Elazığ'da Yazıkonak Belediyesinde 21 bin TL’ye tespih alınmış
Elazığ’ın Yazıkonak Belde Belediyesini 10 milyon borçlandıran AKP, 50 bin TL’ye kumandalı araba, 21 bin TL'ye tespih almış.
Fotoğraf: Evrensel
Özkan ZÜLFİKAR
ELAZIĞ
AKP’den 10 milyon 500 bin TL borçla Elazığ’ın Yazıkonak belde belediyesini devralan Saadet Partili Hatif Çadırcı, belediye çalışması ile alakası olmayan giderleri eleştirerek, “200 bin TL’ye kayısı alımı olmuş, 50 bin TL’ye kumandalı araba alınmış, 50-80 bin TL kuyumcu giderleri var, 200 bin TL’ye giyim giderlerinin yanı sıra 21 bin TL’lik tespih gideri fatura edilmiş” dedi.
"BELDE 32 YIL BOYUNCA GERİ GİTMİŞ"
Elazığ şehir merkezine 10 km uzaklıkta olan Yazıkonak, yaklaşık 10 bin nüfusa sahip. Bölge illerinden oldukça fazla göç alan Yazıkonak, organize sanayi bölgesini kapsamasıyla işçi nüfusunun da yoğun olduğu bir belde. Bu nedenle yoksul halkın oldukça fazla olduğunu belirten Hatif Çadırcı, seçim sürecinin zorluklarına değinerek, “AKP beldede son güne kadar milletvekilleriyle faaliyet yürüttü. Ciddi masraflar yaptıklarını sonradan öğrendik. Ama halkımız bizi tercih etti” dedi.
"KUTUPLAŞMA YARATILIYORDU"
Çadırcı, aday olmasının en büyük sebebini “Birkaç yıl önce bu binaya 3-4 ay boyunca bir evrak için gidip geliyordum ancak alamıyorum. Her geldiğimde bahanelerle karşılanıyordum. O gün de yalvardım başkana evrakımı almak için. Oradaki bir yaşlı amca bir baş hareketi yapıp dedi ki; ‘Ya başkan gencin evrakını versene!’ Başkan on dakika içerisinde evrakımı verdi. Ben o gün bir hayal kırıklığına uğramıştım zaten. Yani işlerin gerçek anlamda hak hukuka dayalı gitmediğini, keyfi bir yönetim olduğunu, istediklerine istediklerini verebildikleri, istediklerine istedikleri kadar engel olduklarını o gün çok net bir biçimde anladım. Benim gibi birçok vatandaşa hakkı olan evrakların beş yıl boyunca verilmediğini öğrendim. Vatandaş buraya geldiğinde en azından birisi yol göstermeli. Vatandaşlarımız siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılıyorlardı. Kutuplaşma yaratılıyordu. Bu yüzden aday oldum” diye belirtti.
Yazıkonak’ın 32 yıllık geçmişi boyunca geriye gittiğini ifade eden Çadırcı, gençlere yönelik herhangi bir yatırımın yapılmadığını anlattı. Sportif aktiviteler için yapılan sahaları ‘kafes gibi’ olarak değerlendiren Çadırcı, “32 yıl boyunca gençlerimize yönelik, çocuklarımıza yönelik tek bir yatırım bile yapmamışlar. Ancak her yıl bitiminde Yazıkonak ciddi bir borçla karşı karşıya kalmış. Biz de şu an ciddi bir borçla karşı karşıyayız” diye vurguladı.
"DOLANDIRILIYORUZ DEYİP GERİ ÇEVİRDİLER"
26 işçinin işlerine son verildiğine de dikkat çeken Çadırcı, “Bu işçiler çalışan değil. Oturarak maaş alan işçiler. Bu bence ahlaki değil, islami değil, etik değil. Kendi yandaşlarını işe almışlar. Hemen hepsi son altı ayda, son bir yılda işe alınmış. Seçim faaliyeti olarak değerlendiriyoruz. Denkleşme parası denen bir durum var. Nisana sarkması gerekirken Mart ortalarında alıp harcadılar bu parayı. Almasalar yine istihdam edebilirdik bu arkadaşları. Ama maalesef bu para da elimize geçmedi. Bir devlet kurumu olmamıza rağmen ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Akü almamız gerekti. Bir şirkete başvurduk. ‘Belediye bizi dolandırıyor. Ödenmemiş eski borçlarınız var. Önce onları ödeyin’ diyerek geri çevrildik. Ödeyecek paramız yok diye arkadaşımız kendi cebinden ödeyerek akü alıyor. Kurumu bu hale getirmişler” dedi.
"ÖZEL BANYO YAPTIRILMIŞ"
Çadırcı görevi devraldığında hiç kimsenin olmamasına da dikkat çekerek, görevi belediye çaycısından aldığını da sözlerine ekledi. Çadırcı, makam odasının arkasında bulunan lüks banyoya da değinerek, “Makam odasının arkasında bir oda vardı. Sordular nedir bu oda diye. Ben herhalde arşiv odası falandır dedim. Kapıyı açıp baktım. Özel bir banyo olduğunu gördüm. Bu benim için utançtır” diye ifade etti.
BELEDİYE ÇALIŞMASIYLA ALAKASI OLMAYAN GİDERLER
Hatif Çadırcı, “Şu an ciddi bir borçla karşı karşıyayız. Bir devlet kurumu olmamıza rağmen ihtiyaçlarımızı alamıyoruz” dedi. Kısa sürede seçim vaadini hayata geçirip belediyeyi kalkındırmayı planladıklarını sözlerine ekleyen Çadırcı, “10 milyon 500 bin TL borç birike birike sırtımıza yük oldu. Halkımızın kabul edemeyeceği abuk sabuk faturalarla karşı karşıyayız. Örnek olarak tesbih faturaları. Tam 21 bin TL. Kim çekti bu tespihleri? 200 bin TL’ye kayısı alımı olmuş, hediyelik ahşap kutu içerisinde. 50-80 bin TL arası kuyumcu faturaları var. 223 bin TL’ye ağaç alımı yapılmış. Yazıkonak’da bir korumuz yok. Ağaçlandırılmış bir yer yok. Nereye gitti bu paralar? Giyim için 200 bin TL kadar harcanmış. Kumandalı, pilli oyuncaklara korkunç paralar harcanmış. 50 bin TL’den fazla. 200 bin TL’den fazla lokanta borcumuz var. İnternet üzerinden alışverişler, kayısı, hurma, lokum gibi ödenmemiş faturalar var. Aylık 70 bin TL’lik ödemesi olan bir beldenin kalkıp böyle abuk sabuk harcamalar yapmasının vicdanda, akılda, hiçbir yerde yeri yoktur” dedi.
"SALTANAT SÜRMÜŞLER"
Ödenen faizin ise elde edilen gelirden iki kat fazla olduğunu dile getiren Çadırcı, geriye kalan paranın İller bankasından gelen para ile karşılandığına dikkat çekerek “Ben bunları şikayet olsun diye de anlatmıyorum. Millet bilsin istiyorum. Yoksa borç ödenir bir şekilde ama halkın bilmesi lazım. Gelip burayı bir saltanat gibi kullanıp gitmeleri sineye çekilemez. Halka anlatmalı. Emin olun Yazıkonak bir buçuk yılda tekrar ayağa kalkacak. Hizmet görecek. Birilerinin gelip halkın kurumunu, devletin kurumunu kendi öz malıymış gibi, şirketiymiş gibi, saltanat gibi kullanmaları oldukça kötü” dedi.
"BİZ, HALKA DAYALI BİR YÖNETİM KURACAĞIZ"
Kendilerinin yönetimini “Biz tüm gelir – gideri liste yapıp belediye duvarında sergileyeceğiz beş yıl boyunca ancak ben tüm siyasi parti temsilcilerini ve hesap bilen herkesi Yazıkonak’a bekliyorum. Her yıl her ay gelip incelesinler lütfen. Önce neymiş, şimdi ne olmuş, ne olacak, planlarımız neler, baksınlar istiyoruz” diye tarif eden Çadırcı şöyle devam etti: “Halkımız da yönetime dahil olsun istiyoruz. Elimizden geleni de yapacağız. Bu bilinci halkımıza kazandıracağız. Bizden sonra yine saltanat sürmek için gelecek olanların karşısında halk bilinçli hesap soracaktır. Halka dayalı bir yönetim kurmak istiyoruz. Bizim kapılarımız asla kapalı olmayacak”