Halfeti’de işkence gören Güler Alakuş: Korkudan tuvalete gidemedik
Urfa Halfeti’de gözaltına alındıktan sonra günlerce işkenceye maruz kalanlardan Güler Alakuş, yaşadıklarını anlattı.
Fotoğraf: MA
Erdoğan ALAYUMAT
Urfa’nın Halfeti ilçesinde polis baskının ardından yaşadıkları işkenceyi anlatan Güler Alakuş, “Gözaltındayken işkence edilir diye tuvalete dahi gitmiyorduk” diyerek, işkencecilerin cezasız bırakılmamasını istedi.
Halfeti’ye bağlı Dergili mahallesinde 18 Mayıs’ta yaşanan çatışmanın ardından aynı mahallede evleri basılarak gözaltına alınan Güler Alakuş, 6 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Akkuş, serbest kaldıktan sonra gözaltında yaşadığı işkenceyi, Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezine bağlı avukatlara anlattı.
Gece saat 02.00 sularında silah sesleriyle uyandıklarını kısa bir süre sonra kaldıkları evin etrafının sarıldığını ve teslim olmaları yönünde anons yapıldığını aktaran Alakuş, evde bulunan aile mensupları ve misafirlerle birlikte elleri havada evden dışarıya çıktıklarını söyledi.
BİLİNÇ KAPANINCAYA KADAR...
Evden çıktıkları andan itibaren darbedilmeye başladıklarını belirten Alakuş, polisler tarafından ters kelepçe yapılıp evin bahçesinde sabaha kadar yüzüstü yatırıldıklarını ve belli aralıklarla darbedildiklerini söyledi. Ağza alınmayacak küfürlerle hakarete maruz kaldıklarını postallarla sırtlarına basıldığını ve darp sonucu Mehmet Alakuş’un bilincini kaybettiğini aktaran Alakuş “Sabaha karşı ambulanslar ile hastaneye kaldırıldık. İşkence ambulans içinde de devam etti. ‘Yapmayın’ dediğimizde daha çok vurdular” dedi.
HASTANE KORİDORLARINDA İŞKENCE
Ambulanslarla Birecik Devlet Hastanesine kaldırıldıklarını söyleyen Alakuş, hastaneye vardıklarında da şiddetin devam ettiğini, bilincini kaybedenlerin müşahede altına alındığını kaydetti. Hastanede kendilerine bir şey sorulmadığını, bir süre sonra elleri arkadan kelepçeli bir vaziyette TEM’e getirildiklerini ve TEM nezarethanesinde akşama kadar ayakta ve yüzleri duvara dönük bir vaziyette bekletildiklerini aktardı.
‘KAPI HER AÇILDIĞINDA SIÇRIYORDUK’
Kadınların aynı nezarette tutulduklarını ve sürekli birilerinin aralıklarla yukarı çıkarıldığını gördüklerini ifade eden Alakuş, “Üst kata götürülüp tekrar geri getirilen herkesin çok kötü durumda olduğunu görebiliyordum. Sonraki günler nezarethanede bulunan herkes sırayla üst kata götürülüp ağır işkencelerden geçirildi. Nezarethane kapısı her açıldığında yerimizden sıçrayarak kalkıyorduk. Her ses geldiğinde herkes sıranın kendilerine geldiğini düşünüyordu. Ayrıca tuvalet ihtiyacı olanlar bile ‘işkence edilir’ diye tuvalete gitmiyorlardı” diye anlattı.
İFADEDEN SONRA DA İŞKENCE
Avukatlar geldiğinde işkenceye karşı dışarıda kamuoyunun oluştuğunu öğrendiklerini, ancak işkencenin bitmediğini ifade eden Alakuş, adliyeye getirildiklerinde ise gözaltında olan diğer kişiler aleyhine ifade vermesi için savcı tarafından üzerine baskı kurulduğunu iddia etti. Alakuş, serbest bırakıldıktan sonra şahsi eşyalarını polisten aldıkları sırada bir polis tarafından yaşadıkları işkenceleri anlatmamaları yönünde tehdit edildiklerini söyledi.
“Yapılan işkenceleri hak edecek ne yaptık” diye soran Alakuş, “Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Bize adalet saraylarında bile işkence yaptılar, bunu kabul etmeyeceğiz. Tek isteğim bize bu işkenceleri yapan işkencecilerden hesap sorulması ve yargı önüne çıkarılmasıdır. Bu yüzden bize işkence yapan tüm polislerden şikâyetçiyim” diye konuştu. (Urfa/MA)