19 Mayıs 2019 10:30

Merkez Bankasının hemen kullanabileceği rezervi kalmadı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Merkez Bankasının döviz rezervindeki erimenin bankanın manevra alanını yok ettiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: Metin Aktaş/AA

Paylaş

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, karşılaşılabilecek iç ve dış şokların yarattığı olumsuzlukların üstesinden gelinebilmesi için “Merkez Bankası döviz rezervi”nin çok önemli olduğunu belirterek, “Merkez Bankası’nın altın ve kamu mevduatı hariç, net döviz rezervi 11 milyar dolar civarında seyrediyor. Bu, sıkıntı anında elimizdeki merminin çok azaldığını, adeta atacak mermi kalmadığını gösteriyor” dedi.

Erdoğdu, dış ödeme zorluklarının yaşanması ve kur şokları gibi durumlarda kullanılmak üzere, parasal yetkililer tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır dış varlıklara “döviz rezervi” denildiğini belirterek, Merkez Bankası’nın Haftalık Para ve Banka İstatistikleri'ne göre, 10 Mayıs'ta Merkez Bankası brüt döviz rezervlerinin 72 milyar 994 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Erdoğdu şunları söyledi: “Bankanın haftalık açıklamasına göre net uluslararası rezervleri 10 Mayıs’ta 26.6 milyar olarak kaydedildi. Merkez Bankası'nın altın ve kamu mevduatı hariç net döviz rezervi ise 10 Mayıs'ta 10.5 milyardı. Üstelik altın ve kamu mevduatı hariç rezervler takip eden günlerde 10 milyar doların da altına geriledi. Merkez Bankası’nın görünürdeki rezervleri arasında, takas, yani swap yoluyla elde ettiği döviz de bulunuyor. Bu miktarı düştüğümüz zaman eksiye düştüğünü görüyoruz. Yani, Merkez Bankası kur artmasın derken, kendisine emanet edilen bankaların zorunlu karşılıkları ile takasla alınmış dövizleri kullanıyor.”

BANKANIN MANEVRA ALANI YOK EDİLDİ

Net uluslararası rezervlerin seviyesi kadar, altın dahil brüt rezervlerin kısa vadeli dış borca oranının da önemine değinen Erdoğdu, Türkiye’nin bu bakımdan rezerv yeterliliğinin 2017’den beri yüzde 100 altında seyrettiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “SWAP işlemleri hariç, altın ve kamu mevduatı hariç rezervin kalmadığını görüyoruz. Başka bir deyişle, aslında MB’nin hemen kullanabileceği ve kendine ait rezervi yok. Bu, ani bir sıkıntıda Merkez Bankası’nın elindeki merminin azalması demek. Döviz rezervleri, dış̧ ödeme güçlüklerinin neden olabileceği olumsuzlukların dolaylı olarak düzeltilmesi ve denetlenmesinde, döviz kurunu etkilemek suretiyle, piyasalara müdahale amacıyla kullanılabilir. Yani dış ödemelerde bir sorun olması veya kurun çeşitli sebeplerle aşırı yükselmesi karşısında döviz rezervi bir güvence unsuru olarak değerlendirilir. Maalesef iktidar, İstanbul’un belediye başkanlığını alabilmek için Merkez Bankası’nın bu manevra alanını yok etti.”

CDS 500’LERE FIRLADI

Erdoğdu, kuru düşürmek amacıyla son birkaç haftadır kamu bankalarının hem kendi döviz kaynaklarını hem de Merkez Bankası’ndan aldıkları dövizleri satıp TL’ye çevirdiklerini kaydederek şöyle dedi: “Döviz satışından elde edilen TL, kaynaklar piyasa faizinin altında kredi olarak dağıtılıyor. Sonuçta kamu bankaları hem kur hem faiz riski altına girerken, ekonomide ne kur düşüyor ne de canlanma başlıyor. Zaten ekonomide yaşanan canlanma ithalatı körüklediği ve cari açığı artırdığı için en ufak canlanma kur üzerine baskıyı artırıyor. Bu seçim odaklı manipülasyonlar içerde ve dışarıda Türkiye ekonomisine duyulan güveni sarsarak para politikası araçlarını etkisizleştiriyor. Günün sonunda hem kur hem faiz yüksek kalıyor ve kamu bankaları milyarlarca lira zarar ettiriliyor.”

Uluslararası haber ajanslarının, “Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesinin Hazine’ye aktarılması hazırlığına” dair haberlerine de değinen Erdoğdu, iktidarın şimdilik bu düzenlemeden vazgeçmiş göründüğünü söyledi. Erdoğdu, “İhtiyaç akçesini bütçeye aktarmak demek, para basmak anlamına gelir ki, bu da bize yüksek oranda enflasyon ve kur olarak döner.  İstanbul’un rantının peşindeki iktidar, seçimden sonrası tufan mantığı ile ülkenin ‘kefen parası’ denebilecek rezervini tüketirse, çalışmadığı ya da üretmediği için sıfırı tüketen aile reisinin, evdeki halıyı, yatağı, yorganı satması gibi bir duruma düşer. İşte o zaman ülke, dillerinden düşürmedikleri dış güçlerin oyuncağı olur” dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

İran’a saldırı bölgesel savaşı ateşler

SONRAKİ HABER

Diyarbakır'daki anneler: Asker ve polis anneleri de bizimle olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa