Çiğli’de DERİTEKS kıdem tazminatının gasbı paneli
DERİTEKS tarafından Çiğli’de düzenlenen panelde kıdem tazminatının fona devri, zorunlu BES ve krizin tartışıldığı panelde, hak gasplarına karşı mücadele vurgusu öne çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
DERİTEKS İzmir Şubesi 15-16 Haziran Direnişi’nin 49. yıl dönümünde Eğitim Sen Eğitim Uzmanı ve Evrensel Yazarı Erkan Aydoğanoğlu’nun katılımıyla bir panel düzenledi. Kıdem tazminatının fona devri, zorunlu BES ve krizin tartışıldığı panelde, hak gasplarına karşı mücadele vurgusu öne çıktı.
Çiğli Belediyesi meclis salonunda gerçekleşen panele DERİTEKS’in örgütlü olduğu Akar Tekstil işçilerinin yanı sıra Çiği Organize Sanayi Bölgesi’nde çeşitli iş kollarında çalışan işçiler katıldı. Erkan Aydoğanoğlu, “Burası bizim kalemiz, elimizde sadece kıdem kaldı. Hükümet ise truva atını kaleden içeri güzel bir şeymiş gibi sokmaya çalışıyor” dedi. Kıdem tazminatının fona devredilmesi halinde yaşanacak hak kayıplarını dile getiren Aydoğanoğlu, “İşçi sınıfı iş güvencesi ve kıdem tazminat hakkının korunması için krizin yükünün sırtına bırakılmasını kabul etmeyerek hakları ve gelecekleri için 49 yıl önce olduğu gibi örgütlü bir şekilde hak mücadelesine katılmak zorundadır, her fabrikada tartıştırmalı, birlik olmalıdır” dedi.
DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz de, “Bizler sermayenin krizi gerekçe göstererek işçi sınıfına yönelik gündeme getirdiği saldırılarla ilgili bilgilendirme yaptık. Daha önce de gerçekleştirdiğimiz işçi kurultaylarında olduğu gibi, farklı iş kollarından işçilerin katılımıyla saldırılara karşı neler yapabileceğimizi de tartışacağımız toplantılar gerçekleştireceğiz” dedi. Ayrıca iş kollarında yevmiyeli adı altında sigortasız kayıt dışı işçi çalıştırmanın da yaygınlaştığını belirten Alagöz buna karşı da kampanya ve eylemlerin olacağını belirtti. Alagöz son olarak, “Saldırılar büyük ama biz işçi sınıfı olarak çaresiz değiliz, birleşerek mücadele edeceğiz” dedi.
“İŞÇİLERİN GELECEĞİNİN ELİNDEN ALINMASI DEMEK”
Panele katılan işçilerden İlksen Güler 4 yıldır Akar Tekstil’de çalışıyor. Güler, “Kıdem tazminatının fona devri işçilere dönük bir saldırıdır. Bizim tek güvencemiz olarak bu kalmıştı. Asgari ücret zaten yetmiyor, evimin giderleri derken elimizde avucumuzda bir şey kalmıyor. İşçiler tek tek tepki gösterse de birlikte hareket etmeli” dedi.
2 yıldır Akar Tekstil’de çalışan Eylem Çelik de “Kıdem tazminatının fona devri işçilerin geleceğinin elinden alınması demektir. Biz asla bunu kabul etmiyoruz. Eğer kıdem tazmiatını da elimizden alırlarsa güvencemizi almış olurlar. Çocuklarımızın da geleceği aynı zamanda. Haksız bir şekilde fona aktarılacak. 10 yıl sonra emekli olduğumuzda bunun garantisi var mı? Onun da büyük kısmı kesinti olacak. Çok kötü bir uygulama, biz bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu. İşçilerin birleşerek hareket etmesinin önemli olduğunu dile getiren Çelik sendikaların da bu konuya ciddi şekilde eğilmeleri gerektiğini ifade ederek, “Sendikalı iş yerleri birlikte hareket etmeli. Kırmızı çizgimiz, ince çizgimiz diyorlar ama ses var görüntü yok. Ciddi bir şekilde yaklaşmalı” dedi.
Akar Tekstil çalışanı Filiz Cengiz de işçilerin ve emekçilerin tepkilerini ortaya koyması gerektiğini söyleyerek, “Tek ağız değil binlerce ağız olmalıyız” dedi.
Schneider Electric İş Yeri Temsilcisi Atila Mengeş de “İşçiler birleşip örgütlenmeli, tek tek bulunduğu fabrikalarda örgütleme çağrısı yapmalılar” dedi.