Ekşi Sözlük'teki Şule Çet başlığına katil zanlısının talebiyle erişim engeli
Ekşi Sözlük'teki ‘Şule Çet’ ve ‘Şule Çet Cinayeti’ başlıklarına Çet’in katil zanlısı Çağatay Aksu’nun talebiyle erişim engeli getirildi.
Fotoğraf: Evrensel
Şule Çet’in katil zanlısı Çağatay Aksu’nun aldırdığı mahkeme kararıyla Ekşi Sözlük’teki ‘Şule Çet’ ve ‘Şule Çet Cinayeti’ başlıklarındaki içeriklere erişim engeli getirildi.
Kullanıcılar, bu başlıklara girdiğinde karşılarına çıkan ilk mesaj, "ankara batı 2. sulh ceza hakimliği'nin çağatay aksu’nun talebi üzerine verdiği 29.05.2019 tarih ve 2019/2586 d.iş sayılı kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine karar verilmiştir." oluyor.
EKŞİ SÖZLÜK KULLANICILARINDAN TEPKİ
İçeriklerin engellenmesi sonrası Ekşi Sözlük kullanıcıları duruma tepki gösterdi. Kimi tepki mesajları şöyle:
Kaptan Maydanoz: bu resmen arsızlık. ayrıca ekşi sözlükte sindirilen her başlık 2 katıyla geri döner öğrenemediniz mi hala?
bir entry yazip cikacam: bu başlıkta sildiren kişiyle hiç alakası olmayan bilgiler yok muydu? tamamı nasıl siliniyor? ekşi sözlük neden kabul ediyor? ssg başlığını sildirmek için dava açsam o da silinecek mi? rahmetli olmuş bir insanın anısına yazılanları nasıl silersiniz?
tarkanbenimleevlen: çağatay aksu ve berk akand tarafından işlenmiş korkunç cinayete kurban gitmiş gencecik bir kadın. ne mahkemelerin bu heriflerin avukatları başlık sildirsin diye ışık hızıyla çıkardıkları kararlar ne de yukarıdaki tanıdıkları kurtaramayacak bu ikisini.
fesbasimaa: - hakim bey işlediğim cinayeti örtbas etmek istiyorum yardımcı olur musunuz?
+ hay hay.
tarihokuyupnapcan: bugün başlık mahkeme kararıyla sildirilebiliyorsa yarın öbür gün yapmıştır bir hata denilip üstüne bir de iyi hal indirimi getirilip yakında salıverilir bu adam. biz de bu haysiyetsizlerin kurbanı olan kadınların seslerini duyurmaya çalışır dururuz. adaletin kulağı seçici geçirgen olmuş ne fayda..
"ORADAN SİLEBİLİRLER AMA İNSANLARIN ZİHNİNDEN SİLEMEZLER"
Mahkeme kararını Birgün'den Seda Balmumcu'ya değerlendiren Şule Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, "Bu en başından beri yapmak istedikleri şeydi. İnsanların önünden uzak tutmak, kamuoyunun zihninden silmek istiyorlardı. Bu şekilde de dosyaya bir müdahale etme şansları doğuyordu çünkü bu dosyada 3 defa gözaltına alınıp, 3 defa bırakıldılar. Ne zaman ki medya ve insanlar bir hukuksuzluk yapıldığının farkına vardı ve tepki gösterdi, o zaman hukuk işlemeye başladı” ifadelerini kullandı.
“Bunu oradan sildirebilirler ama insanların zihninden silemezler” diyen Yıldırım "Mahkemede kullandıkları ‘Kızına sahip çıksaydın’ ya da Aksu’nun annesinin söylediği, ‘Biz çocuğumuzun çıkarılması için savcıya para verdik’ sözlerini insanların zihninden silemezsiniz. Bunların hepsi duruşma zaptında var. Amaçları belli ve yargılama bittiğinde her şey gün yüzüne çıkacak." dedi.
NE OLMUŞTU?
Şule Çet, 29 Mayıs 2018 tarihinde saat 05.00 sıralarında Çankaya’da bulunan Yelken Plaza adlı rezidansın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybetti. Aynı dairede bulunan Çet’in patronu Çağatay Aksu ve arkadaşı Berk Akand, gözaltına alındı. İki kez nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheliler, her ikisinde de adli kontrolle serbest bırakıldı. Ancak bu süreçte Ankara Adli Tıp Kurumunun hazırladığı otopsi raporunda Şule Çet’in ölümünden önce cinsel saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Haklarında tekrar gözaltı kararı çıkarılan Çağatay Aksu ve Berk Akand Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafında cinayet şüphesiyle değil, “Cinsel amaçlı cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "nitelikli cinsel saldırı” suçlarından tutuklandı.
Soruşturma boyunca şüpheli Çağatay Aksu’nun kolundaki Çet’e ait tırnak izlerinin ilk muayenede rapora yazılmadığı ve evdeki içki şişelerinin de saklandığı ortaya çıktı.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda, Çet’in el tırnaklarından alınan iki doku örneğinin olay sırasında Çet’in yanında olan patronu Çağatay Aksu’nun arkadaşı, şüpheli Berk Akand’a ait olduğu tespit edildi. Şüpheli Berk Akand olay sırasında odada bulunmadığını ileri sürmüştü.
3 Aralık 2018’de Şule Çet'in ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı ve iddianame mahkemeye gönderildi. İddianamede iki sanık için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ceza istendi. Berk Akand ve Çağatay Aksu hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapis cezası istendi. Şule Çet'in avukatları, ailesi ve kadın örgütleri sadece "cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından tutuklu bulunan sanıkların, "cinayet" suçundan da tutuklanmasını istiyordu.
6 Şubat’ta görülen ilk duruşmada Çet’in avukatı Umur Yıldırım, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan aldıkları "bilimsel uzman mütalaası"nı mahkemeye sundu. Mütalaada Şule Çet’in katledilmeden önce boynunun kırıldığı tespit edilerek, otopsi sırasında elde edilen bulguların Şule'nin ağır cinsel saldırıya uğradığını gösterdiği yer alırken, yine olay yerinde polisin eksik delil topladığı tespitinin yanı sıra olay yerinde sperm, kan vb. biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme yapılmadığı ve Çet’in üzerinden çıkartılan iç çamaşırlarında inceleme yapılmadığı yer aldı.
15 Mayıs’taki duruşmasında dava dosyasına ATK Başkanlığı 1'inci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda sunuldu. Raporda Çet’in boyun bölgesindeki kırık ile ilgili "Kişide tespit edilen boyun kemik kırığının boyna bası sonucu da meydana gelmiş olabileceği cihetle kişinin ölümünün boyna basıyla bağlı mekanik asfiksi (solunum felci) sonucu meydana gelmiş ve kısa bir süre sonra (yarım saat içinde) yüksekten atılmış olabilir. Kişinin vücudunda tespit edilen boyun kemik kırığı dahil, travmatik değişimlerin tamamı yüksekten düşme ile de mümkün" ifadeleri yer aldı. Ayrıca raporda Çet’in depresyonda ve intihar eğiliminde olduğuna dair somut bir veri olmadığı ve kullandığı iddia edilen 'Mirtazapin isimli reçete ile satılan ilacı, bilgisi dışında almadıysa, son dönemdeki yazışmaları ve son dönemde ruhsal durumuna dair edinilen izlenimden yola çıkarak uyku problemleri için kullandığı düşünülebilir’ denildi. (HABER MERKEZİ)