Senin de başın ağrımasın bizim de
Adana’da Motor Meslek Lisesi denince ilk başta akla metal fabrikalarına nitelikli işçi yetiştiren “sanat okulu” gelirdi.
Barış GÜLMÜŞ
Umut AKAR
Adana
Adana’da Motor Meslek Lisesi denince ilk başta akla metal fabrikalarına nitelikli işçi yetiştiren “sanat okulu” gelirdi. Geçmişte bu okuldan bahsedilirken dile getirilen -başta kentin en büyük fabrikası Temsa olmak üzere- çevre illere dahi işçi gönderen bir sanat okulu olma özelliğini son yıllarda kaybetmiş durumda. Bunda başat faktör olarak son 20 yılda kapatılan fabrikalar ve ülkede her geçen gün etkisini artıran ekonomik krizi söyleyebiliriz.
Murat, yolu Motor Meslek Lisesi’nden (resmi adıyla Adana Seyhan Şehit Bora Süelkan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi) geçmiş 21 yaşında bir genç işçi. 21 yıllık yaşamı hem Motor Meslek Lisesi’ni anlamamız için hem de sonrası için bizlere ayna tutuyor.
Lisede staja başladığı zamandan kendini belli ediyor gelecekte nasıl bir çalışma yaşamıyla karşılaşacağı: “Lise 4. Sınıfta staja başladım. Ford tamir merkezinde çalışmaya başladım. Haftanın üç günü sabah 8 gece 12 çalışıyorduk ama nasıl bir çalışma! Patronların hep aceleci tavırları vardı:‘bu iş bitsin diğeri başlasın.’ Haftalığımız ise 45-50 lira civarında.”
“SORARLARSA BİLEĞİN EVDE ÇIKTI!”
Yaşadığı sıkıntı sadece çalıştığının karşılığını alamaması değil. İş güvenliği açısından da çalışmaya elverişli olmayan koşullarda çalıştırıldığı kesin. Yaşadığı bir iş kazasını anlatmaya başlıyor: “Stajın son haftalarına gelmişiz. Motoru tamir ediyorum. Elim motorun arasına girdi, bileğim çıktı. Patronlar hastaneye gidene kadar bana uyarı konuşması yaptılar. ‘Hastanede sorarlarsa bileğim evde çıktı de, senin de başın ağrımasın bizim de!’ Ben de dediklerini yaptım mecbur.”
“EKONOMİK KRİZ VAR SENİ ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ”
Mezun olduktan, staj bittikten sonra iş bulamamış, 3 ay boş kalmış. Sonra iş bulamayınca tanıdık birinin servisine girmiş: “Mezun olduktan sonra staj yaptığımız dönemdeki patronların iş vaatleri boşa düştü. Sadece ben değil benimle beraber arkadaşlarım da işsiz kaldı. İletişimde olduğum arkadaşlarımdan hiç iş bulan yok. İş bulmayı zorlaştırdılar. Ben de tanıdık birinin servisine girdim. Sabah 8 akşam 10 çalışıyorduk. Haftalığım da 100 liraydı.” Burada “Haftalığım 50’den 100’e çıktı”deyip gülüyor. Oradan da bir süre sonra ayrıldım. BMC servisine girdim ama çok iş yoktu. Ekonomik kriz BMC servisini çok vurdu, malzemelere zam geldiği için. Mesai bitimine birkaç saat varken bazen bana 'iş yok hadi evine git' derdi. Patronun da değişik bir ruh hali vardı. İş gelince güler yüzlü, iş gelmeyince somurtkan. Orada 6 ay çalıştım. Sonra patron ‘Ekonomik kriz var seni çıkarmak zorundayız, sana 250 lira verelim bizi affet.’ dedi. Çıkarıldım, zaten hiçbir yerde sigortam da yapılmamış.”
“KENDİNE BAŞKA BİR ENAYİ BUL!”
Murat tüm bu yaşadıklarını anlatırken yüzündeki hüznü ve çaresiz kalmışlığını görüyoruz. Hatta uzun süre işsiz kalması onu eski iş yerine gitmeye zorlamış. “Eski çalıştığım yere gittim, iş istedim. Patronlar ‘bayramdan sonra gel’ dedi. Burası bayramdan sonra taşınacak, şöyle 5 ton mal var. Haftalığımı sordum, 100 lira dediler. Hamallık yaptırıyorlar haftalık 100 lira diyorlar! Patronla kısa bir süre bakıştık, bana ‘Ne oldu beğenemedin mi?’ dedi. Ben de ‘Kendine başka bir enayi bul!’ dedim ve çıktım. Şimdi de 3 ayı aşkın süredir işsizim. Ailem bana baskı yapıyor, askere git orada kal diye. İşim olsaydı askerliği erteleyebildiğim kadar ertelerdim. Ama Ağustos’ta askere gidiyorum. Dönüşte ailem bana iş bulacakmış.”
Sohbetimizin sonuna yaklaşırken Murat’a bugünkü sosyal yaşantısının nasıl olduğunu ve geleceğe dair neler düşündüğünü, hedeflediğini soruyoruz. “Arkadaşlarla çok bir şey yapamıyoruz çünkü kendi mahallemde bir etkinlik yok yapacağımız. Arkadaşlarla bazen halı sahaya gidiyoruz. Gençlerin vakit geçireceği alanlar artmalı spor tesisleri, kütüphane vs. Vallahi geleceğe gelince de lisede hayalim Dikey Geçişle üniversiteydi. Hala da üniversite okumak istiyorum. Askerden sonra üniversite sınavına hazırlanacağım. Siyasal Bilimler Fakültesi veya Hukuk Fakültesi okumak isterim. Üniversite hayatı bambaşka…’’
“HALK SIKILDI”
Murat ailesinin milliyetçi olduğunu ve Cumhur İttifakı'na oy verdiğini söylüyor. Kendisinin Türkiye'de politikalara dair düşüncelerini ve 2013 Gezi Direnişinden sonra yaşadığı değişimi anlatırken ise heyecanlı ve kararlı görünüyor. "Ben de eskiden ailem ne derse onlar gibi davranırdım ama 2013 Gezi Direnişi benim için dönüm noktası oldu. Sokağa çıkan insanların iktidara öfkesini gördüm. Baktım ki olay sadece ağaç olayı değil, bu beni değiştirdi. Mesela şu an ailem ekonomik krizin sorumlusunu dış güçler görüyor ama bence öyle değil. Amerika'ya önce ‘eyy’ diyorlar ama sonra el pençe duruyorlar."
Murat, 23 Haziran iptal edilen ve yenilenecek İstanbul seçimlerine dair ise bir hayli umutlu. "İktidar yenileme kararı ile kendi ayağına sıktı. Halk sıkıldı Ak Parti'den. ‘İstanbul’u kaybedersek tökezleriz’ diyorlar, bence de öyle. Oradaki kitle önemli. Ama bence İmamoğlu seçimi üstüne koyarak yani daha açık bir farkla kazanacaktır."