TÜPRAŞ işçileri fabrikaya kapandı
TÜPRAŞ işçileri toplu sözleşme sürecinde dayatmalarını sürdüren Koç’a tepkilerini sürdürüyor.
Turan KARA
İzmir
Koç Holdingin 3 yıllık sözleşme, mazeret izinlerinin azaltılması, vardiya değişikliği gibi dayatmalarına karşı bir aydır İzmir, Kırıkkale, Kocaeli ve Batman’da eylem yapan TÜPRAŞ işçileri, vardiyası biten işçilerle birlikte işyerini terk etmeme eylemi başlattı.
Masada konuşmaya yanaşmayan Koç Holding yöneticileri, bir taraftan içeri kapanarak direnişi sürdürmeyi planlayan işçilerin kullanımına açık olan yemekhaneyi kapatarak, işçileri bekleme alanından mahrum etmeye çabalarken bir yandan da dört rafineride de işçilerin gücünü kırmaya çalışıyor. Koç ayrıca işçilerin haklarının gasbedilmek istenmesine yönelik itirazlara da “Hak temelli adil bir yaklaşımı temsil ettikleri” iddiasıyla yanıt veriyor. Geçtiğimiz cuma günü bir fikstür yayınlayan Koç Holding yönetimi, “İşçilerin sendika hakkına ve sendikal hukuka bağlı kaldıklarını, huzurlu, emniyetli, konforlu çalışmayı” temenni ettiklerini savundu.
Genel Müdür İbrahim Yelmenoğlu imzasıyla yayınlanan açıklamada Koç;
- Sözleşmenin 3 yıla çıkarılması isteğini, “sektörel rekabet için gerekli” şeklinde açıkladı. Bu isteğine ise hem iş kolunda hem de Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu diğer işyerlerinde imzalanan üç yıllık sözleşmeleri gerekçe gösterdi.
- TÜPRAŞ’ta yasanın ve mevzuatın üzerinde mazeret izinlerinin tanımlanmış olduğuna değinen yönetim, bu uygulamanın işçiler tarafından bir plan dahilinde amacından saptırılarak kullanıldığını iddia etti. Ekonomik kayıplara neden olmadan izin sürelerini değiştirmek istiyor.
- Vardiya sistemine yönelik değişiklik talebinin nedenini ise “Yönetimi kolay olmayan bir sistem uygulanıyor. Bu sistem üniteler arasında bile iş birliğinin sağlanmasında sıkıntılar yaratıyor. İş verimliliği düşüyor” diyerek açıklıyor. Vardiya düzeni değişikliğini “gerek ünite çalışanları gerekse ünite amirleri tarafından çalışma verimliliğinin artırılması” için yapıldığını ediyor.
GEÇEN DÖNEM İMZA ATAN KENDİLERİYDİ
Yapılan açıklamada dikkat çekilen noktaları işçilerle birlikte yorumlayan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay, “Genel Müdür İbrahim Yelmenoğlu bu açıklamada yönetim felsefelerinin adil ve hak temelli bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Bizlerin mazeret izinlerini mevzuatta olanın üzerinde ve ahlaksızca kullandığımızı iddia etti. Ayrıca sendikal haklara saygılı olduğunu dile getirdi. Şimdi kendisine soruyoruz, madem sizler hak temelli bir yaklaşım içerisindesiniz o halde biz neden buradayız? Bu şirket sizlere peşkeş çekilmeden önce yıllık izinlerimiz de mazeret izinlerimiz de şu anki halinden daha fazlaydı. Sizler geldiniz ve bizim haklarımızı azalttınız. Geçtiğimiz dönem sözleşmeye imza atan Genel Müdür bugün o sözleşmeye uygun çalışan bizleri ahlaksızlıkla itham ediyor. Asıl ahlaksız altına imza attığı sözleşmeye uymayan sizlersiniz” diye konuştu.
