18 Mayıs 2019 11:58
/
Güncelleme: 19 Mayıs 2019 14:10

Kale Kayış direnişine destek: Direniş, direniş alanından öğrenilir

İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümünde Öğretim Üyesi ve Evrensel Yazarı Nilgün Tunçcan Ongan, İstanbul Silivri’de kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğine ve sendikalaşma nedeniyle artan baskılara karşı 75 gündür direnişte olan Kale Kayış işçilerini ziyaret etti.

İşçiler adına süreci özetleyen Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Ercan Yavuz, pek çok yolu denedikleri halde fabrikanın patronu Faruk Dağlı’nın kendileriyle görüşmekten kaçındığını aktardı:

“Çok araya girenler oldu. Milletvekilleri, gazeteciler. Onun  arkadaşlarını bulduk. Bizimle görüşmemek için elinden geleni yaptı. Mesela basın açıklaması yapacaktık, ‘oturup konuşalım, basın açıklaması yapmayın’ dediler. Yapmadık. Ancak bizi kandırdılar. En son Rıdvan Budak (Eski DİSK Genel Başkanı) geldi. Bir diyalog sağlamaya çalıştı. Onu da oyaladı. Telefonlarına bakmadı.”

SİYASETÇİLER VE BÜYÜK BASIN PATRONUN YANINDA

Geçtiğimiz günlerde direnişteki 7-8 işçi ile görüşme yaptığını aktaran Yavuz, “Yıllarca senin yanında çalışan insanlar can havliyle kendisini dışarı atıyorsa bir problem vardır deyip bizimle görüşmesi lazım. En başta arkadaşlarımızla görüşmek istedi. Arkadaşlarımız da bizim artık sendikamız var, sendikamızla görüşün dediler. Görüşmediler. Bir iki gün önce 8 kişilik bir grup görüştü. Görüşmede ‘Çok üzülüyorum sizin için, çocuklarınız için vicdanım kanıyor’ demiş. Biz acınacak durumda değiliz. Kendi çocuğunu alsın o makinede çalıştırsın, o fotoğraflarda gözüktüğü hale gelsin ondan sonra bize acısın. Kendi çocukları lüks arabalarda gezecek, o kendi çocuklarına acısın. Bu serveti kendi babasının parasıyla yapmadı. Bu işçileri çalıştırarak yaptı. Bunun gereğini yerine getirsin buradaki çalışanlara, o fabrikayı büyüten arkadaşlara sahip çıksın” dedi. Yavuz, kamuoyu desteğinin olmamasından da yakındı:

“Ama şuna üzülüyorum. Siyasetçiler ve büyük basın bunun yanında. Hepsi sermayenin yanında. Tabi Evrensel Gazetesi ve yerel basın bize sahip çıkıyor ama her gün boş boş haberler sunan televizyonlar var. Bizi görmüyorlar. FOX TV de dahil.  Eğer İstanbul’un göbeğinde işçi sağlığı iş güvenliği için eylem yapıyorsa ve buna kulak tıkıyorlarsa onların hiçbirinin Faruk beyden farkı yoktur.”

Akademisyen Nilgün Tunçcan Ongan Kale Kayış'ta direnen işçileri ziyaret etti.

Fotoğraf: Evrensel

GAYET ONURLU BİR MÜCADELENİN İÇİNDESİNİZ

Fabrikadaki çalışma koşullarına ve direniş sürecine ilişkin işçilerle sohbet eden Ongan ise şöyle konuştu:

“Acınacak bir durumunuz yok. Gayet onurlu bir mücadelenin içindesiniz. Hepimiz kendi mecralarımızda aynı mücadelenin içindeyiz ve bir birimizle dayanışarak yaşıyoruz. Üniversitelerde de bir çok hocamız işten atıldı bu süreçte. Emek gücüyle geçinen insanlar açısından ne iş yaptığımızın önemi yok. Kaderimiz ortak. Ayrıca hiçbirimizin iş güvencesi de yok.”

“Vicdan edebiyatı emek-sermaye ilişkilerinde sömürüyü gizlemenin en kolay ve insancıl yoludur” diyen Ongan şöyle devam etti:

“Patronun vicdanıyla ya da hırsıyla, ahlakıyla açıklanacak bir durum yok ortada. Ortada bir sınıf mücadelesi var. Ortada bir sınıfsal çelişki var. Faruk bey, Ayşe hanım, Fatma hanım, kimsenin aklıyla vicdanıyla, bireysel yaklaşımıyla alakası yok.  Faruk beyin ki bir sınıf tutumudur. Sizin ki de buna karşılık olması gereken bir sınıf tutumudur. Dolayısıyla aslında herkes yapması gereken şeyi yapıyor.”

Sınıf mücadelesinde işçilerin tavrının belirleyici olduğuna vurgu yapan Ongan, “Sendikaya yön verecek olan da, sendikanın politikasını belirleyecek olan da burasıdır. Sendikanın doğru ya da yanlış yapmasını da belirleyecek olan burasıdır. O yüzden sizin ne düşündüğünüz çok önemli. Her direniş ziyaretimde de söylüyorum. Direniş kitaplardan öğrenilmez. Biz hasbelkader kitaplardan öğreniyoruz. Ama esas direniş alanda öğrenilir. Bize öğretecek olan yer de burası.” (İstanbul/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et