Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde hukuk ayaklar altında
İzmir Barosu, Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde 8 avukat ve 1 tercümanın saatlerce özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını açıkladı.
Fotoğraf: Evrensel
Zorla tutulan mültecilerin yaşadıkları hak ihlalleri ile pek çok kez gündeme gelen Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, bu kez de hukuk dışı uygulamayla gündemde.
İzmir Barosunın yaptığı açıklamaya göre 14 Mayıs 2019'da adli yardım görevini yerine getirmek üzere Harmandalı Geri Gönderme Merkezine giden 8 avukat ve 1 tercüman, saat 14.00 ile 17.30 arasında özgürlüklerinden yoksun bırakıldı. Avukatların ve tercümanın görevlerini yapmaları engellendi, müvekkilleri ile dosyalarına erişimleri imkansız kılındı.
İzmir Barosu, görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.
"YARDIM ÇAĞRILARI YANITSIZ KALDI"
İzmir Barosu konuyla ilgili merkez önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya ÇHD, ÖHD, TOHAV, İHD, Halkların Köprüsü Derneği, Mülteci Der ve Konak Mülteci Meclisi de destek verdi.
Basın metnini okuyan Baro Başkanı Özkan Yücel, tercüman ve avukatların olduğu görüşme odalarının bulunduğu koridorun her iki kapısının kapatılarak yardım çağrılarının yanıtsız bırakıldığını belirtti. Yücel, şöyle devam etti:
“Kapının açılmasının ardından da dışarı çıkmalarının fiili müdahale ile engellenmesi, bu süre içerisinde tuvalet, su gibi insani ihtiyaçlarını karşılama olanaklarından yoksun bırakılmaları Türk Ceza Kanununun 94/2-b fıkrasında düzenlenen işkence suçu kapsamında eylemlerdir. Tüm bu süreçte yakın zamanda doğum yapmış bir meslektaşımız da sağlık sorunları yaşamıştır.”
"BU İHLALLER MÜNFERİT DEĞİL"
Yaşanan hak ihlalinin münferit olmadığını da ifade eden Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geri Gönderme Merkezinde görevini yapmaya çalışan avukatların maruz kaldığı ihlaller merkezde tutulan tüm yabancıların karşı karşıya bırakıldığı ihlallerden bağımsız olmadığı gibi; özünde merkezde tutulan yabancıların uğradığı hak ihlallerini gizlemeye, iltica hakkına ve avukatlık hizmetlerine erişimlerini engellemeye yönelik sistematik bir uygulamadır. Merkezde avukatların ve yabancıların dilekçeleri kayda alınmamakta, dilekçeler yırtılmakta, yazılı başvurulara cevap verilmemekte, avukatlar özel güvenlik görevlileri ile muhatap bırakılarak bina içerisinde kamu personeline ulaşmakta bile güçlük çekmektedirler.”
"GGM’LER CEZA İNFAZ KURUMU DEĞİL"
Geri gönderme merkezlerinin ceza infaz kurumu olmadığını hatırlatan Yücel, “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında kurulmuş idari binalar olduğu, burada bulunanların da suçlu yahut güvenlik tehdidi oluşturan kişiler olmadığı unutulmamalıdır. İzmir Barosu ve basın açıklamamıza katılan sivil toplum kuruluşları, Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde yaşanan hak ihlallerinin bugün olduğu gibi yarın da takipçisi olacaktır. Geri Gönderme Merkezince avukatlara yönelik takınılan tutum ve davranışlar hukuk mücadelemizi engelleyemeyecek, aksine ihlallerin önüne geçmek için daha güçlü ve örgütlü bir mücadele sürdürülecektir” dedi. (İzmir/EVRENSEL)