Koç Holdingin huzurlu ve güvenli çalışma iddiasına da yanıt veren Ahmet Oktay, TÜPRAŞ’ta geçtiğimiz sene yaşanan ve dört işçinin yaşamını yitirdiği patlamayı hatırlatarak, “Bizler o patlama olduğunda içeride arkadaşlarımıza yardım etmek, işletmenin ve tüm Aliağa’nın güvenliğini sağlamak için kendi canımızı tehlikeye atarak anında orada olurken, sizler bir gün sonra buraya geldiniz” dedi.
SENDİKALARDAN VE PARTİLERDEN ZİYARET
Tüm gün boyunca eylemlerine devam eden işçileri, Aliağa limanlarında örgütlenen Liman-İş Sendikası, Emek Partisi ve TKP ziyaret etti.
TÜPRAŞ işçileri ile dayanışma içerisinde olduklarını dile getiren Liman-İş Sendikası Aliağa Temsilcisi Sedat Yenilmez, “Biz de Aliağa’da çeşitli limanlarda örgütlenme sürecimizi tamamladık. Toplu iş sözleşmesi süreçlerimizde sizin bugün yaşadığınız zorlukları yaşadık. Liman işçileri olarak bu süreçte sizlerle birlikteyiz. Tüm Aliağa’da işçiler olarak örgütlü mücadelenin artması ve sınıf dayanışmasının güçlenmesi için yan yanayız” dedi.
Emek Partisi İzmir İl Örgütü de TÜPRAŞ işçileriyle buluştu. Rafineri önünde işçilerle bir araya gelen Emek Partisi üyeleri adına İl Başkanı Emine Uyar konuştu. TÜPRAŞ işçilerinin haklı direnişini selamladıklarını dile getiren Uyar, “Bugün vardiya sisteminin değiştirilmesi, mazeret izinlerinin azaltılmak istenmesi adı altında TÜPRAŞ işçilerine dayatılmak istenen esnek çalışma sistemidir. Koç Holdingin taşeron şirketlere iş müsaadeleri verdiğini, bu iş müsaadelerinin nelere yol açtığını geçtiğimiz yıllarda yaşanan patlamada işçilerin yaşamını yitirmesi ile hepimiz gördük. Sizler Aliağa işçi sınıfı olarak, stratejik öneme sahip bir bölgede çalışıyorsunuz. TÜPRAŞ işvereni yaptığı kârla ve kapasitesini arttırmakla övünüyor. Bu katma değeri yaratan buradaki işçilerdir. Koç Holdingin ve patronların örgütü KİPLAS’ın TÜPRAŞ işçilerinin taleplerine kulak tıkaması kabul edilemez” dedi.
Uyar, “Patronlar grev yasağına güvenerek masaya oturmuyor, işçilerin taleplerini dinlemiyor. Bugün burada hem 4 bin 300 TÜPRAŞ işçisinin hem de 35 bin petrokimya işçisinin geleceği söz konusu. 2019 yılında metal, tekstil gibi birçok iş kolunda çalışan işçilerin TİS süreci. TÜPRAŞ işçisinin kazanımı, bütün diğer sektörlerdeki işçilerin toplu iş sözleşmelerine etki edecek. Bu yüzden tüm işçilerin ve İzmir emekçilerinin de gözü kulağı TÜPRAŞ işçilerinin haklı mücadelesinde” diye konuştu.
Ekonomik krize güvenerek patronların işçilerin haklarına göz diktiğini vurgulayan Uyar, “Patronlar ve hükümet vergi yükünü, zorunlu BES sistemini dayatarak krizin yükünü işçilere yıkmak istiyor. Biz tüm bunlara karşı birlikte mücadele etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Krizin faturasını bizlere ödetmek isteyenlere karşı işçiler, emekçiler olarak birlikte mücadele edeceğiz. En başta TÜPRAŞ işçilerinin talepleri olmak üzere, işçilerin örgütlenme hakkı, grev hakkı için birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
Ziyaretlerin ardında TÜPRAŞ işçileri fabrika içerisine girdi. Vardiyası biten işçilerle birlikte işyerini terk etmeme eylemi başlattı. İşçiler geceyi İzmir Rafinerisi içerisinde geçirdi.