Kayseri Büyük Bürüngüz köylüleri siyanürle altın aramaya karşı çıkıyor
Siyanürle altın aramaya karşı çıkan Kayseri Büyük Bürüngüz köylüleri, "Bir avuç altın için su kaynaklarımızı yok ettirmeyeceğiz” dedi.
Ahmet AKARSU
Abdullah SARIKAYA
Kayseri
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen Kayseri Büyük Bürüngüz Köyü’nün su kaynakları yakın zamanda devletin kayyum atadığı Koza Altın İşletmeleri’nin açacağı ocak tarafından zehirlenmeye çalışılıyor. Büyük Bürüngüz Köyü, tarihi binaları ve Kayserinin sayılı yeşillik alanlarından biri olmasıyla dikkat çekiyor. Meşhur, Gesi Bağları bölgesinin de bir parçası. Yaklaşık 400 hanenin olduğu bir köy… Öte yandan Büyük Bürüngüz önemli su kaynaklarının olduğu, civar köylere su veren bir köy konumunda. Hatta “Kayseri’nin bağrından yükselecek bir dünya kültürü misarı” olarak gösterilen Koramaz Vadisi bu bölgede. UNESCO’ya “korunacak alan” diyerek de başvuruların yapıldığı bir bölge. Sürece ilişkin köylülerin maden işletmesine tepkisi, “Su kaynaklarımızı, doğamızı, topraklarımızı, köyümüzü yok ettirmeyeceğiz” oluyor.
“YETKİLİLER SESİMİZİ DUYSUN”
Geçtiğimiz günlerde Büyük Bürüngüz köylüleri bir dizi eylem yaptı. Bu süreçte ise Büyük Bürüngüz köyü ve beraberinde civarı köylerin 12 muhtarı ortak açıklamada bir araya geldi. 12 muhtarı temsilen Büyük Bürüngüz Muhtarı Ali Çuhadar bir açıklama yaptı. “Büyük Bürüngüz’de bir sıkıntımız var. Buraya Koza Maden ocakları diye bir firma geldi. Bütün uyarılarımıza rağmen ‘Biz burada ocak açacağız’ demeye devam ediyorlar. Ocak açılacak yerler tam suyun olduğu bölgede. Öte yandan Küçük Bürüngüz, Gesi, Turan, İldem ve Kayseri bölgelerine su veren bir alan. Civardaki tüm hayvanların su içtiği göletin bulunduğu bölge o kadar sıkıntılı bir durum ki bunu yetkililere anlatıyoruz ama kimseyi yanımızda bulamıyoruz” dedi.
“SİYANÜR ZEHİRLER AMA SİZİN KONUŞMAYA HAKKINIZ YOK”
Koza madencilerinin “Biz buraya ocak açarız, kimse buna karışamaz. Sizin konuşmaya hakkınız yok” dediğini söyleyen Çuhadar, “Ağırnas, Büyük Bürüngüz, Küçük Bürüngüz, Turan, Kayabağı, Gesi ve Güzel köy muhtarlarımız burada. Tüm muhtarlar hassas bir konu olduğunu biliyor. Buralara giden suyun kaynağı orası, oralara giden suya karışacak siyanür suyu zehirler. Para insanların zehirlenmesinden daha mı önemli?” diye konuştu. Sözlerine devam eden Çuhadar, 4 tane taş ocaklarının var olduğunu ve bu taş ocaklarının pis ve berbat olduğunu, bir de kozanın altın ocağı açtığında yaşam haklarının elinden alınacağını söyledi.
Çuhadar, “Yetkililere buradan sesleniyoruz biz burada taş ocağı istemiyoruz. Altın madenini istemiyoruz, halkımız da buna karşı. Hiç kimsenin burnu kanamasın hiçbir gencimize zarar gelmesin, insanlar diken üstün de oturuyor” ifadelerini kullandı.
“FETÖCÜ DİYE İPTAL EDİLEN MADEN OCAĞI, DEVLET KAYYUMU VARKEN SERBEST!”
Büyük Bürüngüz Köyü’ndeki yaşanan süreci konuştuğumuz Ali Çuhadar şunları söyledi: “Koza Altın İşletmeleri, kayyum atanmadan önce 2012 yılında ocak açmak üzere köyümüze geldi. Fakat köy sakinleriyle birlikte ilgili makamlara başvurup ocağını açtırtmadık. Yetkililere hep şunu söyledik: Biz yaşamak istiyoruz! Biz fazla bir şey istemiyoruz. Buradaki canlıların yaşamasını istiyoruz. Yetkililerden aldığımız cevap ise şirketin "FETÖ" bağlantılı olduğu için ‘Kapatırız siz kafanızı yormayın’ oldu ve ocak kapandı. Ocak açma fikri kayyum atandıktan sonra yeniden filizlenmeye başladı. Duyduğumuza göre devlete geçmiş ama gelen insanlar devlet gibi davranmıyor. Ocak açılmasına karşı konuşan yurttaşların T.C kimlik numarası jandarma tarafından alınmaya çalışılıyor. Biz köyümüzü savunamayacak mıyız? Burada yaşamayacak mıyız? Gençlerimiz seralarda gece nöbet tutuyorlar bir şey yapmasınlar diye. Bu çocukların kılına zarar gelirse bunun vebalini kim ödeyecek? Hayvanların sulandığı yerde hayvanlara zarar vermeden nasıl bir çalışma yapacaksınız? Biz buna karşı duracağız, hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu yapılanlar resmen katliamdır. Büyük Bürüngüz’e ihanettir”
“DEVLET MERANIN KATLEDİLMESİNE GÖZ MÜ YUMACAK?”
Büyük Bürüngüz’de 25 yıldır çiftçilik yaptığını söyleyen Mustafa Yeşilkaya, “2012 yılında Koza Altın İşletmeciliği’nin altın madeninin ruhsatını iptal eden devletimiz, kayyum atadıktan sonra kendileri altın madeni açmak istiyor. Bu nasıl bir çelişkidir? Yıllardır burayla uğraşıyorlar ve şu anda meramızı tahrip edip, katlediyorlar. 2015 yılın da buralar hazine arazileriyken mera çalışmaları vardı. Ben çiftçilik ile uğraştığım için buraları kiralayıp hiçbir yerine zarar vermeden kullanıyorduk. 5 ay sonra devlet bize ‘buralar mera oldu’ diye terk ettirdi. Bu da yetmez gibi bir de toplamda 300 bin lira para cezası verildi. Aynı devlet şu anda meranın katledilmesine göz mü yumacak? Geri dönüşü olamayan yola mı sürükleyecek? Sonuna kadar meralarımızı koruyacağız. Koza Altın İşletmeciliği’ne Büyük Bürüngüz’ümüzü ve meralarımızı yem etmeyeceğiz” diye konuştu.
“GERİ ADIM ATILANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Büyük Bürüngüz Köylülerinin tamamı, altın şirketine karşı tepki gösteriyor. Çevre köy muhtarları sürece ilişkin “hep beraber mücadele edeceğiz, koza madenini buraya sokmayacağız” diyor. Görüştüğümüz köylüler, siyanürün doğaya, insanlara zarar verdiğini her fırsatta dile getiriyor. Görüştüğümüz Büyük Bürüngüzlü kadınlar ise endişeli… İlgili makamlara dilekçeler verdiklerini söyleyen köylüler, bir arada olacaklarını ve geri adım attırana kadar mücadele edeceklerini ifade ettiler. (Kayseri/EVRENSEL)