları gerektiren diğer gıdalar için uygun alanlar oluşturulmalı, pazar yerlerinde soğuk muhafaza ve kapalı sunum koşulları gerektiren gıdalar için uygun donanımlar bulundurulmalıdır. Pazar esnafının eğitim ve donanım düzeyinin yükseltilmesi de ayrıca olumlu sonuçlar doğuracaktır” dedi.

“HALK EKMEK UYGULAMASINA AŞ EVLERİ DE EKLENSİN”

Adana’da Büyükşehir Belediyesinin yıllardır yaptığı halk ekmek üretiminin devam etmesi gerektiğini söyleyen Alparslan, “Ancak bu saptama, ekmeğin sağlıklı şartlarda üretilmesi, taşınması ve tüketiciye arzı aşamalarında ciddi gıda güvenliği sorunlarına karşı özen gösterilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca güvenilir gıdaya erişim için gıda bankası ve aşevi hizmet alanlarının genişletilmesi ve etkinliğinin arttırılması gerekir” dedi.

“SU TEMEL İHTİYAÇ OLARAK GÖRÜLMELİ”

Su konusunun da temel ihtiyaç olarak görülerek ticarileşmesinin önüne geçilmesini isteyen Alparslan, “Özellikle su şebekesinin eski kısımlarının yenilenmesi gerekir. Bina içi sıhhi tesisatın ve su depolarının periyodik olarak kontrollerinin yapılması sağlıklı su tüketiminin sağlanması için önemlidir. Yerel yönetimler yetki alanları temelinde toplumun temiz suya erişim hakkını sağlamalıdır” dedi. Sıhhi ve gayrisıhhi açma ve çalışma ruhsatı işlemleri aşamasında işletme kontrol ve denetimlerinin, işletmenin uygun mesleğe sahip kontrol görevlilerince yapılması gerektiğini ifade eden Alparslan, “Ruhsat sonrası periyodik kontroller ihmal edilmemelidir. Yerel yönetimlerin, halk sağlığının korunması ile ilgili sorumluluğu kapsamında gerek sabit satış noktalarında ve gerekse semt pazarlarında tüketiciye arz edilen yaş meyve-sebze ürünlerinin öncelikle pestisit kontrol ve analizlerine tabi tutulması gerekmektedir" dedi.

Adana’nın hijyenik satış şartlarına uygun kasaplar çarşısı ihtiyacının acilen karşılanması gerektiğini dile getiren Alparslan, halk ekmekte olduğu gibi bir organizasyonla halka en uygun koşullarda sütün ulaştırılmasını ve süt üreticileri ve kooperatifleri desteklenebileceğini söyledi. (Adana/EVRENSEL)