30 Haziran 2019 10:20

Bu işte esas olan torpil

Genç Hayat'ın bu sayısında denizcilik öğrencilerinin staj zorluklarına dair konuştuk.

fotoğraf:pexels

Paylaş

 

Mehmet Ali TURAN

Ogün Umut KARA

İstanbul/Tuzla

Finallerle uğraştığımız dönemlerden itibaren başlayan staj arama ve CV hazırlama çilesi sınavlarla beraber daha da zor bir hal alıyor bizler için. Herşeyi bitirdik, biraz da dinlenelim derken nefes almaya bile vakit kalmadan şirket şirket gezmeye başlıyoruz.Lakin şirketlerin bizlere karşı olan tavırları, bizlere nasıl bir gözle baktıklarını açıkça ortaya koyuyor; ucuz işçi gücü ve çalışmak zorunda olan bir robot. Bazı arkadaşlarımız CV hazırlama ve şirketlerde staj bulma işlerine kendilerini kaptırıp davranışlarını bile değiştirebiliyorlar. Sistemin dayattığı bu bireycilik ve rekabet bizleri bile birbirimize düşürüyor ve bir rakip hâline getiriyor.Fakat bu kadar uğraşıp, arkadaşlarını bile karşısına alıp şirketlerde staj bulan az sayıdaki dostlarımızın staj dönemi boyunca yaşadıkları ve maruz kaldıkları koşulların iyi olduğunu söylemek mümkün değil. Birkaç arkadaşımız ile yaptığımız röportajda bunu daha net görmek mümkün. İlk olarak torpili olan ve staj bulmakta hiç zorlanmayan arkadaşımızı dinleyelim.

SENİN İÇİN İSTİSNA YAPABİLİRİM

"Benim stajımı yapmak için bir atölyeye ihtiyacım vardı ve babam denizcilik sektöründe çeşitli makinalar yapan bir fabrikada satış müdürünü yakından tanıdığını söyledi ve staj için onunla görüşmemi tavsiye etti. Atölyesini ve çeşitli bölgelerini gezdirip tanıttıktan sonra böyle bir yerde staj yapmam gerektiğini söyledim.Buna karşılık “Şirketimiz normalde stajyer almıyor fakat senin için bir istisna yapabilirim” dedi. Yaklaşık 1 hafta sonra evrakları kendisine verdim. Ertesi gün tüm evraklar kaşeli ve imzalı bir şekilde elime ulaştı ve staj süresi hakkında sorular sordu.Bende stajımızın tüm yaz tatilini kapsadığını söyledim.Bunun üzerine o kadar uzun bir süre yapmamın gerek olmadığını ve bir gün üretim müdürünün yanında duracağımı, bir gün de mühendislerin yanında duracağımı, beni çok fazla zorlamayacaklarını söyledi. 20-30 günün yeterli olabileceğini ama istersem daha fazlada gelebileceğimi ekledi.".

Yukarıda gördüğümüz gibi işin birde bu kısmı var.Patron tanıdığı olan arkadaşlarımız hiç zorlanmadan istedikleri yerde ve şekilde staj bulabiliyorlar. Bu arkadaşımız sorunsuz ve bizlerden daha rahat koşullarda bir staj dönemi geçirecek.

TORPİLLİ GELİRSE ÜSTÜNE GEÇER

Bir diğer dostumuz ile konuşmayadevam ediyoruz ve bu arkadaşımızın bir önceki arkadaş kadar şanslı olmadığını görüyoruz. "Benim stajımı ticari bir gemide yapmam gerekiyordu.Denizcilik sektöründe staj bulmanın zor ve torpilin olmadığında ise neredeyse olanaksız olduğunu bilmeyen denizcilik öğrencisi yoktur. Bu yüzden ben de aramalarıma 6 ay kadar önce başladım. Güzel bir CV hazırladım, sakal tıraşımı oldum, denizcilik okuduğum için zorunlu olan üniformamı giydim ve şirketleri gezmeye başladım. İlk şirkette kapıdan içeri bile alınmadım. İkinci yerde güvenlik ile küçük bir tartışmanın ardından biriyle görüşmeyi başaramadım. Moralimi bozmamaya çalışarak bir sonraki şirkete gittim. Bu sefer daha şanslıydım ve personel müdürü ile konuşabildim. Kısa bir konuşmanın ardından bana söyledikleri özetle şöyleydi:Seninde bildiğin gibi bu işte esas olan torpil.Şuan stajyer listesinde birinci sensin çünkü daha senden başka kimse başvurmadı, torpilli biri başvurduğu anda senin önüne geçer ve gemide çalışır bilgin olsun, patron hangi isimleri verirse onlar gider, ben de onun dışına çıkamam vb. cümlelerle ifade etti. Bir müddet başka şirketlerde staj bulmayı denedim fakat olmayınca pes edip staj aramayı bıraktım. Şuan ne eğitimdeyim ne de istihdamda."

Bir başka arkadaşımız ise staj bulabilmiş. Birde onu dinleyelim.

"Belirtmek gerekirki, bu yazanın yazarı şuan gemide ve uzun bir seferin tam ortasında. Yazan kişi, çok uzun ve zorlu bir staj arama döneminin olduğunu ve bölümünün neredeyse beşte birinin staja çıkamadığını biliyor. Bu sadece tek okulda değil, tüm denizcilik okullarında bu şekilde. İlk haftanın bitimi ile beraber artık iş bölümündeki yerin oturmaya başlar. Sabah 8’den akşam 5’e kadar çalışırsın. Daha sonra yemeğini yersin. Karnını doyurabildiysen artık oturup üstlerinden emir bekleyebilirsin.Eğer üstün isterse ve bazı arkadaşların yaptığı gibi seni de akşam makina dairesinde vardiyada tutabilir. İsterse bizde olduğu gibi yarım saatlik aralarla makina dairesine kontrol etmeye yollayabilir ama kesin olan tek şey vardır; herhangi bir makina ya da alet arıza alarmı verdiyse saat kaç olursa olsun makina dairesine gidersin.”

İNSANCA YAŞAMAK HEPİMİZİN HAKKI

Arkadaşlarımızdan aldığımız geri bildirimler ışığında gördüğümüz gibi tüm sektörlerde bizlere olan bakış açısı buradaki örneklerden farklı değil. Patronların tek derdi daha ucuza işçi çalıştırmak ve maksimum kâr sağlamak. Bizlere dayatılan bu koşullarda yaşamak zorunda değiliz. Onlar daha fazla para kazanacak diye bizler hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. İnsanca yaşamak hepimizin hakkı ve bunu kazanmak için birleşmek ve mücadele etmek zorundayız.

 

 

 

ÖNCEKİ HABER

EMEP Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz: Fındık üreticisi kalıcı çözüm istiyor

SONRAKİ HABER

TÜPRAŞ'ta işçiler yeni teklifi de reddetti: Üç madde tamamen geri çekilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa