Huawei kendini ABD’nin insafına bırakacak mı?
ABD'nin Huawei'ye uygulamayı deneyip kısa bir süre sonra 90 günlüğüne ertelediği ambargo Huawei'nin ölüm fermanı mı?
Fotoğraf: Pixabay
İ. Gökhan BAYRAM
Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump, bir kararname yayımlayarak Ticaret Bakanlığına ABD kökenli bilgi teknolojileri ve iletişim şirketlerinin ulusal güvenlik riski olarak değerlendirilen yabancı şirketlerden donanım alımını engelleme yetkisi vermişti. Her ne kadar belirli bir şirketin adı anılmasa da kararnamenin Huawei’ye karşı çıkartıldığı biliniyordu. Kararnamenin üzerinden çok da fazla zaman geçmeden Google, Huawei ile Android konusundaki sözleşmesini iptal ettiğini duyurdu. Ardından da çip üreticileri Intel, Broadcom, Qualcom ve Xilinx’in Huawei’ye donanım sağlamayı durduracağı haberleri geldi. ABD hükümeti kararnamenin sonuçlarını iyi hesaplayamamış olmalı ki bütün bu gelişmelerden kısa bir süre sonra kararını 90 günlüğüne esneteceğini ve Huawei’nin mevcut ağlarını idame ettirebilmesi ve mevcut telefonlarını güncelleyebilmesi için ABD’den donanım ve hizmet almasına izin vereceğini duyurdu.
ABD Huawei’ye karşı yürüttüğü uygulamalara “milli güvenlik” gerekçesini sunuyor. Daha önce Huawei’nin Çin hükümeti ile yakınlığının donanımlara çeşitli arka kapılar inşa etmek ve ABD ağlarında casusluk yapmak üzere kullanılabileceği ABD’li makamlarca iddia edilmişti. Casusluk suçlamasının yanı sıra Huawei’nin Finans Şefi Ve Veliahtı Meng Whanzou ABD’nin İran yaptırımlarını delmek ve teknoloji casusluğu suçlamalarıyla ABD’nin talebiyle Kanada’da tutuklanmış ve yargılanıyordu.
Hem akıllı telefon hem de telekomünikasyon altyapı donanımları üreten, bir süredir de notebook pazarına girmeye çalışan Huawei hemen her akıllı telefon üreticisinin satışlarında duraklama ya da gerileme yaşanan 2018’de ciddi bir büyüme kaydederek Apple’ı geçip Samsung’un ardından ikinci sıraya yerleşmişti. Alt yapı cihazlarında ise 2012’den beri dünyanın en büyük üreticisi konumunda. Türkiye de dahil olmak üzere çoğu ülkede mobil internet altyapısının önemli bir kısmında Huawei’nin ürettiği donanımlar ve bu donanımlara ait yazılımlar kullanılıyor. Pek çok ülkede yeni kurulmakta olan ya da kurulacak olan 5G altyapılarının donanımları için de en önemli tedarikçi Huawei. Altyapı başta olmak üzere Huawei’nin bu kullanım yaygınlığı, uygulanacak ambargonun daha pek çok şirketi olumsuz etkilemesine yol açıyor. Bilgi Teknolojileri ve İnovasyon Vakfı pazartesi günü yayımladığı raporda ihracat düzenlemelerinin sınırlayıcılığının ABD kökenli şirketlere 5 yılda 14 ile 56 milyar dolar arası bir zarar vereceğini ve 18 binden 74 bine varabilecek sayıda işçiyi işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya bırakacağını iddia etti. Bu potansiyel zarara internet ve mobil iletişim hizmetlerinin kesintiye uğraması olasılığını da eklediğinizde ambargonun 90 gün ertelenmesi kararı biraz daha anlam kazanıyor.
Ertelenen ambargonun bir benzeri geçtiğimiz yıl ZTE’ye uygulanmış ve ZTE, ambargonun kaldırılması karşılığında 1 milyar dolar ceza ödemeyi, yönetim kurulunu değiştirmeyi ve ABD’li denetçilerin denetimine girmeyi kabul etmek zorunda kalmıştı. Bir süredir öngörülen bu krize iyi hazırlanmış gibi görünen Huawei’nin kendisini orta vadede ABD’nin insafına bırakacak böyle bir çözümü kabul etmesi oldukça düşük bir olasılık. Daha olası senaryo Huawei’nin tedarik zincirini ve yazılım bağımlılıklarını ABD’den bağımsız hale getirmesi. Çin’de Google Play de dahil olmak üzere pek çok Google hizmeti zaten yasaklı olduğundan Huawei bu hizmetlerin büyük bir kısmının yerini tutabilecek uygulamaları zaten geliştirmiş durumda. Dolayısıyla Android’in açık kaynaklı halini temel alan bir proje ile -bir miktar hasar alacak olsa da- yola devam edebilir. Bu tip bir duruma hazırlık için mi bilinmez ama 2012'den beri kendi mobil işletim sistemleri üzerinde çalıştıklarını ve bu yeni işletim sisteminin Android uygulamalarını çalıştırabildiğini de biliyoruz. Hazırlıkları süren bu mobil işletim sistemi yedek plan olarak kenarda duruyor. Yeni girdikleri notebook pazarı için ise ABD’nin gümrük kısıtlamalarından zerrece etkilenmeyecek çok sayıda Linux tabanlı alternatif var. Donanım konusunda ise çözüm biraz daha zorlu. Her ne kadar Huawei, HiSilicon markası altında kendi çiplerini üretse de bu üretimi şirketin mevcut ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden planlamak imkânsız olmasa da zorlu ve zaman alan bir süreç olacaktır.
Şimdilik ertelenmiş olsa da bu ambargonun -eğer uygulanırsa- Huawei ve alt markası Honor cihazların kullanıcılarına da bazı yansımaları olacak. Google mevcut cihazlar için güvenlik güncelleştirmelerini vermeye devam edecek ancak gidişatta bir değişiklik olmazsa bu cihazların bir sonraki Android sürümüne (Android Q) güncellenmesi olasılığı oldukça düşük.