Müzisyen Başak Yavuz: Bir akşam eve döndüğümde Dıranas’ın şiiri beni bekliyordu
Caz dünyamızın önemli isimlerinden Başak Yavuz ile son çalışması “Muhip Bey” üzerine konuştuk.
Başak Yavuz
Aslıhan ATAKÖY
Caz dünyamızın önemli isimlerinden Başak Yavuz hayalinin peşinde koşup onu hayata geçirenlerden. Bir süre mimarlık yaptıktan sonra kalbindeki müzik olan cazı öğrenmek için ABD’ye gitti. Manhattan School of Music’ten “Master of Music” derecesiyle mezun olan sanatçı, David Liebman, Peter Eldridge, Theo Bleckmann, Darmon Meader, Jay Clayton, Phil Markowitz gibi önemli isimlerle çalıştı.
Türkiye’ye geldikten sonra New York’ta kaydetmiş olduğu “things” albümünü Kalan Müzik’ten yayınladı. Daha sonra kendi yapım şirketi “things and records”ı kuran Yavuz, ikinci albümü “a little red bug”ı yayınladı. Yavuz, aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi Caz Bölümü’nde ve Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Caz Vokal, Ensemble, Kromatik Yaklaşım, Şarkı Yazımı, Caz Kompozisyon ve Müzikte Cinsiyet derslerinde öğrenciler yetiştiriyor.
Sanatçı son çalışması “Muhip Bey” ile Ahmet Muhip Dıranas’ın iki şiirini besteledi ve yorumladı. Sanatçıyla “Muhip Bey” üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Ahmet Muhip Dıranas günümüz şiir okurunun çok söz etmediği büyük bir şair. Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan şair için ‘şiirinde biçime önem verirdi’ diyorlar. Siz Dıranas hazinesini nasıl keşfettiniz?
Dıranas’ı çoğu okur gibi ben de çocukluk yıllarımdan beri “Fahriye Abla” şiiriyle tanırdım. Fakat Dıranas’la yollarımız 2015 yılında kesişti. Edebiyat öğretmeni Ömer Türkoğlu, ikinci albümüm “a little red bug”ın albüm notlarında Dıranas’tan şu alıntıyı yapmıştı: “Yeniden yarattı seni gizli bir el!” Sonra Türkoğlu bana aynı yıl Dıranas’ın şiir kitabını hediye etti. Severek okudum ama şiirler benimle konuşmamıştı o zaman. Geçen seneye dek bir suskunluk oldu. Kasım ayında bir akşam eve döndüğümde Dıranas’ın şiiri beni bekliyordu. Piyanonun başına oturmamla “Esmer” şiirini bestelemem bir oldu. Ertesi gün bir şiirini daha bestelemek istedim, nitekim “Ağrı” dışındaki şiirleri bestelemeye çalıştım, olmadı. O gün “Ağrı”dan kaçındım. Sonraki gün “Ağrı”yı sindire sindire okudum, ne de olsa kocaman bir şiir o. Gözyaşları içinde şiiri besteledim.
Nasıldı Ahmet Muhip Dıranas şiirini bestelemek?
Ahmet Muhip Dıranas şiirinde biçimi, tınıyı ve ahengi son derece önemsemiştir. Hece ölçüsünde yazmasına rağmen durak yerlerini değiştirmiştir, işte bu yüzden şiirinde zengin bir ritim mevcut. Bu ritmik zenginlik sebebiyle “Ağrı” şiirinde hem zaman hem de tempo değişiklikleri yapmam gerekti. Detay vermek gerekirse yedi sekizlik başlayan parça nakaratta hızlanarak dokuz sekizlik oluyor ve köprüde dört ikilik serbest tempolu bir yapıya dönüşmesinin ardından yine yedi sekizlik devam ediyor. Dıranas’ın şiirinin ritmik yapısı ve biçimsel özellikleri besteciye yol gösteriyor, bana da onun açtığı yoldan yürümek kaldı.
Sizi Caz albümlerinizle tanıdık. “Muhip Bey” ise farklı bir kulvarda. Değişikliğin nedeni neydi?
Müzikal öğeleri daha sade bir biçimde kullanmam dikkatinizi çekmiş olabilir. Daha önce hiç böyle bir şiir ile karşılaşmamıştım. Hep söylüyorum. Büyük bir sınav oldu benim için. Şiirin kendi müziğini ortaya çıkarmış oldum. Bir müzik kalıbına şiiri diretmemek lazım. Şiiri iyi dinlemek lazım. Güzel bir yolculuk oldu benim için.