Kocaeli'den Dytech işçisi: Her gün ölen biz, saltanat süren siz
Henüz ilk parçayı üretmeden bir ses bütün suskunluğu bozdu, “Duydunuz mu? Yangın çıkmış bir fabrikada beş işçi ölmüş!” Henüz ilk parçayı üretmeden diğer biri “Şuramdan bir şey koptu!”
Fotoğraf: Ergün Ayaz/DHA
Dytech işçisi
Kocaeli
Bayramın üçüncü günü son dakika haberi geçiyor... “Tekstil fabrikasında yangın henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı, yaklaşık olarak otuz işçinin mesaiye olduğu bilgisine ulaşıldı...” Saatler geçtikçe kendi imkanları ile dışarı çıkan, hastaneye kaldırılan işçilerin sağlık durumu... 4,5 buçuk saat sonra yangının kontrol altına alındığı, soğutma çalışmalarının başladığını... Binanın üçüncü katında beş (önce beş dediler, sonra 4’e indirdiler) işçinin cesedine ulaşıldığı, arama çalışmalarının devam ettiği...
Bayram tatili bitip vardiyaya gidiyoruz, kartlarımızı basıp üretim alanındayız, herkes suskun, Soma’da 301 işçinin göz göre ölüme terk edildiği gün ki gibi, Adana’da, Mersin’de tarım işçileri ve bazen de çocukların cansız bedenini bir otoban kenarında, bir metal fabrikasında gövdesini makineye kaptıran bir işçiyi gördüğümüzdeki gibi. Henüz ilk parçayı üretmeden bir ses bütün suskunluğu bozdu, “Duydunuz mu? Yangın çıkmış bir fabrikada beş işçi ölmüş!” Henüz ilk parçayı üretmeden diğer biri “Şuramdan bir şey koptu!”
Tarih 24 Mayıs... TBMM’de İnsan Hakları Komisyonu’na önerilen “İş Cinayetleri Alt Komisyonu kurulsun” talebi AKP ve MHP oyları ile reddedildi! “Her başı ağrıyana aspirin mi koşturacağız, böyle basit işlerle mi uğraşacağız” diye alay edilen bizim yaşamımız, fabrikanın üçüncü katında yanarak can veren bizim bedenimiz, makineye kaptırılan kol bizim... O yüzden bir ses bütün suskunluğu bozar... Birileri kâr etsin diye durmadan göz göre göre bayram günü yanarak ölen biz, bizden aldığınız vergiler ile saltanat sürenler sizler... Yeter ki öldürmeyin, yeter...