YSK, İstanbul seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararını açıkladı
YSK’nin 7 üyesi ‘Cetvellerdeki eksik, sonucu etkilemese de sandık kurulu başkanları kanuna aykırı’ dedi. 4 üye, ‘Bu durum iptal gerekçesi olmaz’ dedi.
Fotoğraf: DHA
YSK'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesi açıklandı.
YSK'nin İstanbul kararının gerekçesinde, İstanbul genelinde, sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olduğu için yok hükmünde sayılan 108 sandıkta oy kullanan seçmen sayısının 30 bin 281 olduğu ifade edildi. Sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olmasının seçim sonucunun güvenilirliğini zedelediğini iddia eden YSK, "Sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlenmesiyle ilgili YSK'nin daha önceden vermiş olduğu emsal oluşturacak içtihadı bulunmamaktadır. Oy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, seçimin neticesine müessir görülmüştür" dedi.
OY HAKKI OLMAMASINA RAĞMEN 706 KİŞİ OY KULLANDI
YSK'nin gerekçeli kararında kısıtlı seçmen ve ölenlerin yerine oy kullanma iddialarına ilişkin de şu ifadelere yer verildi:
"İlçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda 377 kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölülerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür."
YSK, sandık kurullarında görevlendirilen KHK'lilerin sayısının ise 9 olduğunu belirtti. Gerekçeli kararda "KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişilerden 6'sı sandık kurulu başkanı, 3'ü sandık kurulu kamu görevlisi üyesi olarak görevlendirilmiştir" denildi.
'SAYIM DÖKÜM CETVELLERİNDEKİ EKSİK TEK BAŞINA SONUCU ETKİLEMEMEKLE BİRLİKTE...'
Gerekçeli kararın değerlendirme bölümünün sonunda ise iptal kararının gerekçeleri şöyle özetlendi:
“18 adet sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım döküm cetvellerinde sandık kurulu imzalarının bulunmadığı görülmüştür. Sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde olan 108 adet sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281’dir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, izah edilemeyecek şekilde büyükşehir belediye başkanlığı için sayım ve döküm cetvelinin düzenlenmediği 18 sandığın 16’sında, ilçe belediye başkanlığı ve ilçe belediye meclis üyeliği için sayım döküm cetvelinin düzenlendiği 90 sandığın 41’inde ilçe belediye başkanlığı için sayım ve döküm cetvelinin düzenlendiği, 90 sandığın 47’sinde ise ilçe belediye meclis üyeliği için sayım döküm cetvelinin düzenlendiği görülmektedir.
Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir. Sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir.
Ayrıca ara kararımız uyarınca itiraz dilekçesi ve ekleri üzerinde ilçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir."
KARŞI OY KULLANAN YSK BAŞKANI SADİ GÜVEN: SEÇİLME HAKKI OLAN KİŞİ İÇİN SEÇME HAKKI OLMADIĞI SÖYLENEMEZ
Karara karşı oy kullanan YSK Başkanı Sadi Güven, kısıtlı ve ölü seçmenlere ilişkin AKP'nin iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti:
“İki aday arasındaki oy farkı 13.729 olup 2.732 oy kullanan kısıtlı seçmen, 1.229 adet ölü yerine oy kullanan seçmen, 10.290 hem cezaevi listesi hem de ikametgahı seçmen listesinde kayıtlı olup oy kullanan seçmen, 5.287 adet İstanbul seçmen listesinde kayıtlı hükümlü seçmen, 236 yerleşim yeri cezaevi olan seçmen, 21.358 zihinsel engelli seçmen, ek 5.315 kısıtlı seçmenin oy kullandığı ileri sürülmüş ise de bu nedenlere dayalı usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısı 706 olup sonuca etkili görülmemiştir, iptal nedeni sayılmamıştır."
"KAMU GÖREVLİLERİNİN BULUNMADIĞI 754 SANDIĞIN 750'SİNDE AKP'Lİ ÜYELER GÖREV YAPTI"
754 sandık kuruluna yapılan görevlendirmelere ilişkin iddiaları da değerlendiren Sadi Güven, "Kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olarak görev yapan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750 tanesinde Adalet ve Kalkınma Partili üye görev yapmış olup bu sandıklara 1.104 üye vermekle 354 sandıkta iki üye ile temsil edilmiştir" dedi.
Sadi Güven, kamu hizmetinden yasaklıların oy kullanmasıyla ilgili olarak ise 24 Haziran seçimlerinde İbrahim Kaboğlu'nun vekil seçilmesini hatırlatarak, "Seçilme hakkı olan kişi için seçme hakkı olmadığı söylenemez. Kaldı ki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili seçimi ile 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin tamamında oy kullanmış olup Adalet ve Kalkınma Partisinin bu itirazı iki sayın üyemizin muhalefeti ile ve çoğunluk kararı ile iptal nedeni olarak değerlendirilmemiştir" dedi.
Buraya kadar zikredilen hususlar Kurulumuzca seçim sonucuna müessir kabul edilmemiştir. Sayın çoğunluk ilçe seçim kurullarınca bir kısım sandık kurullarının, Kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeni ile seçimin iptaliyle yenilenmesine karar vermiş olup katılmak mümkün olmamıştır” ifadeleri yer aldı.
KARŞI OY KULLANAN KÜRŞAT HAMURCU: İTİRAZ DİLEKÇESİNDE SOMUT KANIT YOK
İstanbul seçimlerine ret oyu kullanan 4 üyeden biri olan Kürşat Hamurcu ise şerh gerekçelerini şöyle açıkladı:
- İtiraz edenin 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 112 ve 130 uncu maddelerine aykırı olarak itiraz dilekçelerinde iddialarını ispata yönelik, somut, açık ve doğrudan ulaşılabilir kanıtlarını bildirmemesi;
- Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların seçim takvimi içerisinde tamamlandıktan sonra 2 Mart 2019 tarihinde kesinleştirilmiş olması;
- Bazı sandık kurullarında sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması halinde bu durumun seçim sonuçlarına ne şekilde etki yaptığının somut ve açık olarak ortaya konulmaması karşısında, bu hususların seçimin iptaline gerekçe olamayacağından, 31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul ilinde yapılan Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimin iptali ve yenilenmesine karar veren çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY KULLANAN CENGİZ TOPAKTAŞ: ÖRGÜTLÜ BİR HAREKET TESPİT EDİLMEDİ
Karşı oy kullanan bir diğer üye Cengiz Topaktaş da iptal kararının ‘Sandık kurullarının kanuna uygun bir şekilde oluşturulmadığı’ gerekçesine dayandığını söyledi. Sandık kurulunun kamu görevlisi olması gereken sandık başkanı ve bir üyesinin kanunda belirtilen usule göre belirlenmemiş olmasının mutlak ve başlı başına bir iptal nedeni olup olmadığının tartışmalı olduğunu söyleyen Topaktaş, itiraz nedeniyle yapılan araştırmada da seçim sonuçlarının bir parti lehine değiştirilmesi için örgütlü bir şekilde hareket edilmediğini söyledi.
Topaktaş, oyların yeniden sayımı sonucunda da her zaman yapılabilen maddi ve olağan hataların dışında bir hataya rastlanmadığını söyledi. Topaktaş, “İki kez yapılan sayım sonuçlarının tanınmaması ve sırf sandık kurulunun oluşumundan hareket edilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verilmesi kabul edilemez bir durumdur.” dedi. Seçmenlerin sandık kurulunun oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluşturulduğunu bilmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Topaktaş, “Seçmenler Anayasa gereğince kendilerine tanınan seçme hakkını kullanarak oy vermişlerdir. Sandık kurulunun oluşumunda bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez” dedi.
KARŞI OY KULLANAN YUNUS AKIN: BAŞKANIN KAMU GÖREVLİSİ OLMASI MUTLAK KOŞUL DEĞİLDİR
Karşı oy kullanan bir başka üye Yunus Aykın ise sandık kurulu başkanının belirleme aşamasında kamu görevlisi olmasının benimsediğini, ancak kanun maddesinin devamında bu şekilde belirlenen başkanın ve memur üyenin oy verme günü göreve gelmemesi halinde siyasi partilerin bildirdiği beş üyeden en yaşlı olanın kurula başkanlık edeceğini öngördüğünü söyledi ve “Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olması mutlak bir koşul değildir” dedi. Olağanüstü itiraz dilekçesini hatırlatan Aykın “Belgeler arasında kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanları hakkında; oy verme günü kanunun verdiği yetkilere dayanarak yaptıkları işlemler, aldıkları tedbirler ve kanunun koyduğu yasaklara aykırı davranışları nedeniyle sözlü ya da yazılı bir başvuruda bulunulduğuna veya 112. madde uyarınca seçim kurullarına itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı gibi, itiraz dilekçesinde de sandık numarası ve isim belirtilmek suretiyle somut bir olayın mahiyetinden bahsedilmemiştir.” dedi.
'YSK GEÇMİŞ SEÇİMLERDE YAPILAN BENZER İTİRAZLARI REDDETTİ'
Aykın, Yüksek Seçim Kurulu, geçmiş seçimlerde benzer sebeplerle yapılan itirazlar üzerine verdiği kararlarda benzer gerekçelerle seçimlerin iptali talebini reddettiğini söyledi.
Aykın, “İlçe seçim kurulu başkanının kusur ve ihmaliyle sandık kurulu başkanının kanuna aykırı belirlenmiş olması nedeniyle Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan seçme hakkının özünü ortadan kaldıracak şekilde o sandıklarda kullanılan oyların geçersiz sayılması hukuken mümkün olmadığından olağanüstü itirazın bu sebeple de reddi gerekmektedir” dedi.
‘601 KISITLI SEÇMEN İPTAL NEDENİ OLAMAZ’
Aykın, haklarında kısıtlama kararı kesinleşenlere ait bilgilerin, kararı veren mahkemelerce UYAP sistemine girilmemesi nedeniyle Adalet Bakanlığınca gönderilen listelerde ismi yer almayanların sandık seçmen listesinde oy kullanabilir durumda görülmeleri nedeniyle seçim kurullarına yüklenebilecek bir kusur olmayacağını söyledi.
İstanbul’un toplam seçmen sayısının 10 milyon 560 bin 963 olduğunu söyleyen Aykın, 601 kısıtlı seçmenin oy kullanmış olmasının seçimin iptalini gerektirecek bir usulsüzlük olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Gerekçeli karar metninin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. (HABER MERKEZİ)