Kızılcaköy halkı: JES şirketi gidene kadar direnişe devam
Jeotermal enerji santraline direnen Kızılcaköylüler, JES firması gidene kadar mücadelede kararlı olduklarını söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Özer AKDEMİR
Aydın
Topraklarında yapılmak istenen jeotermal enerji santraline karşı aylardır direnen Aydın Kızılcaköylüler, JES firması gidene kadar mücadelede kararlı olduklarını söyledi. Kızılcaköylüler, Evrensel’in 25. yaş gününü de direniş çadırı önünde Evrensel Aydın eki ile fotoğraf çektirerek kutladı.
"MEZARIMA YAZSINLAR Kİ…"
Köy meydanındaki direniş çadırında Ekoloji Birliği, EGEÇEP, AYÇEP ve Çine Yaşam Platformu üyelerini ağırlayan Kızılcaköylüler bir kez daha kararlılık mesajı verdi. Köylünün direnişini aşamayan şirketin yasal süreci beklemek zorunda kaldığını ve yerel seçimlerden önce çalışmaları durdurduklarını söyleyen Kızılcaköylü Zehra Doğan "Şimdi belediye koltuklarına oturanlar oturdular ama bizim süreç devam ediyor. Biz bu sürecimizin arkasındayız. Buraya JES yaptırmamak için canımızı bile orada vermeye hazırız. Ölürsem dahi oranın toprağı gömsünler beni. Buradan vasiyet ediyorum, mezarıma yazsınlar ki ‘Zehra teyze toprağı, vatanı için kendini feda etti’. Nasıl Kurtuluş Savaşı'nda nenelerimiz dedelerimiz kendilerini ferda ettilerse ben de toprağım, havam, suyum için kendimi feda edeceğim orada” dedi.
"BAYRAMI HUZURSUZ GEÇİRDİK"
JES firmasına karşı geçtiğimiz yıl aralık ayında 4 gün süren direniş günlerinde jandarmaların karşısında tek başına oturan fotoğrafı ile hafızalara kazınan 78 yaşındaki Esma Celayır bayramı huzursuz geçirdiklerini belirterek, “Şirket araziye tel örgülerini çekti ama biz firma topraklarımızı terk edene kadar nöbetimize devam edeceğiz” diye konuştu.
EVRENSEL’İN 25 YAŞINI KUTLADILAR
Evrensel’in 25’inci yıl dönümünü direniş çadırı önünde gazetenin Aydın eki ile fotoğraf çektirerek kutlayan Kızılcaköy ve Yılmazköylüler, JES’lere karşı verdikleri mücadele ile ilgili şunları söyledi:
Gülten Şimşek (Kızılcaköy): Biz toprağımıza, suyumuza sonuna kadar sahip çıkacağız. JES’e izin vermeyeceğiz. JES’in zararları artık aşikar. İnsanlık, vicdan bu topraklara sahip çıkmayı gerektirir. Para için değer mi? Enerjinin alternatifi var ama bu doğanın, toprakların, suların, havanın alternatifi yok. JES’ler için izin verenler yarın öbür gün nasıl hesap verecekler?
Bu işin siyaseten yapıldığını biliyoruz ama biz bütün partilerin bir araya gerek bu sorunu çözmesi gerektiğini düşünüyoruz. Meclisteki torba yasanın kesinlikle kabul edilmemesi lazım. Havamız temiz kalsın, kuşlar börtü böcekler korkmadan uçsunlar gökyüzünde.
"SAVAŞIYORUZ…"
Yüksel Yaşar (Kızılcaköy): JES istemiyoruz. Mandalinalarımız hep döküldü. Patlıcanlarımız, domateslerimiz ne olacak?
Serpil Kuru (Kızılcaköy): Savaşıyoruz, yaptırmamaya çalışıyoruz. Olayların olduğu sırada vali yardımcısı bana “zehirlenmezsiniz bir şey olmaz” dedi. O gün çok sinir olduk. Küçük kızım ateşliydi. Doktora götürüp ilacını içirdikten sonra ateşi düşünce geldim tarladaki olaylara. Çocuklarımızı bile bırakıp gitmişken, o adam, vali yardımcısıymış böyle şeyler söyledi. Bir vali yardımcısı böyle konuşmaz başka biridir dedim ama vali yardımcısıymış.
TORBA YASA YASALAŞIRSA
Mehmet Vergili (AYÇEP Başkanı): Şu andaki Meclisteki torba yasa enerji lobisinin Meclis aracılığı ile JES’lere dikensiz gül bahçesi yaratma yasasıdır. Bu düzenleme ile bizim açacağımız bütün davaların önüne geçmeye çalışıyorlar. Hem dava açacaksınız zarar ziyan tespit ettirilecek, mahkeme masraflarını da vatandaş karşılayacak. Şirket kazandığında vatandaşın malını mülküne el konulacak. Bölgeleri insansızlaştırarak tarımı suyu yok ederek enerji üretecekler. Anayasal hak olarak dava açma hakkımızı da elimizden alıyorlar. Bu yasaya hepimiz karşı çıkacağız. Yasalaşırsa Ege bölgesinin tarım toprakları JES çilerin işgaline maruz kalacak. Bu yasanın çıkarılmaması için ve çıkarılırsa topraklarımızı korumak için anayasanın bize verdiği hakları sonuna kadar kullanacağız.
TOPRAĞI SATIN ALAMAZSINIZ
Ali Şahan (Yılmazköy): Dağlarından yağ ovalarından bal akan güzel Aydınımı kanser üreten bir şehir haline getirmeye çalışıyorlar. Yılmaköyde davaları kazanmamıza rağmen bütün resmi kurumlar duyarsız kalıyorlar. Topu birbirine atıyorlar. Sorumlu ben miyim? Ege bölgesinin yaşanılabilir bir bölge olarak kalması için çabalıyoruz biz.
Ayşe Çetin (Yılmazköy): 5 seneden beri JESlerle uğraşıyoruz. Kazandığımız davalara rağmen hala devam ediyorlar. Torunlarımıza temiz hava toprak bırakmak istiyoruz. Evimize kokudan giremiyoruz. Pencerelerimizi açamıyoruz. Her şeyi satın alabiliriz ama toprağı satın alamayız.