30 Haziran 2019 08:42

Tiyatroyu ihtiyacı olanlara götüren topluluk: Umut Sahnesi

“Umut Sahnesi” Adana’da uzun yıllardır tiyatroya dair yürüttüğü çalışmalar ve oynadığı oyunlar ile tanınıyor. Kurucusu Şahin’in ifadesi ile Umut Sahnesi’nin amacı tiyatroyu ihtiyacı olanlara götürmek.

fotoğraf:umut sahnesi

Paylaş

İrem Hazal KELLECİ

Barış GÜLMÜŞ

Adana

 

“Umut Sahnesi” Adana’da uzun yıllardır tiyatroya dair yürüttüğü çalışmalar ve oynadığı oyunlar ile tanınıyor. Kurucusu Şahin’in ifadesi ile Umut Sahnesi’nin amacı tiyatroyu ihtiyacı olanlara götürmek. Bu sayımızda ekibin üniversite öğrencisi olan oyuncuları ile doğaçlama tiyatro serüvenlerine dair konuştuk.

 Doğaçlama çalışmalarına katılmanızın sebebi neydi, nasıl gelişti?

İrem Atmış(Çukurova Üniversitesi Hemşirelik Öğrencisi):Topluluk doğaçlama tiyatro yapma amacı ile oluştu. Beklentiler kalıpları kırmak, farklı düşünmek, doğaldavranmak ve bunu sergileyebilmek. Bana dabölüm arkadaşım çalışmalarla ilgili bilgi vermişti. Zaten küçükken de kendi kendime kısa tiyatro yazıp onu kuzenlerimle ailem karşısında oynardım. 

Özlem Alhas(Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri Öğrencisi):Doğaçlama çalışmaları öncesinde panik atağı olan heyecanını kontrol edemeyen birisiydim. Okuduğum bölüm ve istediğim meslek gereği insanlarla iletişim kurabilmeyi, heyecanımı dizginlemeyi öğrenmeliydim. Doğaçlama çalışmalarına da bu yüzden katıldım. İlk başlarda yine korktum tabii ama bir şeyleri değiştirmek istiyorsam bu korkumla yüzleşmem gerektiğini de biliyordum.

SümeyraGürçınar(Çukurova Üniversitesi Ebelik Öğrencisi):Önceden beri tiyatro izlediğimde kendimi bu yerde görmek istiyordum. Sonra doğaçlama tiyatro topluluğunu gördüm. Katılmak istedim ama bir yanıyla da kaygılarım vardı. Yapamam, beceremem, arkadaşlarımı mahcup ederim gibisinden. Sonradan o ortamda olmalıymışım gibi hissettim. 

“KİMİN NE YAPACAĞINI KENDİSİ BİLE BİLMİYOR”

Neden doğaçlama tiyatro, farkı nedir? 

İrem:Aslında ben klasik tiyatroyu da severim. Onların ne yapacakları ne konuşacakları belli. Ama doğaçlama tiyatroda kimin ne yapacağını insanın kendisi bile bilmiyor. Risk aslında. Mesela ben sahneye çıkınca söz bulamamaktan, sahnede öyle kalmaktan korkuyordum ama bu fikrim zamanla değişti. İçimden ne geliyorsa öyle davranmak güzel bir duygu. Bu yüzden doğaçlama tiyatro alanına yöneldim.

Özge Nur Gönen(Çukurova Üniversitesi Ebelik Öğrencisi) :Doğaçlama gösteride tiyatroda olduğu gibi elinde bir metin olmuyor. Bir tiyatro oyununu sahnelerken bir repliği unuttuğunuzda yeni bir şeyler uydurarak o anki durumu kurtarabilirsiniz ama doğaçlama baştan aşağı uydurmadan oluşuyor. Ama bu durumun aynı zamanda insana güzel bir özgüven kazandığını fark ettim.

Sümeyra:Doğaçlama tiyatro bence daha samimi ve daha halkın içinden. Aklınıza ne geliyorsa onu söylüyorsunuz. İnsanlar bu yüzden o içtenliği fark ediyor.Ezber ve yönetilme tamamen yasak. Halkın aklından geçen ile bizim aklımızdan geçen aynı olunca kahkaha tufanı oluyor zaten. 

“FARKLI DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETTİ”

Çalışmaların günlük hayatınıza etkisi nasıl oldu?

İrem:Çalışmalarla ve sahneye çıkınca reddetmemeyi, kabullenmeyi ve kabullenince yapabildiğimi fark ettim. Ayrıca daha kısa sürede daha mantıklı cevaplar verebildiğimi fark ettim. Çünkü doğaçlama, bana daha farklı düşünmeyi öğretti.

Özlem: Daha ilk haftadan çalışmaların vücuduma hatta yürüyüşüme bile etkisini hissettim. Çalışmalarda başkası yapsa çok saçma bulacağım, asla cesaret edemeyeceğim şeyleri deneyimledim. Her çalışmaya gelişimde içimde tedirginlik olsa da her seferinde başka bir yanımı eğittim. Beyni iki yönlü geliştirmenin, hem vücudu hem zihni çalıştırmanın derslerime de etkisi çok oldu. Örneğin okulda sık sık sunumlar yapmamız gerekiyor ve çalışmalardan önce sunum yaparken tir tir titrerdim. Ama şimdi sunumlarımdaki değişimi arkadaşlarım dahi görüp bana nasıl olduğunu soruyor. Ayrıca notlarım da yükseldi. Çünkü hem kavrayışım gelişti hem bakış açım değişti. Anladım ki insan kendini yaşarken öğreniyormuş ve farklı olanı da deneyimlemek lazımmış.

Özge Nur: Çok farklı insanlarla, çok farklı düşüncelerle tanıştım ve buna saygı duymayı öğrendim. Hayata daha olumlu bakabilmemi, empati kurmamı, insanların davranışlarının arkasındaki sebepleri görebilmemi sağladı.

Bundan sonrası için ne planlıyorsunuz?

İrem:Ben devam etmek istiyorum. Şahin hocam da onay verirse onunla birlikte çalışıp bu işi profesyonelliğe taşımak istiyorum. Ekimde yine doğaçlama ekibiyle bir oyunumuz var. 

Özge Nur: İlerde bu tür etkinlikleri çeşitli kurumlara veya kanser gibi hastalıkları olan insanlara hem yardım amaçlı hem de onları gülümsetmek, eğlendirmek amaçlı yapmayı isterim. Yani Umut Sahnesi’nin onlara da umut olabilmesini isterim.

Sümeyra: Başta bir defa sahne alırım biter sandım. Ama fikrim değişti. Hocamız yılların tecrübesini bize aktarınca bunun daha ilerisi olsun dedim. Bir başka sebebi ise kuşkusuz aldığımız iyi tepkiler. Hatta oyunumuzu izleyenler başka üniversitelerde bu oyunu sergilememizi istediler. Şimdi bir yaz arası vereceğiz, Ekim gibi yeniden çalışmaya başlayacağız.

ÖNCEKİ HABER

Seçimler bitti, vaatler ortada, kadınlar taleplerinin arkasında

SONRAKİ HABER

En renkli topluluklardan biri: Tiyatro Çorba

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa