03 Haziran 2019 00:40

"İktidar sıkıştıkça daha cüretkar yalana başvuruyor"

Medya eleştirmeni Ragıp Duran, AKP'li siyasetçiler ve AKP'ye yakın bazı medya organlarının Ekrem İmamoğlu'ya yönelik "sahte haberlerini" değerlendirdi.

Kolaj: Evrensel

Paylaş

Çağrı SARI 
İstanbul

Hükümet kontrolündeki medyada, muhalefeti hedef gösteren ‘haber’leri hep görüyorduk fakat son dönemlerde bu ‘haber’ler boyut değiştirdi. Olmayan şey olmuş gibi gösteriliyor; haberci, yalanı örgütlüyor, örgütlediği şeyi halka inandırmak için de yeni yalanlar söylüyor. Sonuç; ortada bir sürü kuyruklu yalan… 

Hükümet medyasının bu aralar ‘en sevdiği’ isim CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu. Her satırda hedef gösterilen İmamoğlu’nun katıldığı bir televizyon kanalında söylediği sözler kesildi montajlandı piyasaya sürüldü. İmamoğlu sanki ‘FETÖ’ ve PKK’ye “İstanbul’u birlikte yönetelim” diye seslenmiş gibi yapıldı! 

Peki bu propagandanın seçmen üzerinde etkisi ne? İktidar, medyada üretilen yalan ile ne kazanıyor? Yoksa büyük bir kayıp mı var? Medya eleştirmeni Ragıp Duran ile iktidar yanlısı medyanın halini ahvalini konuştuk. Duran “İktidar sıkıştıkça daha büyük daha cüretkar yalanlara başvurmak zorunda kalıyor. Çökme/dağılma emareleri gösteren iktidar panik içinde” diyor.

Hükümet kontrolündeki medyada olmayan şey olmuş gibi gösteriliyor. İmamoğlu’nun bir esnaf ile yaşadığı diyalog ‘tokat atma’ olarak yansıtıldı mesela. Bunun seçmen üzerindeki etkisi nedir?

Genel olarak monolitik (yekpare) bir seçmen ya da halk kitlesinden söz edemeyiz. İktidarın söz konusu son manipülasyonu, arada belirteyim çok acemice yapılmış, farklı kesimlerde farklı etkiler yaratabilir. Sadece iktidar medyasını izleyen ve körü körüne Erdoğan’a inanıp destek verenlerin bir kısmı bile bu sahtekarlıktan kuşkuya düşer. Seçime giren bir aday kalkıp da, “Ben İstanbul’u FETÖ ve PKK ile beraber yöneteceğim!” der mi? diye sorgulayabilir. Bağımsız ve eleştirel perspektiften yoksun olanlar, eğitim düzeyi yüksek olmayanlarla, kültürel kimliği inanç ve biattan oluşan insanlar, medyayı yeni bir bilgi edinmek, ufkunu genişletmek için izlemiyor. Onlar, zaten doğru bildikleri ve inandıkları olguların teyidini almak için gazete okuyup, televizyon izliyor ve radyo dinliyor.

Ve medyada kendi fikir, inanç ve “doğruları” yayınlanınca, bu kişiler seviniyor, ikna oluyor, haklı olduklarının medya tarafından tescil edildiğini sanıyor.

Bahsettiğimiz videoda, esnafın propagandaya inandığı görülüyor, bu inanç hali çok yaygın mı?

İnanç, gerçeği gölgeleyince hele bir de üstüne çıkınca durum vahim demektir. Esnafın konumunda milyonlarca insan olduğunu sanmıyorum. Özellikle montajlı video ile videonun orijinalini izleyenlerin buradaki sahtekarlığı kolayca görebileceklerine inanıyorum. Esnaf genç, aslında bloke durumda. Orijinal videoyu seyretmemekte ısrarlı.

AKP’YE OY VERMİŞ AMA ARTIK BAŞKA PARTİLERE KAYAN İKNAYA ÇALIŞILIYOR

İmamoğlu’ya TV’de soruyu soran Mehmet Akif Ersoy bu tür maniple için “Ak Parti’ye negatif yansımaları oluyor” uyarısında bulundu… AKP seçmenindeki karşılığı nedir bunun?

Sayıları giderek azalan AKP seçmenleri, eğer biraz dürüst ve mantıklı davransa, sahtekarlığı anlar. İktidar 23 Haziran’a kadar yürüteceği kampanyada eskiden AKP’ye oy vermiş ama artık başka partilere kayan ya da sandığa gitmeyen seçmenleri yeniden kazanmak istiyor. AKP’den çeşitli nedenlerle zaten uzaklaşmış olan bu seçmen kitlesi, son video sahtekarlığı ile AKP’ye neden oy vermediğini açıklayan haklı bir gerekçe daha kazanmış oldu.

Çok çarpıtma haber görürdük ama yalan haber bu kadar yoğunlukta değildi. Kabataş yalanı infial yaratmıştı bir vakitler. Şimdi her gün bir Kabataş yaşanıyor. Bu kadar yalana başvurmak İstanbul’u kaybetme endişesinden mi? Siz nasıl okuyorsunuz?

Evet, haklısınız. Yurttaş kitlesini koyun sürüsünden farksız gördüklerini Damat daha önce açıklamıştı. “Mars’a dört şeritli otoyol yaptık desek inanacak bir kitlemiz var” mealinde bir söz etmişti değil mi? Ne var ki bu son örnek öyle o kadar da kolay yutturulacak bir sahtekarlık değil.

Bugün kimse Mars’a gidip dört şeritli otoyolun varlığını denetleyemez de, sahte video ile orijinalini kıyaslayınca kimin yalan söylediğini anlar. 
İktidar sıkıştıkça daha büyük daha cüretkar yalanlara başvurmak zorunda kalıyor. Çökme/dağılma emareleri gösteren iktidar panik içinde. İşin bir de teknik yanı var. Haber çarpıtma, haber gizleme, yalan haber, ajitasyon, asparagas bu kadar beceriksizce yapılmaz. AKP’nin propaganda ekibi de dökülüyor. Kanıtladılar.

MİZAH İLE TOKAT SAHNESİNİ ANLAMSIZLAŞTIRMAK DOĞRU STRATEJİ

Sosyal medyadan yalan habere karşı cevap yükseliyor… Bu ironik yanıtların seçmende ne gibi etkisi var?

Benim de dikkatimi çekti. Sosyal medyada mizah önemli bir boyut, gelişen bir unsur. Muhalefet aracı. Cahillerle, aptallarla ki çoğu dogmatik düşüncelidir, tartışmak zordur, üstelik her zaman da olumlu sonuç alamayabilirsiniz. Bu nedenle bir yandan işi gırgıra vurarak provokasyon ve sahtekarlığı kaale almamak iyi bir yaklaşım. Bir yandan da benzeri sahneleri mizahi bir dille çoğaltarak, tokat sahnesini anlamsızlaştırmak doğru bir strateji. Sosyal medyada bu videoları paylaşıp, resimaltı yazanlar da seçmen değil mi zaten?

İKTİDAR ARTIK İNİSİYATİFİ KAYBETTİ YENİ BİR ŞEY SÖYLEYEMİYOR

Önceki seçimlere göre inanan kitlede, gözle görünür bir değişim var mı?

Seçim hilelerini hesaba katsak bile, AKP seçmenindeki değişimi, 31 Mart seçim sonuçları yani oy dağılımı somut olarak gösterdi. AKP artık MHP ile birlikte bile yüzde 50’nin altına düştü. Dolasıyla çoğunluk, milli irade, halkımız, milletimiz söylemi de bir süredir geçersiz. İktidar artık inisyatifi kaybetti. Neredeyse sadece muhalefeti karalamakla uğraşıyor. Çünkü artık söyleyebileceği yeni bir şey kalmadı. Yeni vaat da yok. AKP içindeki huzursuzluklar, iktidar medyasından çıkan çatlak sesler, bürokrasideki tedirginlik, bütün muhalefet çevrelerinde gözlenen umut yükselişi, korku duvarının en azından çatlaması da, AKP seçmeninin tercihini değiştiren unsurlar.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Eyüplü kadınlar: Bayram yok, aç kalmama mücadelesi var

SONRAKİ HABER

Diş hekimliği öğrencileri ve mezunları ne istiyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa