18 Haziran 2019 11:20

Sayıştay raporu gerçeği: İmamoğlu, Yıldırım, Sayıştay ne dedi?

İmamoğlu ve Yıldırım'ın ortak programının ardından tartışılan Sayıştay raporlarına dair detaylar, tarafların açıklamaları ne oldu?


Ekran görüntüsü: Evrensel

Paylaş

31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimlerinin YSK’nin kararıyla iptal edilmesinin ardından 23 Haziran seçimlerine doğru giderken adaylar Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu 16 Haziran akşamı İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde canlı yayında karşı karşıya geldi. Programa damga vuran unsurlardan biri Sayıştay raporuydu. Daha önce sık sık gündeme gelen ve manşetlere taşınan Sayıştay raporları üzerine İsmail Küçükkaya’nın sorusu ve devamında yaşananlar tartışma konusu oldu.

İsmail Küçükkaya’nın sorusu üzerine Binali Yıldırım’ın Sayıştay raporunu okumadığı ortaya çıktı. Sayıştay raporunu yanında getiren Ekrem İmamoğlu ise rapordaki usulsüzlüklere dikkat çekti. İmamoğlu toplam usulsüzlük rakamının 753 milyon TL'ye ulaştığını belirtirken Binali Yıldırım bu rakamı reddetti ve sadece 108 bin liralık bir usulsüz işlem olduğunu ileri sürdü. İktidara yakın medya ertesi gün Sayıştay’ın eski bir açıklamasını “Sayıştay’dan yalanlama” başlığıyla dolaşıma soktu, Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarının algı operasyonu olduğunu ileri sürdü. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu, Ekim 2018'de yayımlanan raporun 2017 yılına ait olduğunu vurgulayarak ilgili raporun Sayıştay'ın resmi internet sitesinde hâlâ yer aldığını belirtti ve ilgili raporların bulunduğu linkleri sosyal medya hesabından paylaştı. Tüm bu gelişmelerin ardından Sayıştay da bu kez gerçekten “yeni” olan ve son tartışmalara dair bir açıklama yayımladı.

16 Haziran gecesinden beri süregelen Sayıştay raporu tartışmalarının nasıl başladığını, raporda neler yer aldığını ve tarafların açıklamalarını derledik.

BİNALİ YILDIRIM’IN OKUMADIĞI SAYIŞTAY RAPORU

Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım pazar akşamı İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde canlı yayında karşı karşıya geldi. Küçükkaya'nın “Son 5 yılda 753 milyon TL’lik bir zarardan bahsediliyor. İhtiyaç dışı araç kullanımı 120 milyon diye bir  ifade var. Vakıflara ayrılan paralarla ilgili son 1 yılda 308 milyon TL. Siz belediye başkanı seçilirseniz bu tabloyu nasıl değiştireceksiniz” sorusunu yanıtlayan Yıldırım, “Sayıştay raporunu siz gördünüz mü hiç?​” diyerek Küçükkaya’ya raporu okuyup okumadığını sordu. Yıldırım, Küçükkaya’nın “Okumadım ama buna dair çok sayıda manşet haber yapıldı. Sayıştay da bunları yalanlayacak bir açıklama yapmadı” yanıtı üzerine de “Ama öyle bir şey yok. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok, 108 bin liralık bir usulsüz işlemden bahsediliyor” diyerek İBB ve Sayıştay’ın konuyla ilgili açıklama yaptığını söyledi.

İMAMOĞLU: RAPOR KONUYU ANLATIR, HESAP KİTAP YAPMAZ

Ekrem İmamoğlu ise Sayıştay raporunun yanında olduğunu ifade ederek “Sayıştay denetiminden çıkan raporu arzu ederse sayın Yıldırım'a takdim ederim. İETT ve İSKİ'de İBB yönetimi ile birlikte toplam yapılan usulsüzlüklerin 753 milyon TL'ye ulaştığını söylüyor. Sayıştay raporu konuyu anlatır oturup altına hesap kitap yapmaz. Örneğin belediye taşınmazları işgal olarak kullandırılıyor, işgaliyelerin sadece yüzde 20’sinden tahsilat yapılıyor. Bedeli 164 milyon TL civarında” dedi.

Araya giren Küçükkaya, Yıldırım’a raporu okuyup okumadığını sordu ve Yıldırım “Ben okumadım” yanıtını verdi. Ekrem İmamoğlu konuşmasına “İhtiyaç fazlası araç kullanımı. Sadece İBB’ye ait (iştirakler hariç, Kiptaş vs hariç) 1810 araç var. 7 personele 1 binek araç düşüyor. Tek tek 753 milyonun rakamları Sayıştay raporunda, 120 milyon hariç onu söyleyeyim. Yani bu rakam Sayıştay raporuna giren bir rakam değildir” diye devam etti.

İmamoğlu'nun canlı yayında gösterdiği rapor, Sayıştay’ın Ekim 2018'de açıkladığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin denetimine dair 2017 yılı raporuydu.

İKTİDARA YAKIN MEDYA ESKİ AÇIKLAMAYI “SAYIŞTAY’DAN YALANLAMA” DİYE SERVİS ETTİ

Programa damga vuran Sayıştay raporunun ardından iktidara yakın medyanın ertesi gün “Sayıştay’dan yalanlama” başlığıyla haber servis ettiği görüldü. Ancak Sayıştay dün (17 Haziran) bir açıklama yayımlamadı. Servis edilen açıklama üç hafta öncesine yani 23 Mayıs’a ait. "Bazı haberlerde 2014 ve 2019 yılının karşılaştırılması" nedeniyle bu açıklamayı yaptığını belirten Sayıştay, “Haberlerde yer alan açıklama ve yorumlarda 2019 yılı ile karşılaştırma yapılmaktadır. Oysa 2019 yılına ilişkin denetim süreci henüz başlamamıştır. 2018 yılı denetimleri ise henüz sonuçlanmamış olup, bu yıla ilişkin raporlama süreci devam etmektedir. Dolayısıyla hem 2018 hem de 2019 yılına ilişkin sonuçlanmış herhangi bir denetim bulunmamaktadır" demişti.

18 Haziran tarihinde ise Star “Operasyonu Sayıştay bozdu” manşeti atarak “CHP adayı alakasız raporla milleti kandırdı” ifadelerini kullandı. Yeni Şafak, “Sayıştay iddiası bile yalan çıktı” derken, Sabah’ın “Ekran yalanları ayaklarına dolandı” haberinde Sayıştay’ın eski açıklamasını kullandığı görüldü.

YILDIRIM: SAYIŞTAY BİZİM SÖYLEDİKLERİMİZİ DOĞRULUYOR, DEMEK Kİ EKREM BEY YANLIŞ BİLİYOR

17 Haziran’da Sayıştay'ın açıklaması sorulan Binali Yıldırım, "Sayıştay bizim söylediklerimizi doğruluyor, demek ki Ekrem Bey yanlış biliyor" dedi.

İMAMOĞLU, “RAPORLAR 2017 YILINA AİT” DEDİ VE RAPORLARI PAYLAŞTI

Tartışmalarla ilgili açıklama yapan CHP'nin İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da Ekim 2018'de yayımlanan raporun 2017 yılına ait olduğunu vurgulayarak ilgili raporun Sayıştay'ın resmi internet sitesinde hâlâ yer aldığını belirtti ve Twitter paylaşımında, ilgili raporların bulunduğu linkleri de paylaştı:

İBB 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporu

İETT 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporu

İSKİ 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporu

İMAMOĞLU: SAHTE İDDİALARI TAMAMEN SAÇMADIR

İmamoğlu tarafından yapılan açıklamada "Belirtilen konular Sayıştay’ın seçim sürecinin başlamasının hemen öncesinde, Ekim 2018 tarihinde açıklanan 2017 yılına ait İBB, İSKİ ve İETT Denetim Raporlarına dayanmaktadır. Bazı basın organlarında çıkan sahte iddiası tamamen saçmadır. Sayıştay Başkanlığının kendi resmi web sitesinde rapor halen bulunmaktadır. Raporda kamu zararına ve usulsüz işlemlere ilişkin; taşınmaz kayıtlarının tutulmaması, ihale kanununa aykırı işlem yapılması, belediyenin yapması gereken tahsilatları yapmaması, İSKİ’nin bankalardan lüks araç temin etmesi gibi birçok husus bulunmaktadır" ifadesi kullanıldı.

CHP’NİN İBB, İETT VE İSKİ’YE DAİR USULSÜZLÜK BULGULARI, SAYIŞTAY RAPORUNDA VAR

CHP’nin Sayıştay raporuna dayanarak hazırladığı ve Ekrem İmamoğlu’nun da yayımladığı “2017 Sayıştay Raporu’nda Tespit Edilen Usulsüzlerin Mali Boyutu” tablosunda İBB, İETT ve İSKİ’ye dair israfa yol açan maddeler sıralanıyor. Bu maddeler Sayıştay’ın 2017 raporunda bulgular olarak yer alıyor.

İmamoğlu'nun programda “Belediye taşınmazları işgal olarak kullandırılıyor, işgaliyelerin sadece yüzde 20’sinden tahsilat yapılıyor. Bedeli 164 milyon TL civarında” olarak ifade ettiği usulsüzlük, Sayıştay raporunda altıncı bulgu olarak, "Belediye Taşınmazlarının Ecrimisil Karşılığı Kullandırılması ve Ecrimisil Tahsilatlarının Düşük Olması" başlığı altında yer alıyor. (Ecrimisil: İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminatı)

Sayıştay bu hususa dair şu ifadelere yer veriyor: "Büyükşehir Belediyesinin ecrimisil karşılığı kullandırdığı yerlere ilişkin olarak yapılan incelemeler neticesinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na aykırı olarak 2738 adet taşınmazın ecrimisil karşılığı idare edildiği ayrıca ecrimisil tahakkuk ve tahsilat oranlarının da düşük olduğu tespit edilmiştir.

"Ayrıca 147.011.486 TL'si devreden tahakkuk ve 61.112.317 TL'si 2017 yılı tahakkuku olmak üzere toplam 208.123.800 TL'lik ecrimisil alacağının, yalnızca 44.016.230 TL'sinin tahsil edildiği ve dolayısıyla tahsilat oranının da %21,15 düzeyinde gerçekleşerek çok düşük kaldığı görülmüştür."

SAYIŞTAY’DAN İLK AÇIKLAMA: SAYIŞTAY’A GÖRE 753 MİLYON KAMU ZARARI DEĞİL!

Son olarak Sayıştay’dan açıklama geldi. Açıklamada, İmamoğlu’nun belirttiği hususların mevzuatta öngörülen ‘kamu zararı’ veya ‘usulsüzlük’ unsurlarını taşımadığı, söz konusu denetim raporunda da İBB’ye ‘olumlu görüş’ verildiği belirtildi.

Sayıştay resmi sitesinden yayımlanan (18 Haziran) açıklamada "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerine ilişkin iddialara konu olan raporlarda yer alan hususların hiçbirisi mevzuatta öngörülen 'kamu zararı' veya 'usulsüzlük' unsurlarını taşımadığı için yargılamaya esas ayrı bir rapor düzenlenmemiştir" diyen Sayıştay’ın açıklaması “zarar” ve “usülsüzlük” yok deme çabası taşıyor.

Sayıştay’ın açıklaması, Ekrem İmamoğlu’nun da dile getirdiği “Taşınmaz kayıtlarının tutulmaması, ihale kanununa aykırı işlem yapılması, belediyenin yapması gereken tahsilatları yapmaması, İSKİ’nin bankalardan lüks araç temin etmesi gibi birçok husus bulunmaktadır" açıklamaları ve rakamları yalanlamıyor.

Sayıştap raporda "Bazı sivil toplum kuruluşlarına yardım yapıldığına dair bir değerlendirme bulunmamaktır" derken raporda kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler başlığı karşısında 219,9 milyon TL'lik  tutar görülüyor.

    Sayıştay “Gelir, gider, hasılat, kar ve kar payı gibi teknik kavramları ve bunlara ilişkin tutarları birbirine karıştırmak ve  bir takım farazi hesaplamalar da yapmak suretiyle kamunun zarara uğratıldığı yönünde algı oluşturacak şekilde açıklama yapılması maksatlı ve iyi niyetli olmayan bir yaklaşımın sonucudur” değerlendirmesi yaparak 11 maddelik belediyenin faaliyetlerine dair iddia hususlarını sıralıyor ve Sayıştay'ın bu hususlara dair belediyeyi uyardığını ve “herhangi bir kamu zararı tespiti söz konusu değildir” değerlendirmesi yaptığını belirtiyor.

    BİR KISIM GAYRİMENKULLERİN DEVİR İŞLEMİ TAMAMLANMAMIŞ

    Örneğin “Milli Savunma Bakanlığı ve İBB arasında Milli Savunma Bakanlığına ait bazı tesislerin onarılması karşılığında kimi gayrimenkullerin İBB’ye devredilmesi konusunda protokol yapıldığı ancak bazı gayrimenkullerin İBB’ye devir işleminin bir kısmının tamamlanmadığı” ifadesi yer alıyor.

    Sayıştay bu hususu aktardıktan sonra "Raporda gayrimenkul devirlerine ilişkin süreçlerin hızlandırılması tavsiye edilmiş olup, her hangi bir kamu zararı tespiti söz konusu değildir" ifadesini kullanıyor.

    ASGARİ ÜCRET TUTARLARI HAZİNEYE GÖNDERİLMEMİŞ

    Diğer bir madde "kesilen asgari ücret destek tutarlarının Hazineye gönderilmemesi". Sayıştay'ın açıklamasında konuya dair şu ifadeler yer alıyor: "Mevzuat uyarınca belediyelerin, hizmet aldıkları yüklenicilere yaptıkları ödemelerden kesmeleri gereken ‘asgari ücret destek tutarlarını’ Hazineye aktarmaması eleştirilmiş, belediye ise kesintinin Hazineye aktarılmasına ilişkin açık bir hüküm bulunmamasını gerekçe göstererek emanet hesaplarına almıştır. Raporda, emanet hesaplarında tutulan söz konusu tutarların Hazineye aktarılması tavsiye edilmiş olup, her hangi bir kamu zararı tespiti söz konusu değildir."

    Yine diğer bir maddede ise belediyeye ait gayrimenkullerden alınan ecrimisilin (haksız işgal tazminatının) düşük tahsil edildiği ifadesi yer alıyor. Kamu idaresinin buna "bazı gayrimenkullere ilişkin olarak mahkeme süreçleri ve mevzuattan kaynaklanan sebeplerle aksamalar olduğu" yanıtı verdiği belirtiliyor ve Sayıştay yine bunun devamında kamu idaresine "süreçlerin daha etkin takip edilmesi gerektiği" tavsiyesinde bulunuyor.

    İSKİ BAZI TESİS VE BİNALARA İNDİRİM UYGULAMIŞ

    İSKİ'nin bazı tesis ve binalara indirimli tarife uygulaması ile ilgili maddede ise şu ifadeler yer alıyor:

    "İndirimli su tarifesi uygulanmasına ilişkin olarak, İSKİ'nin “Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği” hükümleri uyarınca uyguladığı tarifeden kaynaklı olarak bazı tesis ve binalara indirimli tarife uygulamaktadır. Raporda söz konusu yönetmeliğin 2560 sayılı İSKİ’nin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun hükümlerine uygun olarak yeniden düzenlenmesi tavsiye edilmiştir. Her hangi bir kamu zararı tespiti söz konusu değildir." 

    SAYIŞTAY SATIN ALMA USULÜNÜ ELEŞTİRMİŞ

    "Bağımsız ihale edilmesi gereken işlerin iş artışı yoluyla aynı yükleniciye yaptırılması usulü eleştirilmiştir. Açıklamalarda  kamu zararı olduğu iddia edilen 2.000.000 TL, mevcut sözleşme hükümleri çerçevesinde yapılan iş karşılığında yükleniciye ödenen bedeldir, kamu zararına ilişkin bir tutar değildir. Raporda, kullanılan satın alma usulüne ilişkin eleştiri ve öneriye yer verilmiş olup, her hangi bir kamu zararı tespiti söz konusu değildir.”

    Sayıştay açıklamasının tamamı için…

    SAYIŞTAY RAPORLARINDAN DAHA ÖNCE MEDYAYA YANSIYANLAR NELER OLDU?

    Sayıştay’ın 2017 raporları sonrası, CHP İstanbul İl Başkanlığı İBB, İETT ve İSKİ hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. İBB, İSKİ ve İETT’de saptanan usulsüzlüklerin açıklanan tutarının 753 milyon TL olduğu belirtilmişti. 

    CHP, İBB’nin taşınmaz kayıtlarını tutmadığı, ruhsatlandırma yapmadığı, ihale kanununa aykırı işlemler yapıldığı, pek çok ihalede maliyetlerin olması gerekenin üzerinde hesaplandığı ve kamunun zarara uğratıldığı, bazı zincir marketlere haksız kaynak aktarıldığı, İstanbulkart yoluyla zincir marketlere haksız kaynak aktarımı yapıldığı gibi pek çok usulsüzlüğü açıklamıştı.

    “İSPARK’ın nasıl zarar ettiğini ben de anlamış değilim” diyen Binali Yıldırım’a yanıtı da Sayıştay raporu yanıt vermişti. Sayıştay raporu 2017 yılında ücretsiz otopark dolayısıyla İSPARK'ın uğradığı zararın 2 milyon 776 bin 508 TL olduğunu belirtmişti.

    Sayıştay Raporu'na göre AKP yönetimindeki İSPARK'ta, otoparklardaki reklam üniteleri usulsüz işletildiği, onlarca ruhsatsız otopark faaliyete alındığı, milletvekillerine ise bedava otopark olanağı tanındığını, İSPARK tarafından işletilen 225 otoparkın sadece 52 tanesinin ruhsatlı, İSPARK dışındaki 719 adet otoparkın ruhsatsız, Bayrampaşa Otogarı’nda 868 işyerinden sadece 300 tanesinin ruhsatlı olduğunu ortaya koymuştu.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kamu kaynaklarından çok sayıda vakıf ve derneğe yüklü miktarda para ayırdığı ortaya çıkmıştı. Sözcü’den Çiğdem Toker’in aktardığına göre, ‘STK (Sivil Toplum Kuruluşu)-Okul-Yurt Faaliyeti Raporu 2018’ başlıklı rapor İBB’nin vakıf, dernek, okul, okul spor salonlarına yaptığı desteği gösterdi. Bu vakıflara ve STK’lere aktarımların toplamının 847 milyon 592 bin 858 lira, 27 kuruş olduğu belirtilmişti.

    Rapora göre vakıf ve derneklere hibe edilen kamu kaynaklarının dağılımı şöyle:

    • TÜGVA: 74,3 milyon lira. TÜGVA'nın Yüksek İstişare Kurulunda Bilal Erdoğan yer alıyor.
    • T3 (Türkiye Teknoloji Takımı): 41,3 milyon lira. T3'ün mütevelli heyeti başkanı Erdoğan’ın damadı ve yerli İHA üreticisi Baykar Makina’nın teknik müdürü Selçuk Bayraktar.
    • TÜRGEV: 41,1 milyon lira. Erdoğan’ın kızı ve Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal TÜRGEV'in yönetim kurulunda.
    • Ensar Vakfı: 28,7 milyon lira. Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirlikleri var; Karaman’da çocuklara taciz iddiasıyla gündeme gelmişti.
    • Okçular Vakfı: 16,6 milyon lira. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan vakfın mütevelli heyetinde.
    • Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı: 16,5 milyon lira. Eski İBB başkanı Kadir Topbaş’ın ağabeyi Ahmet Hamdi Topbaş yönetim kurulu başkanı. Vakfın topladığı bağışları yurt dışındaki off-shore hesaplara aktardığı Panama Belgeleri’nde yer aldı.

    Bu vakıfların dışında para aktarılan vakıf ve dernekler ile miktarlar şöyle:

    ■ Önder İmam Hatipliler Derneğine 13,2 milyon

    ■ Türkiye Maarif Vakfına 26,4 milyon

    ■ İlim Yayma Vakfına 9,3 milyon

    ■ 15 Temmuz Derneğine 7,7 milyon

    ■ İnsan Vakfına 4,3 milyon

    ■ Asitane Vakfına 1,7 milyon

    ■ Birlik Vakfına 758 bin

    ■ Yeni Dünya Vakfına 1,4 milyon

    ■ Dar’ül Fünun İlahiyat Vakfına 2,2 milyon

    ■ Enderun Vakfına 726 bin lira

    Diğer vakıflara aktarılan tutar 15.6 milyon, okullara aktarılan tutar 98.6 milyon, okul spor salonlarına aktarılan tutar ise 441 bin.

    BUNLAR ZARAR DEĞİL Mİ?

    Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, köşesinde Sayıştay'ın raporunda yer alan yer alan bazı usülsüzlüklere yer verdi. Sayıştay'ın Saygınlığı başlıklı yazısında raporda yer alan bulgulardan bazılarını paylaşan Toker Sayıştay'ın bunlara rağmen "kamu zararı söz konusu değildir" demesini eleştirdi. Toker'in köşesine taşıdığı belediyenin işlemlerinden bazıları şöyle: 

    • Bir İBB şirketi olan KİPTAŞ'ın 266,5 milyon TL karını İBB hesabına yatırmaması, 
    • İBB'ye ait 2378 taşınmazın kanunsuz biçimde işgal edilmesi, 208 milyon TL olarak hesaplanan haksız işgal alacağının (ecrimisil) 164 milyon TL'sinin tahsil edilmeyişi,
    • İstanbulkart üzerinden yapılan toplam 147,5 milyon TL'lik sosyla yardımların sadece 9 zincir markette geçerli olması ve bu zincirlerin indirim yapmadığı gibi İBB'ye ödemede bulunmaması
    • MSB ile protokol imzalayan İBB'nin bu protokol uyarınca 192 milyon 151 bin TL tutarında bakım ve onarım yapmasına karşın protokoldeki devirlerin gerçekleşmemesi üzerine bu harcamanın boşa gitmesi
    • 27,2 milyon TL tutarında asgari ücret kesintisinin Hazine'ye gönderilmemesi.

    178 sayfalık raporda 60 bulgudan sadece bazılarını seçtiğini belirten Toker, haksız işgaller, kar payı aktarmamalar, marketlere kazanç transferlerine dair bütün bu başlıklara karşı Sayıştay'ın sadece idarenin dikkatli davranması yönünde tavsiye vermesini eleştirdi. (HABER MERKEZİ)

    ÖNCEKİ HABER

    ‘İlahi iktidar’ terledi ama program daha iyi yönetilebilirdi

    SONRAKİ HABER

    Eğitim Sen: Boş söz değil sorunlarımıza çözüm bekliyoruz

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa